Elektrik faturalarımıza eklenen pay ve bandrol gelirleriyle birlikte TRT geçen yıl bir milyar lira girdi sağlamış. Sağlasın sağlasın da, şu soruyu sormak hakkımız değil mi?
BBC’nin yaptığı gibi belgesel dizilerine imza attı da biz mi kaçırdık?
BBC’nin bütçesine baktım. Vatandaşından üç buçuk milyar sterlin topluyor İngilizler her sene. 10.5 milyar TL eder. Yani TRT’nin topladığının 10 katı. Sadece 10 katı. Sadece diyorum çünkü yaptığı iş TRT’nin bin katı.
Bu parayla dünyanın en iyi kamu yayıncılığını yapıyorlar mı? Evet. Dünyanın en saygın belgeselleri, programları, habercilik, pek çok formatta ve mecrada yayıncılık var mı? Var.
Ben diyorum ki TRT az bile alıyor. Daha çok verelim. Nasılsa her sıkışan, her yanlış yapan, her hesap hatası yapan faturaya birkaç lira ekliyor. Alıştık. Verelim, verelim ama karşılığını alalım.
Ticari açıdan kârsız falan diye kimsenin girişmediği ama kamu yararı olan programlar, yapımlar görmek istiyorum. TRT’nin ticari olmayan “kamu yararı” anlayışı ise kimsenin izlemediği diziye para vermek ve bu yolla B sınıfı ünlülere düzenli gelir sağlamak. Bana örnek ver demeyin, açın izleyin TRT ekranı bunlarla dolu (elbette çok değerli işler de
Yıl sonunda kendime bu soruyu sordum. Yanıtlardan oluşturduğum kişisel liste aşağıda. Sizden gelenlerle birlikte yerli-yabancı “Biz geçen yıl ne dinledik” listesini yapmaya hazırım
Bir sürü şahane albüm çıktı. Bir sürü çok satan albüm yapıldı. Bir sürü hit şarkı vardı. En fazla konuşulan albümler, en büyük liste başarısını yakalayanlar, radyolarda en çok çalınanlar, dijital alemde en fazla satanlar, müzik basınının gözdeleri...
Listeler yapılıyor ve hepsinin teması farklı. Ben kriteri tamamen “yıl içinde sıkça dinlemekten zevk aldığım albümler” olan kişisel bir 10 albüm listesiyle karşınızdayım. Hani hep “Bırak şimdi, sen ne dinliyorsun?” diye soruyorsunuz ya. İşte ben 2011’de yayımlanan albümler içinde yolda yürürken, evde takılırken, arabada trafikte en fazla bunları dinledim. Sizden gelen önerilerle “Biz geçen yıl ne dinledik” listesini genişletmeye hazırım (Not: Yerli albümlerden daha önce bahsettik. Bu yabancı liste...)
“Stone Rollin” Raphael Saadiq
Aslında bu bir “haftanın albümü” yazısıydı. Ama albümü iyice dinleyip hikayesine odaklanınca işin rengi değişti. Bakın bu özel albüm bana neler düşündürdü
Gilles Peterson Presents “Havana Cultura The Search Continues”. Bu albüm üstat bir prodüktör ve DJ olan Gilles Peterson’ın (memlekete de sık gelir) Kübalı muhtelif sanatçıların müziklerini derleyip sunduğu iki CD’lik bir çalışma (serinin ikinci albümü). Ama Buena Vista Social Club gibi falan bir şey beklemeyin. Daha modern, daha club, daha dans, daha house, daha hip hop ve caz bir sound. Kısaca “urban” diyelim. Benim gibi Latin’e mesafeli birinin de ilgisini çekecek derecede iyi ve çarpıcı. Küba’nın yerli romu Havana Club’ın desteklediği Havana Cultura projesinin parçası. Havana Cultura, Küba’nın ve Havana’nın çağdaş kültürünü tanıtmayı ve yaymayı hedefliyor. Farklı demem ondan. Buena Vista şahane ama biraz müze gezmek ya da turistik bir geziye çıkmak gibi. Bu albümün temsil ettiği şey Küba’nın çağdaş yaşam kültürüne ilişkin. O yüzden beni daha fazla etkiledi. Gilles Peterson’ın yeni nesil Kübalı müzisyenlerle yaptığı kayıtların yayımlandığı albümü mutlaka edinin. Havana-cultura.com adresinde enteresan bilgiler var.
Madem yıl sonu geliyor, madem listeler yapılıyor, o halde bir liste de bizden gelsin. Bu yıl içinde yayımlanan ve ıskalanmaması gereken bazı albümler şöyle
Geçen hafta benim de içinde olduğum jüri, Hürriyet gazetesi Cumartesi ekinde bir liste yaptı. Barış Akpolat’ın jüri üyelerinden topladığı kişisel listelerle belirlenen 10 isim bence isabetliydi (Neyse, Ozan Musluoğlu, Multitap, Haossaa, Bülent Ortaçgil, Elif Çağlar, Mabel Matiz, Nada, Şirin Soysal, Melis Danişmend). Ama hafta içinde “Bu albümler de var” yorumları gelince hem sizden hem de benim önerilerimden ikinci bir liste yaptım. Bakın bunlar da en az ilk 10 kadar keşfedilmesi gereken albümler. Liste alfabetiktir, beğeni sırasına göre değildir. Yıl bitmeden kayıtlara geçelim.
