Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Neredeydiniz?
Evde , televizyon karşısında mı?
Lokantada, barda, gece kulübünde veya sokakta mı?
Yani yıla nasıl girdiniz?
Kaçta yattınız?
12’den önce mi, 12’den sonra mı? Sabaha karşı mı?
***
Sana ne diyecek siniz?
Haklısınız..
Kime ne! .
Kime ne ama son üç dört yıldır birileri karışmak istiyor.. Birileri topluma ayar çekmek istiyor..
Yılbaşını kutlamak harammış!.
Niyeymiş?
Batı dünyasının dini sembolüymüş..
Hayda..
Katolikler 25 Aralık’ta, Ortodokslar 6 Ocak’ta kutlama yapar..
1 Ocak Hıristiyanlar için ilahi bir tarih değil.. Çoğu sofu Hıristiyan’ın karşı çıktığı bir tarih..
Nedir o zaman?
Miladi takvime göre yeni bir yılın başlangıç günü.. İster yeni yıla girişi eğlenerek kutla, ister dans ederek kutla, ister televizyon seyrederek kutla..
İstersen kutlama.. İlgilenme..
Bunun Hıristiyanlıkla ilgisi yok..
***
O zaman neden varmış gibi gösteriyorlar? Nasıl bağlantı kuruyorlar?
Şöyle bağlantı kuruyorlar..
25 Aralık Noel.. Noel tatili 1 Ocak gününe kadar sürüyor ya.. İşte diyorlar; 25 Aralık’ta başlayan hafta Hıristiyan haftasıdır, 31 Aralık akşamını da kapsar..
Doğru mu?
Değil ama yılbaşını din şemsiyesine sokmak istiyorlar ki; yasaklatsınlar..
Kutlayanları kâfir ilan edebilsinler..
Mutaassıp kitleyi harekete geçirsinler..
Düşmanlık yaratsınlar..
Eğlenenleri hedef gösterebilsinler..
***
Bu sebeple okul l ara yazı gönderip yılbaşının milli ve dini bakımdan sakıncalı olduğunun öğrencilere anlatılmasını istiyorlar..
Kendi değerlerimizde yozlaşma olduğunu söylüyorlar..
Uyduruk takvimin son günüymüş, kupkuru zaman algısıymış..
Olabilir!..
Takvim değişiyor mu? Yeni bir yıl başlıyor mu?
Eee..
Doğum gününü de kutlama, o da seküler miladi takvime göre..
Mesele bu galiba..
Miladi takvimin seküler olması.. Yılbaşının da seküler takvimin ürünü sayılması..
***
Hicri takvime geçelim diyeceğim ama!.
Geç geçebiliyorsan.. Kabul ettir, ettirebiliyorsan..
***
Aslında yapılmak istenen şu; yılbaşı kutlaması hedef alınarak topluma şekil vermek, yaşam tarzı dikte ettirmek..
Bırakın isteyen istediğini yapsın!..
Toplumu bir de ‘yeni yılı kutlayanlar, kutlamayanlar’ ayrımına itelemeyin.
***
Bu yazıyı dün yazmadım.. Geçen yıl 31 Aralık günü yazdım.. 1 Ocak’ta yayınlandı.. Aradan 365 gün geçti.. Değişen bir şey var mı?
Yok..
Yine okullara yazılar gönderildi.. Yine yeni yıla girişin kutlanmaması istendi..
Yine her şey geçen yılkı gibi..
Yine her şey aynı..
Tartışmalarımız, çekişmelerimiz, kavgalarımız..
2017’den umutlu musun; diye sorarsanız..
Yalan söyleyecek halim yok; değilim!..
***
İyi yıllar..
İyi pazarlar..