İki bayram arası Türkiye alt üst oldu dersem yeridir..
IŞİD’in havaalanı baskını zaten yerlerde sürünen turist girişini bıçak gibi kesti..
Üstüne 15 Temmuz darbe girişimi geldi..
Tatile çıkacaklar da çakıldı kaldı..
Kamuda izinler kalkınca; sahiller sinek avladı..
Neredeyse iki aydır esnaf kan ağlıyor..
***
Darbe öncesi, daha doğrusu Ramazan Bayramı öncesi işler iyi miydi?
Hayır..
Yabancı turist dibe vurmuştu..
Rus uçağının düşürülmesi sahillerin belini kırdı.. Binlerce kişinin işsiz kalmasına neden oldu..
Yüzlerce orta ölçekli esnafı iflasın eşiğine getirdi..
Hatırı sayılır kısmını da iflas ettirdi..
IŞİD’in canlı bomba saldırıları..
Güneydoğu’daki şehir savaşları..
PKK’nın bomba yüklü araçla yaptığı katliamlar, Türkiye’nin imajını yerle bir etti..
Batı’da Suriye gibi olmasa bile Pakistan gibi algılanmasına neden oldu..
Ruslardan sonra Avrupalı turist de elini ayağını çekti..
***
Yerli turiste gelince.. Daha doğrusu tatilcilere.. Büyük çoğunluk iş yoğunluğuydu, ramazandı, okuldu, üniversite sınavıydı derken izne çıkacak fırsat bulamamıştı..
Tatil yöreleri için mayıs, haziran kötü geçti..
Yaprak kımıldamadı..
Otelcisinden, taksicisine, lokantacısından, pansiyoncusuna, çiftçisinden, işçisine, turizme hizmet veren bütün kalemler cepten yedi..
Geçimini turizme bağlayanlar cepten yedi.. Borç aldı yedi, bileziğini sattı yedi..
***
Gelelim zurnanın zırt diyeceği yere..
Ramazan Bayramı’nda tatil dokuz gündü.. Hükümet turizme destek için tatili uzattı..
Milyonlarca kişi fırsat bu fırsat diye sahillere akın etti..
Peki mayıs ve haziran ayını boş geçiren esnaf ne yaptı?
Çok ayıp etti.. İki ayın kaybını dokuz günde çıkarmaya kalktı..
Hesaplar şiştikçe şişti..
***
Resmen tatile çıkanlara soyulacak kaz muamelesi yaptılar..
Keriz yerine koydular.. O kadar çok şikayet aldım ki..
Esnafa sor, savunması şöyle; ‘Abi iki aydır neredeyse siftahsız kapatıyorduk.. Borç harç birikti’
İyi de tatile gelen adam da bir yıldır boğazından kesiyor!.
Bir yıldır para biriktiriyor..
Ramazan Bayramı’nda yaşadık.. Pansiyoncular giydirdi, lokantacılar giydirdi, taksiciler giydirdi..
Fiyatları ikiye, üçe katladılar..
***
O bayramla bu bayram arası sahiller boştu.. Hükümet yine kıyak olsun diye Kurban Bayramı tatilini dokuz güne çıkardı..
Sahiller yine doldu..
Korkarım, esnaf temmuzun, ağustosun acısını yine bayramda çıkarmaya kalkacak..
Korkarım, yine tatilcilere yolunacak kaz muamelesi yapacaklar..
Faturaları şişirdikçe şişirecekler..
***
Tatile çıkanları uyarıyorum; açıkgöz esnafa pabuç bırakmayın..
Kurban bayramınız kutlu olsun..
Her şey olabilirler darbeci asla..
Ben çocuktum onlar delikanlıydı..
Aynı mahallede büyüdük, aynı mahallenin havasını soluduk..
Onlar ağabeylerimizdi..
Ahmet Altan’ı, Mehmet Altan’ı kastediyorum..
Onlar bize okumanın kutsallığını öğreten insanlardı..
***
Ahmet Altan’la Basınköy’de komşuyduk.. Ben küçüktüm tabii.. Annemin evinde altlı üstlü oturuyorduk.. Yazdığı bütün kitapları okudum..
Birinci sıraya Kılıç Yarası’nı koyarım..
Mehmet Altan’la çok televizyon programında birlikte olduk..
Ahmet Altan’ın da, Mehmet Altan’ın da yazılarını kaçırmamaya çalıştım..
***
Fikirleriniz uyuşuyor muydu derseniz; hayır..
Mehmet Altan; iktidara yakın olan gazetenin başyazarlığını yaptığı dönemde taban tabana zıttık..
Ahmet Altan; iktidarın hoşuna giden manşetleri çaktığında karşı yazılar yazdım..
Ergenekon’da, Balyoz’da daha nice davada insanları doğradığında üzüldüm..
Edebiyatçıya yakışmamıştı!
Kısaca; zaman içinde düşünce duraklarımız arasında büyük mesafeler oluştu...
***
Ama şunu biliyorum..
Ahmet abi için de, Mehmet abi için de her şeyi söyleyebilirsiniz..
Aklınıza gelen her şeyi...
Her türlü suçlamayı yapabilirsiniz..
Darbeci!.
Asla..
Saati ayar işini hiç anlamadım
Hükümet bir karar aldı; kış saatine daha doğrusu doğal saate dönülmeyecek..
Yaz saati uygulaması kışın da sürecek..
Avrupa yaz saatine geçince ara iyice açılacak..
Bir sürü problem çıkacak..
***
Finans sektöründe çıkacak, ilişkiler de çıkacak, canlı yayınlarda çıkacak, telekonferans üzerinden toplantılar da çıkacak..
Çıkacak da çıkacak..
Kısaca Batı’dan bir saat daha uzaklaşacağız..
Bu riski niye alıyoruz?.
Hükümet diyor ki; enerji tasarrufu için..
***
Tamam da 2012’de iktidarda yine AKP vardı.. O tarihte tam tersini yapmaya kalktı.. Kış saatinde kalalım kararı aldı..
Niye diye sorduk..
Enerji tasarrufu için dediler..
Uzun uzun tartışıldı, AKP hükümeti kararını geri aldı...
***
Bu işi bilenler açıklasın lütfen..
- Sürekli kış saatinde kalmak mı enerji tasarrufu sağlıyor..
- Sürekli yaz saatinde kalmak mı?
- Yoksa kışın kış saati, yazın yaz saati uygulamak mı?
Hangisi doğru..