“Gezegen Seyahatleri” / Arşmahal
Selçuk Bal ve Selim Kesen’in kendine has projesi Arşmahal’in ilk albümü geçenlerde yayımladı. Post rock ve folk sevenler bu albümü dinlesin.
“Yazısız” / Alp Ersönmez
Van için Rock yardımları Erciş’e okul oluyor. Ancak “rock” yabancı sözcük olduğundan okula Van için Rock adı verilmesi Bakanlar Kurulu’na bağlı
Van için Rock’ı temsilen fikir babaları Redd grubundan Doğan ve Güneş Duru, Nadir Duman, Çağla Çakır Van’da.Van için Rock’ı temsilen fikir babaları Redd grubundan Doğan ve Güneş Duru, Nadir Duman, Çağla Çakır Van’da.
Bakanlar imza atsın, okulun adı Van için Rock olsun! Aslında diyeceğim bu. Şimdi rahat rahat konuşalım. (Yabancı isim koymak için neden Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor kısmını ayrıca tartışmak lazım o ayrı.)
Rock müzisyenlerinin, gönüllülerin ve rock seyircisinin emekleri boşa gitmedi. Van için Rock konserinde toplanan yardımlarla ilköğretim okulu yapılıyor.
Yer Erciş merkez. 12 derslikli bir ilköğretim okulu. Her yönüyle gurur duyulacak bir iş.
Her zaman yan gözle bakılan, hafiften özenti muamelesi çekilen rock’çıların başarısıdır. Benim gözümde ülke sevgisinin, insana sevgi ve saygının kimsenin tekelinde olmadığının da en güzel kanıtıdır. Önemli bir mesaj.
Nasıl olur demeyin, oluyor. Queen davulcusu Roger Taylor’ın kurmaya giriştiği ‘tribute band’ Queen Extravaganza’nın solisti Selçuk Sami Cingi olabilir. Büyük final yarın Los Angeles’ta
Cingi, İstanbul’da birlite çalıştığı grubuyla.
Selçuk Sami Cingi. Ya da Cingi. Müzikseverler onu “Kendi Kendime” isimli albümüyle ve Hayal Kahvesi’nde kapalı gişe gerçekleştirdiği performanslarıyla tanıyor. Bir süredir farklı bir telaşın içinde. Queen’in davulcusu Roger Taylor’ın kurmaya çalıştığı Queen Extravaganza isimli tribute band’in solisti olmak için çalışıyor. Tribute band, bir grubun şarkılarını orijinaline en yakın biçimde icra eden grup demek kısaca. Cingi, Freddie Mercury’nin tahtına aday yani bir anlamda. Çalışıyor dediğim, zaten eskiden beri müzikle iç içe Cingi. Muammer Sun’un öğrencisi olarak kompozisyon okudu, Rengim Gökmen’le orkestra şefliği mastırı yaptı.
Ama asıl hikaye başka. Bu adamın sesi inanılmaz.
İnsanların ilgisini çekmesi ve Queen Extravaganza projesinin finaline katılmaya hak kazanması boşuna değil. Kurulacak grubun solisti olmak için geçirilen elemeler ve internet üzerindeki halk oylamasının ardından finale kalan altı solistten biri. Siz bu yazıyı
Dinlediğiniz müzik itibarıyla azınlıkta kalırsanız acımıyorlar. Şak diye vericiyi söküp başka yere takıyorlar, 40 yıldır dinlediğin radyoya elveda diyorsun. Ama internete filtre istiyorsan o başka...
Penguen filtre meselesini kapağına böyle taşıdı.
Azınlık-çoğunluk diye kafa ütülemeyeyim. Geçen hafta şu oldu. Yetkililer ülkenin 96,2’sinin caz müziğini, yüzde 92,3’ünün
klasik müziği, yüzde 82,2’sinin ise yabancı
rock müziğini dinlemediğini hesapladı.
Bunun üzerine TRT “az olanlar dinledikleri müziği hiç dinlemesinler” dedi, Radyo 3’ün vericilerini kaldırdı.
Geleneksel Eurovision geyikleri bu yıl mevsim normallerinden önce başladı. Her gün yeni bir isim ortaya atılıyor. Madem öyle, bunlar da benim adaylarım...
TRT kime teklif edecek bilmiyorum ama benim gönlüm yenilerden ve hafif alternatiften yana. Madem herkes şu gidecek, bu gidecek yazıyor, biz eksik kalmayalım, Bülend Özveren ne der diye düşünmeden gönlümüzden geçen listeyi paylaşalım.
Model
Çıktıkları günden beri dikkat çekiyorlar. Şahane melodiler ve şarkılar yazan modern bir sound yakalamayı başarmış iyi bir rock grubu. Ben kendilerine görev verilse çok iyi bir şarkı yazacaklarına ve orada herkesin dikkatini çekeceklerine eminim.
TNK
Müzikal anlamda karakteri oturmuş, sound’u belli çok iyi bir grup. Solistleri Caner Karamukluoğlu’nun çok farklı ve güçlü bir sesi var. Giderek büyüyen bir hayran kitleleri olduğunu görebiliyorum. Bence TRT de at gözlüğünü çıkarıp etrafa baksa ve bunları görse iyi olur.