Stormzy olayı üzerinden etik meseleler

Sanatçıların politik duruşu olmalı mı olmamalı mı? İki ucu keskin bıçak bu tartışmanın. Günümüzde politik duruş dediğimiz şeyin ne olduğu da tartışmalı. Sosyal medyadaki hashtag’lere destek olup hayata hiçbir şey olmamış gibi devam etmek mümkün. Öte yandan kendini belli davalara binaen ortaya atan isimler var. Onların da bir süre sonra aktivistliği müziğin önün geçince olayın tadı kaçıyor. Hiçbir sanatçının kitlesi yekpare değil. Özellikle popüler olan isimler her düşünceden, kesimden, siyasi görüşten insanları bir araya getirebiliyor, müziğin güzelliği de bu zaten, sınırları ortadan kaldırması.

Bir konuda didişebiliyoruz karşılıklı ama aynı şarkıcının şarkılarıyla keyifleniyoruz. Bu durum karşıtları yakınlaştırıyor. Sanatçıların işi zor. Ne dersen de birileri incinecek, alınacak. Konuşmasan bu sefer neden sessiz kaldı diyecekler.

Sanatçıların da işi zor

Britanya rap müziğinin belki de en tanınmış ismi Stormzy sessiz kalamayanlardandı. Neye? Filistin meselesine. Son bir yılda Filistinlilere uygulanan şiddet ve zulüme sessiz kalmadı Stormzy ve çok da destek aldı dinleyicisinden. Ne zamana kadar? Hamburger zinciri kampanyasına kadar. ABD’nin en meşhur hamburger zinciri, adını vermek istemiyorum ama dünyada en yaygın olanı, Stormzy menüsü hazırladı ve her yerde bunun reklamları dönüyor şu anda. Ve işte o an geldi, Stormzy siyasi bir tavır gösteren her sanatçı gibi bir noktada tepkiyle karşılaştı. Neredeyse silinmek üzere. İsrail’i desteklediği ve finanse ettiği söylenen, bu yüzden de pek çok yerde boykot edilen bu zincirin reklamında oynamak yakışmadı dendi, üstelik Instagram’daki Filistin’i destekleyen paylaşımlarını da sildiği iddia edildi. Edildi diyorum, Stormzy sildiğini kabul etti ama geçmişe yönelik temizlik yaptım, bunu hep yapıyorum zaten, dedi. Kimseyi inandıramadı o ayrı.

Her ne kadar Stormzy “reklamında oynadım diye herhangi bir firma bana hiçbir düşünceyi dikte ettiremez ve benim ne söylediğime karışamaz” dese de iş işten geçti. Britanya’nın en sevilen rap yıldızı şu an ciddi eleştiri ve itibar kaybı yaşıyor.

Stormzy meselesi bana şunu düşündürdü. Günümüzün her alanda kutuplaşan dünyasında sanatçıların işi de zor. Siyasi duruş sergilesen bir türlü sergilemesen bir türlü. İşe yarayıp yaramadığı ise apayrı bir konu.

Haftanın albümü

“Sinister Grift” - Panda Bear

Başka bir pop mümkün. Ne zaman Panda Bear gibi alternatif müziğin popa yakın tarafında yer alan, kullandığı sesler ve ritimlerle yalın ama güçlü pop müzik örnekleri sunan birilerine denk gelsem hep aynı şeyi düşünürüm. Başka bir pop mümkün. Listelere doluşturulmuş bu fabrikasyon işlerden başka bir pop müzik var. Ve pop kötü bir şey değil. Pop müzik hafif, ama aynı zamanda sofistike olabilir. Panda Bear (Noah Lennox) bunu mesela yıllar önce “Doing It Right” ile kanıtladı. Daft Punk ortak çalışması dönemine damga vuran hit şarkılardan biriydi. Ayrıca pop müzik illa hit şarkı demek de değil. Lennox, Animal Collective’den ayrı düz koşulara başlayınca bana kalırsa müziğine de bir atılım yaşattı. Collective’in uçuk kaçık deneysel hâllerinden kurtulup kendi orijinal sesini buldu. Panda Bear’in pop müzik tarihini kurcalayan, bulduğu güzellikleri müziğine katan yöntemi bu albümde devam ediyor. “Anywhere But Here” mesela Beach Boys tarzı vokallerle gelirken, single’lardan biri olan “Ferry Lady” Beatles’ı anımsatıyor. Psychedelic pop tarihini ustaca araştırıp aradan ihtiyacı olanları çekip almış gene Panda Bear. “Defense” ilk single’dı ve albümün en iyilerinden. Pozitif, insanı yükselten pysch-pop etkisinde 10 şarkı. Hepimizin ihtiyacı var pozitif olmaya.

Ne dinlesek?

“Sailor Song” ile 2024’e damga vuran Gigi Perez yeni bir şarkı yayınladı bu hafta. “Chemistry”. Bakalım yeni bir liste canavarı yaratabilecek mi?

Seda Erciyes, Billur Battal ortak çalışmasının adı “Sen Yan Diye”. R&B sevenler derhal ilgilensin bu ikiliyle.

Lizzo hızla zayıfladıktan sonra (sırrını herkes merak ediyormuş, o da çok egzersiz yaptım diye yanıt veriyormuş. Acaba meşhur hapların hiç mi etkisi yok. Neyse…) yeni bir şarkı yayınladı. Adı “Love in Real Life” olan şarkı disco değil rock. Dünya gibi Lizzo da değişiyor. Galiba ‘body pozitivism’ denen felsefe de tarihteki yerini almaya hazırlanıyor.

Laura Misch’i tanımıyorsanız hemen tanışın. Çok sevdiğim Londralı modern caz gitaristi ve vokali Tom Misch’in kardeşi Laura ve kendisi de çok başarılı bir saksofoncu. Bu hafta “Alchemy” adında bir şarkı yayınladı. 2023 tarihli “Sample The Sky” adlı albümüne de bir göz atmak lazım.

Deafheaven yeni bir single daha koydu internete. Adı “Heathen”. Yakında beklenen albümün adı “Lonely People With Power”.

Norveçli şarkıcı ve besteci Jenny Hval’ın yeni albümü “Iris Silver Mist”, 2 Mayıs’ta yayınlanacak. “To Be a Rose” adlı single yayında. Eskiden Stina Nordenstam dinlerdik. Nordic indie müzik geleneği aynen devam ediyor ve ettiriliyor.

Soft Analog’un yeni şarkısının adı “If You Dance Again”. İkilinin yıl içinde yayınlayacağını duyurduğu EP’nin ilk single’ı bu şarkı.