Avrupa’yla yeni dönem.. Avrupa’yla yeniden.. AB’yle sıcak ilişkiler.. AB’‘yle ilişkiler düzeliyor gibi sözler söyleniyor..
Başlıklar atılıyor..
Avrupa cephesindeki hava bambaşka..
AB’nin dönem başkanı Bulgaristan Başbakanı.. Pazar günü Demir Kilisesi’nin açılışı için İstanbul’daydı..
Törende yaptığı konuşmada; ‘2018’de Türkiye ile AB ilişkilerinin normalleştirilmesi için çaba harcamamız lazım’ dedi ama!..
İstanbul’a gelmeden önce katıldığı TV programında havası bambaşkaydı..
Aynen şöyle dedi..
‘Türkiye’nin AB’ye üye olacağı konusunda ikiyüzlülüğü bırakalım, en iyisi oturalım, Türkiye ile AB arasında özel bir anlaşma yapalım.’
Yani imtiyazlı ortaklık!..
Şimdi denilecek ki Bulgaristan’ın AB ülkeleri üzerinde etkisi ne, gücü ne...
Doğru ama Borisov Bulgaristan Başbakanı sıfatıyla konuşmuyor.. AB Dönem Başkanı şapkasıyla konuşuyor..
Bulgaristan’ın etkisi yok ama Fransa’nın var.. Fransa Cumhurbaşka-nı’nın da dili aynı..
Macron, Erdoğan’la birlikte düzenlediği basın toplantısında benzer ifadeler kullandı..
‘Müzakerelerde yeni fasıllar açılabileceğinin mümkün olduğuna dair ikiyüzlülükten çıkmak gerekir. Üyelik süreci yerine başka tür bir iş birliği ve ortaklığı düşünmeliyiz’ dedi..
Yani imtiyazlı ortaklık..
Dikkatinizi çekmiştir.. İki liderin de ifadesi aşağı yukarı aynı..
İkisi de ikiyüzlülüğü bırakalım söyleminde..
İkisi de Türkiye’nin AB üyesi olamayacağı iddiasında..
İkisi de imtiyazlı ortaklık kuralım yaklaşımında..
Avrupa ile yeni dönem dedikleri yoksa bu mu?
Kardeşlik bitti yollar ayrıldı..
Erdoğan ile Gül arası soğuk deniliyordu..
11. Cumhurbaşkanı ile 12. Cumhurbaşkanı arasında görüş ayrılıkları var deniliyordu..
Ama onlar kardeş, bu durum geçici deniliyordu..
Sorun çok derinmiş..
Sorun çok köklüymüş..
Sorun, Gül’ün son çıkarılan KHK’yı eleştirmesinden, muğlak bulmasından, ilerisi için tehlikeli görmesinden kaynaklanmıyormuş..
Saraya yakın çevrenin Gül’e büyük tepki göstermesinin nedeni başkaymış..
Erdoğan’ın yazıklar olsun diye seslenmesinin evveliyatı varmış..
Dün öğrendik..
Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı şapkasıyla yaptığı konuşmada önce sert bir dille suçladı..
Dedi ki:
‘Herkes ağzını açmadan önce nerede olduğuna, kimlerle aynı safa geçtiğine dikkat etmelidir. Milletimizle birlikte verdiğimiz hayati mücadelede en küçük desteklerini görmediğimiz hatta çoğu zaman karşı tarafta olan kişilerdir. Bir referandum yapılıyor, partimiz evet diyor. Bununla ilgili hayır kampanyası yapıyor, şimdi de kendinde söz hakkı görüyor.’
Ve sonra köprüleri attı..
Yolları ayırdı.. Dedi ki:
‘Bu birlikteliği zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değillerdir. Bu trenden düşenler düştükleri yerde kalırlar.’
Hedefinde sadece Gül yoktu, Gül gibi düşünen eski yol arkadaşları vardı..
AKP dünden itibaren yeni bir yola girdi..
Trenden inenler, yola devam edenler.
