KANDIRILMA KORKUSU!..

Kandırılma sendromu da diyebiliriz.. Veya kandırılma hastalığına tutulma hali..

Hastalığa tutulan..

Kandırılma endişesiyle, korkusuyla yaşayan kim?.

İktidar partisi..

Neden?

MHP, idam ve başkanlık sistemini Meclis’e getirin çağrısı yaptı ya..

Ondan..

Ne alakası var?

Açıklayayım..

MHP, madem halk istiyor, madem siz de istiyorsunuz, idamı getirin, destek verelim dedi..

İktidar partisini aldı bir telaş..

İdamın referanduma gitme ihtimali var.. İdam olsun diye kampanya yapma riski var..

Dünyaya rezil olma durumu var..

Daha ötesi.. Avrupa Parlamentosu’ndan atılma riski var.. NATO’dan bile çıkarılma riski var..

Var oğlu var..

İktidar partisi milletvekilleri birbirine soruyor..

Abdullah Öcalan ve Fethullah Gülen’i asamayacağımıza göre.. Darbecileri idam edemeyeceğimize göre..

Bu kadar riske girmeye değer mi?

MHP biz kandırıyor olmasın!

Başkanlık sistemi de böyle..

İktidar partisi aklında yokken, daha doğrusu askıya almışken, MHP gündeme getirdi..

Madem fiili durum var, maden fiili durum değişmeyecek, madem Cumhurbaşkanı ısrarcı, getirin Meclis’e, gereğini yapalım çağrısı yaptı..

İktidar partisi milletvekilleri birbirine soruyor..

Başkanlık sistemine geçmek MHP’nin işine gelen bi durum değil.. Bahçeli’nin emekliliğini istemesi gibi bir şey..

MHP bizi kandırıyor olmasın!.

MHP üç gün sonra bizi ortada bırakmasın!..

Fethullahçıların kendilerini yıllarca kandırdığını itiraf eden; ‘Allah bizi affetsin’ diyen..

PKK’nın çözüm sürecini kullandığını, silah depoladığını kendilerini kandırdığını söyleyen iktidar partisi kandırılma endişesi yaşıyor..

OHAL’i Fransa ile karşılaştıran var mı?

Hükümet sözcüsü açıkladı.. 186 belediye başkanına yurtdışına çıkış izni verilmemiş.. İzni vermeyen kim?

İçişleri Bakanlığı..

OHAL’e göre, belediye başkanları İçişleri Bakanı’ndan yazılı izin almak zorunda..

Düşünün.. Seçilmiş bir belediye başkanı.. Diyelim ki; İstanbul Belediye Başkanı

Almanya’ya gidecek, İçişleri Bakanı’ndan yazılı izin kâğıdı istiyor..

Öğrencilere okul kapısından rahat çıksın, kapı görevlisi dışarı bıraksın diye öğretmenler izin kâğıdı yazar ya..

Onun gibi bir şey..

186 seçilmiş başkana izin verilmemiş..

Diyorlar ki; Fransa’da da OHAL var, bizde de..

Hâlâ karşılaştıran var mı?

Tutuklu milletvekili HDP’nin kapatılması

Dün bu iki konuda da yazı kaleme aldım..

Özetle; tutuklu kelimesi ile milletvekili kelimesinin yan yana gelmesi demokrasiyle bağdaşmıyor dedim..

Tutuklu milletvekili kavramı olmaz dedim..

Bir ülkede tutuklu milletvekilleri, tutuksuz milletvekilleri ayrımı yapılıyorsa o ülke demokrasiden uzaklaşıyor dedim..

Tutukluyorsanız milletvekilliğinden de atın dedim..

Kimi; insafsızlık etme, bari vekil olarak kalsınlar dedi..

Kimi; haklısın bu ayıba son vermek lazım dedi..

Bakın.. İçtüzüğe göre, beş oturuma mazeretsiz katılmayan milletvekilinin vekilliği düşer..

Tabii yine Meclis kararıyla..

Hapisteki milletvekilleri, Meclis Başkanlığı’na mazeret olarak hâkimin tutuklama kararını mı gönderecek?

Ayıp..

Meclis bu durumu görmezden gelip, beş oturum, on oturum, yirmi oturum, bilmem kaç oturuma katılmamalarını görmezden, bilmezden mi gelecek!..

Bu da ayıp..

Gelelim HDP’nin kapatılma meselesine..

Bir partinin eş genel bakanları, genel başkan vekilleri terör örgütü üyeliğinden tutuklanıyorsa o parti terör eylemlerinin odağındadır..

Bundan daha kuvvetli gerekçe olamaz..

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın kapatma davası açması gerekir..

İktidar partisi, ‘parti kapatmaya karşı’ diye dava açmıyorsa tavrı siyasidir, keyfidir..