Başbakan suskun- luğunu bozdu.. NTV’nin canlı yayınında ‘başkanlık’ meselesine girdi..
Başkanlık sistemine evet dedi..
Bu evet temkinli evetti.. Daha doğrusu, Anayasa’yı değiştirecek güce ulaşırsak başka çare yok evetiydi.. Fedakârlık yaparım evetiydi..
Peki, Başbakan seçim meydanlarında başkanlık sistemini savunacak mı?
Evet, savunacak..
Ama genel hatlarıyla savunacak.. Seçim bildirgesinde de genel hatlarıyla yer alacak..
Başkanlık sistemi insan odaklı olmalı denilecekmiş..
Başkanlık sistemi çağdaş, demokratik, özgürlükçü niteliğiyle uygulanmalı vurgusu yapılacakmış..
Güzel temenniler de?!..
Başbakan’ın kafasında nasıl bir başkanlık modeli var?
Önemli olan bu.. Öyle ya, çeşit çeşit başkanlık sistemi var..
ABD tarzı var, Meksika usulü var, Kazakistan modeli var.. Var oğlu var..
Başbakan hangi modele yatkın?
Söylemedi; sadece Asyatik tarzda olmayacağının garantisini verdi..
-
Peki ya Uzlaşma Komisyonu’na verdikleri teklif.. Halen geçerli mi?
Başbakan ne evet ne hayır dedi; ortaladı..
Teklifin mimarı Burhan Kuzu geçenlerde Al Jazeera’ya verdiği demeçte o teklifi esas alacaklarını söylemişti..
Geçen akşam CNN Türk’te Kuzu ile ‘başkanlık’ sistemini tartıştık..
Görüşümüz değişti, şu maddelerden vazgeçtik, revize edeceğiz demedi.. Savundu..
-
Defalarca yazdım, altını çizdim.. O teklif ‘başkanlık’ önermiyor, ‘hiper-başkanlık’ getiriyor..
Uzatmadan birkaç maddesini hatırlayalım.. Elimizdeki tek veri bu..
* Milletvekili listelerini partili başkan belirliyor.. Seçim kampanyasını başkan yürütüyor..(Amaç; yasamada kontrolü sağlamak)
* Başkan ‘başkanlık kararnamesi’ adı altında yasa çıkarabiliyor (Amaç, gerekirse, yasamayı devreden çıkarabilmek)
* Başkan sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan edebiliyor, sıkıyönetim kararnamesi çıkarabiliyor..
(En tehlikeli maddelerde biri de bu.. Ordu destekli otoriterizme kapı açıyor..)
* Anayasa Mahkemesi, Danıştay, HSYK üyelerinin yarısını başkan, yarısını başkanın dizayn ettiği yasama organı belirliyor..
-
Daha ne diyeceksiniz?
Seçmenin modeli bilmek hakkı
Cumhurbaşkanı başkanlık sistemi için iktidar partisine oy istiyor.. 400 oy istiyordu, İran gezisinden dönerken 335’e çekti..
Anayasa değişikliği için 330’un üstünü yeterli gördü..
Başbakan da seçim meydanlarında başkanlık için oy isteyecek.. Ve deniyor ki; bu seçim bir anlamda başkanlık referandumu gibi olacak..
-
Madem öyle, iktidar partisi nasıl bir sistem getireceğini madde madde açıklamalı..
Mesele çetrefilli..
Zambiya’da da başkanlık var, ABD’de de, Kenya’da da, Surinam’da da..
Bizimki onlara benzemeyecek, bize özgü olacakmış..
Peki.. Başkanlığın Türk usulü nasıl olacak, bunu bilelim.. Kafamıza yatıyorsa oy verelim, yatmıyorsa vermeyelim..
Çok şey mi istiyorum?
Rejim değişikliği için oy vereceksek, yeni rejimin nasıl olacağını bilmek hakkımız değil mi?
Sakat başkanlık da darbe üretir
Başbakan bizdeki parlamenter sistemin özünde sakatlık olduğunu, bu yüzden askeri darbeler yaşandığını söyledi..
Parlamenter sistem kötü olunca askeri darbe oluyor da başkanlık sistemi sakat olunca darbe olmuyor mu?
Askeri darbeyi sadece sakat parlamenter sistemi üretiyor.. Sakat parlamenter sistem mi teşvik ediyor?
Hayır..
Güney Amerika tarihine bakın, askeri darbeler tarihidir.. Hangi birini sayayım.. En kanlısı Pinochet.. Şili’yi 17 yıl yönetti, inim inim inletti.. 1976 Arjantin darbesi var, 1964 Brezilya darbesi var; 20 yıla yakın sürdü.. 1973 Uruguay darbesi var..
Askeri darbe olmayan ülke yok.. İşin kötüsü, oralardaki askeri yönetimler çok uzun yıllar kaldı..