Deniliyor ki; Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan kriz iki hükümete de yaradı..
Hollanda’da bugün seçim var..
Yaradı mı yaramadı mı göreceğiz..
***
Bizde de krizin hayır rüzgârını kestiği, ibrenin evete döndüğü iddia ediliyor..
AB Bakanı Çelik kararsızların evete döndüğünü söyledi..
AKP’li vekil Kocabıyık, ‘Hollanda ve Almanya’ya teşekkürler, evet oyunu iki puan artırdı’ dedi..
Cumhurbaşkanı’nın vites küçültmeyip dün de sert dille Almanya ve Hollanda başbakanlarına yüklendiğine göre kriz evet cephesini güçlendiriyor..
Konsolide ediyor..
***
Aslında Almanya’yla büyük kriz yaşanmadı.. Türk bakanların evet oylarını artırmak için yapmak istediği toplantılar yerel yönetimlerin sudan sebepleriyle iptal edildi..
Diplomasinin kanalları kullanıldı..
Başka merkezler, başka salonlar, başka mekânlar bulundu..
Türk bakanları Almanya’ya gitti.. Türk seçmenle buluştu..
Şöyle söyleyeyim.. Hollanda ile krizin çıktığı akşam Hem Aile Bakanı hem de Spor Bakanı Köln’deydi..
***
Hollanda’yla kriz aniden parladı.. Rutte Türk siyasetçilere referandum kampanyasını Hollanda’ya taşımasına izin vermeyeceğini açıkladı..
Dışişleri Bakanı gideceğini ilan etti.. Katıldığı televizyon programında ‘Uçuş izni iptal edilirse çok büyük yaptırımlarımız olur’ dedi..
Hollanda Başbakanı üstüne atladı.. Tehdit gerekçesiyle uçuşu anında iptal etti..
***
Soru şu..
Dışişleri Bakanı Hollanda’ya gidip salon toplantısı yapsaydı ne olurdu?
Hiç..
Hollanda basınında haber olmazdı..
Bizim basının bir bölümünde de haber olmazdı.. Bir bölümünde kendine küçük bir yer bulurdu..
***
Devam ediyorum..
Uçak krizi yaşanırken Köln’de olan Aile Bakanı karayoluyla Rotterdam’a gitti..
Polis hazır kuvvet bekliyormuş..
Orada yaşayan Türklere çağrı yapıldı.. Konsolosluğun çevresinde toplandılar..
Aile Bakanı 30 metre daha gidip konsolosluğa girseydi ne olurdu?
Hiç..
Hollanda basınında haber olmazdı..
Bizim basının bir bölümünde de haber olmazdı.. Bir bölümü zafer diye yer verirdi..
***
Tam tersi yapıldı.. Sert sözlerle alevlendirildi.. Neredeyse savaş gerekçesi haline getirildi..
Şimdi deniliyor ki bu kriz iki hükümete de yaradı..
***
Yaradı mı yaramadı mı bilemiyorum ama yaramışsa durum vahim demektir..
Çünkü..
Avrupa’da Türk düşmanlığı prim yaparsa...
Türklerin yoğun olduğu ülkelerde Türkiye’yle kavga oy getirirse..
Bu hal tüm partilerin resmi politikası haline gelir.. Düşmanlık yarışı başlar..
***
Bize dönelim..
Avrupa’yla kavga prim yaparsa.. Batı’yla restleşme oy getirirse..
Batı düşmanlığının önü alınamaz.. Radikal akımların ekmeğine yağ sürülür.. Radikalizm tavan yapar..
Meseleye bu gözle de bakalım..
Türkler hangi partiye oy versin!
Hollanda’da bugün yapılacak seçimden tek parti iktidarı çıkmayacak..
Yarış; adı özgürlükçü ama resmen ırkçı parti olan Wilders ile liberal parti başkanı Rutte arasında..
İkisinden biri birinci parti olacak..
Irkçı Wilders sandıktan birinci çıksa bile başbakan olamayacak..
Çünkü öteki partiler onunla koalisyona yanaşmıyor..
Büyük ihtimalle Rutte kalacak..
***
150 sandalyeli Hollanda meclisinde parti çok.. Şu anda 11 parti var.. Bu seçimde 13’e çıkması bekleniyor..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türklerin Wilders ve Rutte’nin partisine oy vermemesini istedi..
Peki, kime oy versinler?
Onu söylemedi..
Hatırı sayılır partiler arasında..
Hıristiyan Demokratlar var..
Sosyalist Parti var..
İşçi Partisi var..
Hıristiyan Birliği var..
Yeşil Sol Parti var..
***
Türkler hangisine oy versin!.
Avrupa zangır zangır titriyormuş
MHP Genel Başkanı’nın tezi bu..
Bu sebeple kriz çıkararak referandumdan evet çıkmamasını sağlamaya çalışıyorlarmış..
Devlet Bey’in tezi şöyle..
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçeceğimiz için..
***
Avrupa ülkeleri titriyormuş..
Sadece Hollanda değil, Belçika, Danimarka, İspanya, Norveç, İngiltere gibi ülkeler Türkiye’nin kendi kendine rejim değiştirmesinden ürkmüş..
Kral ve kraliçeleri korku sarmış..
l16 Nisan’da Avrupa’da da rejim değişikliğinin ilk adımı atılacakmış..
Türkiye’den yayılacak milli irade ve demokrasi depremi yaşlı kıtayı çatır çatır sallayacakmış..
16 Nisan küresel nitelikteymiş..
***
Devlet Bey’in bu yorumuna söyleyecek söz bulamadım..
Mübalağa ve mugalatanın daniskası diyeyim..
Başka bir şey demeyeyim..