Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kahvaltı üzerine çay/kahve içerken sosyal medyada gezinmek artık insanlığın ortak sabah ritüeli. Gözler telefonda, el kahvenin kulpunu aramakta. Timelime aşağılara doğru kayarken paylaşımlar, paylaşımlar, paylaşımlar...

Nietzsche aforizmasına gözüm takıldı. Altında 90 tane yorum var. Herkes çok beğenmiş ama küçük bir detay var Nietzsche’nin böyle bir lafı yok.

Cemal Süreya şiirleri paylaşmışlar, binlerce like var. Bir detay atlanmış, Cemal Süreya’nın böyle bir şiiri yok. Ama olsun, paylaşım güzel.

Haberin Devamı

Eski Çengelköy, 1880’ler diye bir fotoğraf paylaşılmış, altına ne yorumlar, ne yorumlar... Burası Çengelköy değil Arnavutköy; 1880’ler değil 1930’lar ama olsun, hepsi Boğaz neticede ve 50 yılın lafı olmaz.

Birisi kar kaplanı diye bir resim paylaşmış; doğa harikası, ne kadar güzel, yorumlar yıkılıyor, binlerce like. Kar kaplanı diye bir şey yok, fotoğraftaki hayvancağız pet olarak satılsın diye genetiğiyle oynanmış bir beyaz kedi. Ne doğal, ne de karla alakası var. Olsun, sabah kahvaltısında kar kaplanı gördük, ne güzel paylaşmışlar.

Birisi oturmuş, flood yapmış, aşağı kadar 30 metre devam ediyor. Bir arkadaşının başından geçen son derece ilginç ve gündeme hayret edilecek şekilde cuk oturan bir olayı paylaşmış. Ne kadar da ilginç, senaryo gibi hikâyeler. Ne isim var, ne kanıt var, ne tarih var, her şey sallamasyon ama inandık mı, inandık. Yorumlarda ne ararsanız var. Yüzlerce insan adı sanı belli olmayan bir kullanıcının yazdığı bu hikâyeyi gerçek olarak kabul etmiş ve bunun üzerine görseniz ne fikirler bina edilmiş. Tebrik edenler, insanlık ölmemiş diyenler, ağlayanlar...

Öğlene doğru “Harvard’a kabul edildim, bir hayırlı olsun fav’ınızı alırım”cılar beliriyor. Harvard hukuktan sıradan sertifika programına kadar her türlü belge paylaşılıyor ve fav bekleniyor. Muhteşem.

İngiliz, Kanada, Amerika vatandaşı olup, yeni pasaportunun resmini post ederek, altına “Bir fav’ınızı alırım, çok uğraştım ve sonunda başardım”cıları da atlamayalım. “Anlamlı” paylaşımlar. Ne güzel, hayatımızın amacı buymuş demek ki. Paylaş kanka.

Haberin Devamı

Hayvanlara eziyet eden canilerin görüntülerini paylaşıp, üzerine şöyle yazıyorlar: “Cehennemde yan!” Altına like’lar akmış. Harika bir paylaşım. Bu manyaklıktan zevk alan varsa daha da yayılmış oldu görüntü.

Tecavüz edilen çocukların, o zavallı günahsız masum kurbanların çizdiği resimleri paylaşıyor adam. Şöyle bir şeyler yazmış: Resimleri inceledim, siz nasıl insansınız? Allah belanızı versin, vs.

Resimleri incelemiş, biz de inceleyelim diye paylaşmayı uygun bulmuş. Like’lar like’lar... Paylaşım gibi paylaşım, bravo!

İnsanların önüne gelen tabağı, içkiyi, ayakkabısını, duvardaki graffiti’yi falan paylaştığı bol selfie’li o eski sosyal medyayı siz de özlemediniz mi?

Artık “paylaşınca güzel” falan değil. Paylaşmayın biraz, bir süre derdinizi, tasanızı eskisi gibi kendinize saklayın. Biraz düşünün, sindirin. Ben ne yapıyorum diye bir sorun kendinize. Dinlendirin biraz bünyeyi. Farkında mıyız bilmiyorum ama işler çığırından çıktı.