Bu hafta size Skapova’yı tanıtmak istiyorum. Bir süredir stream platformlarına “Ben Senden Vazgeçtim” adlı şarkılarıyla çıkıştalar. Devamının gelip gelmeyeceğini merakla bekliyordum. Geldi. Bu hafta hem 11 şarkılık “Ben Senden Vazgeçtim” adlı albüm yayınlandı.
Türkiye’de yeni nesil müzisyenler daha çok hip hop ve indie tabanlı müziklere meraklı. Rock ise artık iyiden iyiye katalog tür olarak görülmeye başlandı. Yani eski baba gruplar dışında rock dinleyicisine yeni nesil bir şey sunulmuyor pek. Bu boşluğu zaman zaman gündeme getiren biri olarak yeni rock şarkılarına ve gruplara ilgim var. Skapova hakkında daha fazla bilgi edinmek için görüşmeyi teklif ettim. Vokalde Yahya Babuz, gitarda Hikmet Melih Gül, basta Ozan Alan, davulda Berkay Kahraman ekranların başında toplandık, muhabbet ettik.
Skapova (isim Melih’in evinin garajındaki stüdyoda bir “masaj” muhabbeti esnasında çıkmış) 2021’de bir araya gelen çok yeni bir ekip. Melih ve Berkay daha önce birlikte başka bir ekiple çalışıyorlar ama bundan çok tatmin olmuyorlar. Kendilerine yeni bir yol çizmek istiyorlar ve olaylar gelişiyor.
“Elimde ‘Ben Senden Vazgeçtim’in giriş melodisi vardı. Hepsi buydu. İyi bir şeyler çıkabileceğini hissediyordum ama farklı fikirler lazımdı. Yeni insanlarla tanışmak istedim” diye anlatıyor Melih.
Solist Yahya’yla bir ortak arkadaşları sayesinde tanışmışlar. “Telefon geldi provaya çağrıldım. ‘Duman, Model falan buna benzer gruplardan bazı şarkılar çalarız birbirimizi tanırız’ dedik. Arada Kadıköy’de çalarız, cover yaparız diye düşünüyorduk başta. Ama Melih besteler yapmak istiyordu. Ciddi çalışmak, konserlere çıkmak istiyordu. Biz de bu yolda devam ettik.”
Ozan’la Melih de Garaj Müzik adlı web sitesinden tanışıyorlarmış. O da eklenince grubun bugünkü kadrosu ortaya çıkmış.
Skapova’nın albümü “Ben Senden Vazgeçtim” bütün platformlarda 22 Temmuz’da yayınlandı. Lansman konseri 24 Temmuz Pazar Dorock XL Kadıköy’de.
Yeni bir dalga gelmeli
Üyeleri 19 yaşında olan yeni kurulmuş bir grubun bir yıldan az zamanda 11 şarkılık bir albüm hazırlaması başarıdır. Son bir ayda beş şarkı yazıp kaydetmişler. Berkay “Uyuyup uyanıyoruz, provaya gidiyoruz, kayıt yapıyoruz ve her şey ertesi gün yeniden başlıyor. Albümden önceki son bir ayı kamp gibi yaşadık” diye anlatıyor. Grubun davulcusu ve yaşça en büyük olanı. Çocukken babasından Pink Floyd’u öğrenmiş. Sonra Metallica’yla metale geçmiş. “Duman Mor ve Ötesi, Şebnem Ferah, hepsini dinledim. Başlarda metal çalarken çalarken sonra rock’a döndüm” diye anlattı kısaca.
Yahya “Çoğumuzun rock grubu geçmişi var” diye söze giriyor. “Farklı türler de dinliyoruz. Rap seven de var. Aslında mainstream (ana akım) dinliyoruz ama kendimizi rock yaparken daha iyi ifade ediyoruz. Çok grunge dinledik, ister istemez ürettiklerimiz de oradan çıkıyor.”
Yahya rock ile Led Zeppelin sayesinde tanışmış. “Going to California” ve “Stairway to Heaven” ilk etkilendiği şarkılarmış.
Berkay; Çilekeş, Kurban, Direct-t gibi ekiplerin müzikleriyle büyüdüklerini ve onlar gibi müzik yapmak istediklerini anlattı.
Şarkılar nasıl ortaya çıkıyor? “Önce biri ben böyle bir şarkı yazdım” diye geliyor. Toplanıp şarkının hikâyesini dinliyorlar, herkes kendi yorumunu katıyor ve beste ortaya çıkıyor. Sözleri daha çok Melih’in yazdığını öğrendim ama ısrarla kolektif bir çalışma yaptıklarını üretimin ortak bir çalışmayla çıktığını anlattılar.
Ozan sound’la ilgili konularda yeni olduklarını itiraf ediyor. “Her konserde aynı sound’u tutturmanın zor olduğunu yaşayarak öğrendik.” Skapova’nın kirli bir garaj sound’u var. Gitarların, davulun vokalin tertemiz bir stüdyo sound’unu yansıtmaması benim en çok hoşuma giden şey. Bunun ne kadarı bilinçli ortaya çıktı ne kadarı imkânlarla şekillendi bilemiyorum. Umarım bu garaj hâli hiç bozulmadan devam eder.
24 Temmuz’daki Dorock konseri hem albüm lansmanı olması bakımından hem de grubun sahne tecrübesi açısından önemli. Henüz İstanbul dışında çalmamışlar. Melih, “İzmir ve Ankara’da da çalmak istiyoruz. Turne tarzında konserler yapmak istiyoruz. Şu ana kadar gidemedik çünkü yeterli şarkımız yoktu. Cover çalmak da istemedik. Doğru zamanı bekledik” diye anlattı. Doğru zaman sanırım artık gelmiş.
Yeni bir grup olmanın en zor yanını Ozan güzel ifade etti: “Birbirimizle yaşamaya alışmaya çalışıyoruz. Bir aile olmayı öğrenmemiz lazım. Galiba yaşadığımız en büyük zorluk bu.”
Melih’in Duman’dan Batuhan Mutlugil ile bir anısı var. “Duman’ın Taksim konserinde kulise girmek için kapıda yalvardım. Batuhan abi aldı beni içeri. ‘Ben sadece fotoğraf çektirmeye gelmedim abi’ dedim. Şarkımızdan bahsettim. ‘Dinlet bakayım’ dedi. Aşırı heyecanlandım. ‘Sevdim’ dedi. Menajerine fotoğrafını çektirdi daha sonra dinlemek için ve ertesi gün bizi konserine davet etti. Çok mütevazı bir insan, ‘İnşallah bizden de iyi olursunuz’ dedi. Duman, Mor ve Ötesi, Athena bu abilerimizin yerini kimse dolduramaz ama yeni bir dalga gelmeli. Ben rap ya da dans dışında rock dinleyen insanların olduğunu görünce çok şaşırmıştım. Ama artık biliyorum”
Tek tek single’lar yayınlamaktansa albüm çıkarmak bugünün müzik piyasasında zor bir karar. Ozan anlattı: “İnsanı korkutuyor. ‘Şarkılarım kaybolup gidecek mi ?’ diye soruyorsun. Böyle bir endişemiz oldu. Umarım dinlerler, hepsi ayrı ayrı güzel şarkılar.”