Faturası her geçen gün kabardı, Rus uçağını uçak düşürmenin bedeli ağır oldu..
İlk günlerde bolca hamaset yaptık..
Dönemin Başbakan’ı ‘Emri ben verdim ben’ diye bas bas bağırdı.. Partisinin milletvekilleri çılgınca alkışladı..
Vatan, millet, Sakarya nutukları atıldı..
Öyle bir hava estirildi ki..
Milliyetçi damara öyle basıldı ki..
Muhalefet partileri de girdaba kapıldı.. Çıkıp da; ‘Rusya’yla savaş halinde değiliz, Rusya düşmanımız değil. 17 saniyelik ihlal için, hem de uçak hava sahamızı terk ederken niye vurduk’ diye sormadılar..
İç politika, milliyetçilik rüzgârı, sandık hesabı ağır bastı..
Yanlış yaptık diyen olmadı..
***
Sessiz kalında ama herkes şaşkındı..
Çünkü..
Tam da Rusya’yla yüksek düzeyde işbirliği anlaşmasına gidilirken..
Tam da Türkiye - ABD ortak Suriye operasyonuna başlayacakken..
Tam da Erdoğan’la Putin zirve kararı almışken..
Tam da Rusya Dışişleri Bakanı hazırlık için uçağa atlayıp Ankara’ya hareket edecekken..
Uçağının düşürülmesine kimse akıl sır erdiremedi..
Netice..
- Rusya’yla papaz olduk..
- ABD ile ortak Suriye operasyonu yattı..
- Rusya Suriye’ye iyice yerleşti..
- Suriye sınırına uçak kaldıramaz olduk..
***
İşin bir de ekonomik boyutu var.. Rusya’ya ihracat durdu, müteahhitlik işleri askıya alındı, deri sanayii çöktü.. Turizm ağır darbe aldı.. Tarım krize girdi.. Binlerce kişi işsiz kaldı..
***
Ankara fırsatı kolladı, Rusya Günü bayramını vesile edip hamle yaptı.. Erdoğan, Putin’e gönderdiği kutlama mesajı na ‘Bu vesileyle, Türkiye-Rusya ilişkilerinin hak edilen düzeye çıkmasını temenni ederim’ cümlesini de eklemeyi ihmal etmedi..
***
Hava yumuşuyor mu derken Kremlin’den ‘ama’lı cevap geldi..
‘Biz de istiyoruz ama önce Ankara bazı adımlar atmalı.’
Nedir o adımlar?
Putin bir süre önce açıklamıştı..
- Özür dilensin..
- Tazminat verilsin..
- Uçaktan paraşütle atlayan pilotu vuran kişi yargılansın..
***
Özetle; Rusya, Ankara’ya nazik bir dille ret cevabı verdi..
Ayıkla pirincin taşını!
Bakan var mı; var!
İktidarı her şart altında gözü kapalı destekleyen Star gazetesinin başyazarı da başarısız bulduğuna göre söylenecek laf yok.
Eğitim dökülüyor..
Başyazar AKP iktidarlarının en başarısız olduğu alan budur demiş..
Milli Eğitim’e bakan dayanmıyor.. Beş bakan değişti.. Son bakan Milli Savunma’dan transfer!..
Başyazar sormuş..
‘Hangi bakan hangi vizyonla geldi oraya ve neyi ne kadar gerçekleştirerek oradan ayrıldı? Yoksa bu iş gerçekten bürokrasiyle gidiyordu da bakanlar orada bulunsun diye mi tayin edildi?
Yani Milli Eğitim’de bakanlar göstermelik mi?
Durum bu mu?..
Euro 2016: İlk maçların karnesi..
Euro 2016 ramazan hediyesi oldu.. Günde üç maç ilaç gibi geldi..
İlk tur tamamlandı.. Gerçi bu tür turnuvalarda ilk maçlar ölçü değildir ama yine de fikir verir..
Aldığım notlar şöyle..
***
Bana göre, ilk turda en iyi futbol oynayan takım Fransa’ydı.. İngiltere’yi de beğendim.. Özellikle kanat bindirmeleri mükemmel.. Almanya makine gibi.. İspanya top çevirme cambazı..
Çek Cumhuriyeti ile Ukrayna savaşan ekiplerdi.. Tabii ki ilk turun en havalı takımı kuşkusuz İzlanda oldu..
Tarihinde ilk kez turnuvada gol attılar ve ilk puanı aldılar..
Avrupa şampiyonu olmuş kadar oldular!.
***
Futbolculara gelince.. İlk turun yıldızı Fransız Payet’ti.. Herkes Juventus’ta altın yılını yaşayan Pobga’nın parlamasını bekliyordu; Payet parladı..
İngiltere’de Wolker bek dediğin böyle oynamalı dedirtti.. D. Alli çok iyiydi.. Dier, Rooney, Kane göz doldurdu..
Almanya’da üç ismin yanına çarpı işareti koydum.. M. Özil, Kraus, Boateng..
Özil asist ustası..
İspanya; hangi birini sayayım.. Fabregas bir adım öndeydi.. Veya bana öyle geldi..
Belçika’da Feilaini, Galler’de Bale not ettiğim futbolcular..
***
İzlanda’nın 70 yıllık özlemini bitiren Bjarnason’u listeye koymazsak haksızlık olur..
Bu arada İzlanda’da iki Bjarnason var.. Biri 8, öteki 18 numara.. Madalyayı hak eden sekiz..
***
Son notum da şu..
Belçika- İtalya, Portekiz-İzlanda, Avusturya-Macaristan maçları ilk turun en çekişmeli, en heyecanlı maçlarıydı..