İktidar partisi sistemi değiştirmek için 12 maddelik anayasa değişikliği hazırladı..
MHP’yle pazarlığa oturdu..
Çoğu madde üzerinde mutabakat sağlandığı söyleniyor..
Cumhur-başkanı’nın aynı zamanda parti genel başkanı olması maddesinde pürüz çıkmış..
MHP, cumhurbaşkanı partiye üye olsun ama genel başkan olmasın diyormuş..
AKP genel başkan olmasında ısrarcıymış..
Masa dağılır mı?
Dağılabilir..
***
Çünkü arada dağlar kadar fark var.. Şunu söyleyeyim, MHP’nin talep ettiği düzenlemenin mantığı yok..
Sadece parti üyesi olacaksa bağlı olduğu genel başkan da olacak..
Hem cumhurbaşkanı hem yürütmenin başı ama bağlı olduğu genel başkan var..
Genel başkanı direktif verse ne olacak?
***
Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı olursa da iş sakat.. Başkanlık sisteminin de ötesinde bir sistem olur..
Niye mi?
Cumhurbaşkanı adayı aynı zamanda genel başkan olduğu için partisinin milletvekili listesini belirleyecek..
Cumhurbaşkanı adayı hem kendisinin seçilmesi hem de partisinin Meclis çoğunluğunun olması için meydanlara çıkacak..
İki seçim aynı anda yapılacağı için cumhurbaşkanı adayına oy veren, partisine de oy verecek..
Cumhur-başkanı seçilen kişi yürütmenin başı olacak..
Cumhur-başkanı seçilen kişi genel başkan şapkasıyla partisinin Meclis çoğunluğunun da başı olacak..
Yani fiilen cumhurbaşkanı hem yürütmenin hem yasamanın başına geçecek..
Yürütmeyle yasama birleşecek..
Dahası da var..
Mesela, Anayasa Mahkemesi üyelerinin yarısını cumhurbaşkanı yarısını da Meclis atayacaksa..
Yarısını cumhurbaşkanı yürütmenin başı sıfatıyla seçecek..
Öteki yarısını da cumhurbaşkanı Meclis’te çoğunluğu sağlayan partinin genel başkanı sıfatıyla seçecek..
Hoş geldin kuvvetler birliği..
***
Şimdi denilecek ki her zaman böyle olmaz.. Zar hep düşeş gelmez..
Cumhurbaşkanı adayı partisi birinci turda yeterli oyu alamaz, partisi Meclis çoğunluğunu sağlayamaz ama o ikinci turda cumhurbaşkanı seçilebilir..
Yani kendi yürütmenin başı olur ama genel başkan olduğu parti yasa çıkarma gücünü elde edemez..
Olabilir tabii.
Başkanlık kararnamesi istemesinin nedeni bu..
***
Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik..
Getirilmek istenen sistemin veya rejimin nasıl bi şey olduğunu yakında öğreneceğiz..
Eli kulağında..
Diyanet’in akıl şartı uyarısı..
Geç kalmış açıklama..
Siyasetin akışını kollayan açıklama..
Keşke, şiddetli tartışmalar olduğu zaman yapılsaydı dedirtecek açıklama..
Ama olsun yine de önemli açıklama..
Bundan sonraki tartışmalara yön verecek açıklama..
Erken evliliği İslam adına savunanların elini boşa çıkaracak açıklama..
Evlilik için buluğ yaşına gelmeyi İslam’ın emriymiş gibi gösterenleri yalanlayan açıklama..
***
Diyanet işleri Başkanı dedi ki; ‘İslam bireylerin mükellefiyetini akıl ve buluğ şartına bağlar.
Ergenlik şarttır ancak yeter şart değildir. Yeter şart akılla tamamlanır.’
Akıl şartı kaç?
Yasalara göre 18..
18 yaşından önceki evlilikler akıl şartını yerine getirmiyor..
İslam’da da yeri yok..
***
Diyanet işleri Başkanı’nın bir uyarısı da iktidara..
Dedi ki; ‘Cinsel istismara kapı aralayacak bir düzenlemenin hukuk ve adalet sisteminden onay alması mümkün olamaz.’
***
Ah Başkan ah..
Bu uyarıyı keşke geçen hafta yapsaydın.. Cumhurbaşkanı’nın hükümete ‘Bu işten vazgeçin’ direktifinden sonra yapsaydın..
Diyanet’i siyasetin üzerine çıkarırdı..
Diyanet’i iktidardan koparırdın..
Diyanet’i daha saygın konuma getirirdin..
***
Neyse yine de önemli adım.. En azından tecavüzcüye af bir daha ısıtılmaz!..
Dolar 3.5’e oturur!
Ekonomist misin, nerden biliyorsun diyeceksin..
Türkiye’de yaşıyorum..
1990’lı yıllardan sonra hayatımız dolarla geçti.. Bu hükümet yine de şanslı.. Eski hükümetler dönemini hatırlıyorum, dolar biraz kıpırdasa manşetlere çıkardı..
Şimdi zıpladı; ekonomi sayfalarının dışına taşamıyor..
Belki de o günlerde yapılan yanlıştı..
Dolar, 1.300 lira oldu, 1.500 lira oldu yayınlarıyla panik yaratıldı..
Şimdi 3.4 çıt yok!..
***
Bir daha aşağıya inmez dememin nedeni var..
İç politikada hayat durulmadan..
Dış politikada kavga etmeyi bırakmadan..
Sayısal olarak güçlü iktidar toplumsal barışı sağlamadan..
Dolar geriye gitmez..
