Önce başlığı açalım..
Çolak; Kara Kuvvetleri Komutanı..
Güvercinlik; Kara Havacılık Komutanlığı’nın bulunduğu yer..
Nedenine gelince..
Darbenin, daha doğrusu MİT Müsteşarı’nın kaçırılacağı ihbarını yapan binbaşı bu üste görevli pilottu..
Binbaşı O. K’nın iddiasına göre, buradan kalkan helikopterler MİT’e yönelik saldırıyı gerçekleştirecekti..
Genelkurmay Başkanı’nın MİT Müsteşarı’yla yaptığı değerlendirmede eldeki tek veri buydu..
Kara Havacılık Komutanlığı’nda bir şeyler olacak!.
***
Genelkurmay Başkanı, ne olup bittiğini anlaması için Kara Kuvvetleri Komutanı’nı Güvercinlik’e gönderir..
Onun vereceği bilgi çok önemlidir..
Onun gözlemleri gecenin seyrini etkileyecektir..
Teferruata girmeyeyim.. Teferruatı iddianameye yansıdı, MİT’in raporunda var, haberlere yansıdı..
Şöyle bir ayrıntıyı pas geçmeyelim..
Çolak, üsse ani gidişini perdelemek için B-200 uçağının hazırlanmasını ister.. Sanki başka yere uçacakmış izlenimi yaratmaya çalışır..
***
Çolak Güvercinlik’te acayip bir durum görmez.. Üste bir hareketlilik görmediğini saat 19.30‘a doğru telefonla Genelkurmay Başkanı’na söyler..
İstediği uçak hazırdır, pistte başka helikopter yoktur..
Hangarları denetler, helikopterler hangardadır..
Durum normal düşüncesiyle 21’de üsten ayrılır..
Yani Binbaşı O. K’nın ihbarı asılsızdır!..
Kara Kuvvetleri Komutanı gönül rahatlığıyla Genelkurmay’a döner..
***
Ancak..
Yanılmıştır.. Helikopterler uçuşa hazır bekletilmektedir.. Malatya’dan darbeye katılması için getirilen iki helikopter yakın bir piste indirilmiştir..
Güvercinlik darbe girişimine hazırdı!..
***
MİT‘in 15 Temmuz raporuna bakarsak; ‘Saldırı ihbarının teyidine yönelik bir haber gelmeyince Müsteşar 20.20’de Genelkurmay’dan ayrılmıştır’ deniliyor..
Yani Binbaşı’nın ihbarı fos çıktı..
Yani Kara Kuvvetleri Komutanı, Binbaşı’nın ihbarına yönelik ipucu bulamadı..
***
Sonuç..
Çolak, Güvercinlik’ten ayrılmadan, Genelkurmay’da deşifre olduk telaşıyla düğmeye basılmış.. FETÖ’cüler darbeyi başlatmış..
Zaten Çolak, Genelkurmay’a girerken derdest ediliyor..
***
Merakım şu; Çolak 19.12’de Genelkurmay Başkanı ile görüşürken kuşkularının olduğunu, emin olmadığını söyleseydi ne olurdu..
Tamamen gazetecilikten!
Sözcü’de çalışan iki gazeteci arkadaşımız tutuklandı..
Mahkemenin karar tutanağını okudum.. Hâkim açık açık yazmış; gazetecilikten..
Karar metninde demiş ki..
FETÖ/PDY üyesi olduklarına dair somut delil yok..
Hükümete karşı silahlı isyana iştirak ettiklerine dair somut delil yok..
Eeee, ne var?
Cumhurbaşkanı’nın hangi otelde kaldığını haber yapmaları ve yayımlamaları var.. Haklarındaki tek suçlama bu..
Hâkim, Cumhurbaşkanı’nın Başyaveri bile nerden kaldığını bilmezken sen nerden biliyorsun demeye getirmiş..
Yani gazetecilik yapmaktan hapse atmış..
***
Bu karardan sonra..
Artık Cumhurbaşkanı’nın nerede kaldığını yazmak, söylemek, yayımlamak suç sayılacak..
Tutuklanma nedeni kabul edilecek..
Huber Köşkü’nde demeyeceğiz..
Kısıklı’daki evine geçti diye yazamayacağız..
Beştepe’de olduğunu söyleyemeyeceğiz..
Mazallah!.
***
Cumhurbaşkanı Washington gezisinde Blair House’da kaldı.. Cumhurbaşkanı ABD’ye gitmeden, Blair House’da kalacağı yazıldı..
Hâkime göre suç!.
***
Aslında kararı okuyunca meselenin farklı olduğu anlaşılıyor..
Şöyle ki..
Hakim, Sözcü gazetesinin sahibi Akbay örgüt içinde yetiştiği, gazeteyi örgütün amaçları doğrultusunda çıkarttığı, kadrosunu buna göre oluşturduğu hükmünü vermiş..
Karar metnine yazmış..
Bu yargısına dayanarak ‘Bu haber örgüte yardım etmek amacıyla yapılmıştır’ sonucunu çıkarmış..
Tutuklama kararı vermiş..
***
Hukuk neredesin!.