Kimi evetler önde, kimi hayır oyları önde diyor..
Ama..
Ne evet çıkacağını öngörenler ‘Evet aldı başını gitti’ diyebiliyor..
Ne de hayırı savunanlar ‘hayır oylarının çok önde olduğunu’ iddia ediyor..
49/51..
48/52 gibi oranlar arasında gidilip geliniyor..
***
- Her iki tarafın keskin kitlesi var..
- Her iki tarafın 17 Nisan’ı dünyanın sonu gören taraftarları var..
- Her iki tarafın birbirine ters bakan fanatikleri var..
***
İktidara yakın duranlara göre sandıktan evet çıkarsa yeni kurulacak sitemle Türkiye çağ atlayacak..
Cumhurbaşkanı’nın tek başına yürütme görevi görmesi..
Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda partisinin başına geçmesi..
Cumhur-başkanı’nın aynı zamanda Meclis’teki çoğunluk partisine hükmedebilmesi işleri hızlandıracak..
***
Muhalefete yakın duranlar ise tam tersini düşünüyor.. Tam tersine inanıyor..
Yeni sistemin Türkiye’nin felaketi olacağını söylüyorlar..
Şimdi olmasa bile eninde sonunda Türkiye’ye otoriter rejimin geleceğini savunuyorlar..
***
Artık son düzlüğe girilirken iki tarafın birbirini ikna etmesine imkân yok..
Birbirlerini dinlemiyorlar bile..
Durum yüzde 48’e yüzde 48 diyelim..
Yüzde 4 hâlâ düşünüyor..
Risk alalım mı, böyle devam etsin mi arasında sıkışmış durumdalar..
Hangi tarafa meylederlerse 16 Nisan’da sandıktan o çıkacak..
Avrupa rekoru kırdık ama!..
Haber mühim..
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2016 yılında en fazla tazminat kestiği ülke Türkiye olmuş..
Bu ne demek?
Hukuk yok demek..
Hâkimler yetersiz demek..
Yargı siyasi karar veriyor demek..
***
Birinci sırada Türkiye var..
İkinci sırada Arnavutluk..
Üçüncü sırada İtalya..
Dördüncü sırada Rusya..
Türkiye geçen yıl 20.7 milyon euro tazminat ödemeye mahkûm edilmiş.. Rusya 7.3 milyon euro..
Fark neredeyse üç katı..
***
Eskiden bu tür tazminatları devlet ödüyordu.. AKP iktidarı çok yerinde bir kararla tazminata mahkûm olan hâkimin ödemesini yasallaştırdı..
Adına yargı reformu dendi..
Amaç; tazminat cüzdanlarından çıkacağı için hâkimlerin daha dikkatli, daha titiz, daha hukuka bağlı davranmasını sağlamaktı..
***
Ergenekon soruşturması başlayınca Fethullahçı savcılar, hâkimler bastırdı.. Yasa değiştirilerek tazminatların yeniden devlet tarafından ödenmesi kararı alındı..
Adına yine yargı reformu dendi..
Bu kadar fazla tazminat ödememizin bir nedeni de bu..
Köprülere zam tuzağı!
İstanbul’a üçüncü köprü yap-işlet-devret modeliyle yapılınca işler karıştı..
Çünkü iktidar, yapımcı firmayla 3 dolar artı KDV üzerinden günde 135 bin araç için anlaştı..
Diyelim ki 35 bin araç geçti..
Hazine 100 bin araç parası daha ödeyecek..
***
Baktılar kimse gitmiyor, kimse geçmiyor.. Birinci ve ikinci köprü ücretine yıl başında yüzde 48 zam yaptılar..
7 liraya çıkardılar..
Üçüncü köprü de 12 lira oldu..
Ama bir farkla, otoyol parası hariç.. 20 liradan fazla tutuyor..
Gittin geldin 50 lirayı buluyor.. Dönüşte köprü parası yok ama otoyol parası var..
Avrasya Tüneli 17 lira.. Gittin geldin 34 lira..
Bakanlık birinci ve ikinci köprülerde hem gidişten hem dönüşten ücret almak için hazırlık yapıyormuş..
7 lira gidiş, 7 lira dönüş..
14 lira.. Yüzde yüz zam demek..
Yıl sonu zam da yaparlarsa 20 lirayı bulur!
***
Niye yapıyorlar?
Üçüncü köprü ile Avrasya Tüneli’ne müşteri yollamak için.. Aradaki fiyat farkını kapatmak için..
İktidar her gün köprülerle övünüyor ama kullanan yok..
Çünkü çok pahalı..
***
Bu sebeple olacak; bakanlık üçüncü köprüden de, Osmangazi Köprüsü’nden de, Avrasya Tüneli’nden de günde kaç araç geçtiğini açıklamıyor..