Londra’da 14 bin 600 taksi var. İstanbul’daki toplam taksi sayısı 17 bin 395. Londra’da 616 kişiye bir taksi düşüyor. İstanbul’da 919 kişiye bir taksi düşüyor. Londra’da, bizim sarı taksinin karşılığı olan siyah taksilere ek olarak Uber de var. 45 bin Uber sürücüsü taksilere ek olarak çalışıyor. İstanbul’da böyle bir hizmet yok.
Şimdi İstanbul’a 2125 yeni taksi geliyor. Toplam sayı 19.520 olacak. 819 kişiye bir taksi düşecek. Yani hâlâ taksi sayısı çok az olacak. Hâlâ sorun çözülmeyecek ama en azından doğru yönde bir adım atılmış olacak. Belki insanların taksi sayısının azlığı yüzünden sefil olmasının azıcık da olsa önüne geçilecek.
İstanbul’un Londra’daki ulaşım standardına ulaşması için toplam 26 bin taksiye ihtiyacı var. Bunun yanında Uber’e de ihtiyacı var. Londra gibi toplu taşımasını çok önce çözmüş, metrosu, yer üstü ve yer altı raylı sistemleri, trenleri, otobüsleri her yönde çalışan, her mahallesine, her sokağına toplu taşımayla ulaşılabilen 9 milyonluk bir şehirde dahi, Uber’i de hesaba katacak olursanız, İstanbul’un neredeyse iki katından fazla taksi/ticari araç var. Elbette konu sadece sayılar değil, hizmetin kalitesi. Sürücüler eğitimden geçirilmedikçe, kafasına göre isteyen taksi direksiyonuna geçtikçe sayılar da çare değil. Ama kuru kuruya sayılar bile yeni taksilerin ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor.
Deha ile şarlatanlık arasındaki ince çizgi
Elon Musk günümüzdeki popüler totaliter lidere güzel örnek. Hatta Max Weber’in karizmatik lider tanımını da güncelleyerek yaşatıyor. Siyasette bugün artık görülmesi normal kabul edilen popülist liderlerin iş dünyasındaki versiyonu.
Trump, aynı ekolün siyaset ayağı. Kanye West müzikteki versiyon. Bunlar ve bunlar gibiler, kimseye sormadan hart hurt, dan dun giriyorlar girdikleri yere. Kırıp döküyorlar, atıp tutuyorlar, sonra zaten en başta herkesin söylediği, makul ve mantıklı olanı kabul etmek zorunda kalıyorlar.
Kanye West, Twitter’da yasaklıydı. Musk geldi, ilk iş “konuşma özgürlüğü” falan diyerek neden kapatıldıklarını unutarak tekrar açtı. Kanye West kendinden beklendiği gibi başladı saçmalamaya. Swastika falan paylaşınca “Aman” dediler, “bu zarar veriyor” ve hesabı gene kapattılar. Demokrasi var ama moderasyon da var. İlkeler var, kurumlar var, sağduyu var. Şimdi Trump’tan bekliyorum aynı şeyi. Sonra da Musk’ın pılını pırtısını toplayıp kendi çöplüğüne dönmesini.
Geçenlerde Yale Hukuk Fakültesi profesörlerinden Scott Shapiro’nun Twitter’da paylaştığı gibi: “Teknoloji patronları ifade özgürlüğü hakkında bir iki kitap okumaktansa 44 milyar dolara platform almayı tercih ediyor.” Dünyanın karizmatik değil, normal, sıradan, öne çıkmayan, rol çalmayan, görev adamı, akıl ve sağduyu sahibi liderlere ihtiyacı olduğu fikrini neden ve ne zaman terk ettik biz?
