Geleneksel Eurovision geyikleri bu yıl mevsim normallerinden önce başladı. Her gün yeni bir isim ortaya atılıyor. Madem öyle, bunlar da benim adaylarım...
TRT kime teklif edecek bilmiyorum ama benim gönlüm yenilerden ve hafif alternatiften yana. Madem herkes şu gidecek, bu gidecek yazıyor, biz eksik kalmayalım, Bülend Özveren ne der diye düşünmeden gönlümüzden geçen listeyi paylaşalım.
Model
Çıktıkları günden beri dikkat çekiyorlar. Şahane melodiler ve şarkılar yazan modern bir sound yakalamayı başarmış iyi bir rock grubu. Ben kendilerine görev verilse çok iyi bir şarkı yazacaklarına ve orada herkesin dikkatini çekeceklerine eminim.
TNK
Müzikal anlamda karakteri oturmuş, sound’u belli çok iyi bir grup. Solistleri Caner Karamukluoğlu’nun çok farklı ve güçlü bir sesi var. Giderek büyüyen bir hayran kitleleri olduğunu görebiliyorum. Bence TRT de at gözlüğünü çıkarıp etrafa baksa ve bunları görse iyi olur.
Yasemin Mori
Başlı başına bir olay. Kendi müziğini ve sözlerini yazan genç bir ozan ve sahnede dikkat çekici bir enerjisi olduğunu konserlerine gidenler biliyor. Türkiye’nin Kate Bush’u olmaması için hiçbir neden yok. Yasemin Mori şu aralar yeni albümü “Delibando” ile gündemde.
Can Bonomo
Çok iyi bir sahne adamı. Konserlerinde seyirciyi kendine baktırmayı biliyor. İlk albümü “Meczup” bu yıl içinde yayımlandı ve giderek daha fazla ilgi görüyor. Albümden ikinci klip geçenlerde “Meczup” isimli şarkıya çekildi. Kendine has hayran kitlesini oluşturmaya başlayan Bonomo’nun adını seneye daha fazla insan duyacak. Neden olmasın?
Nükleer Başlıklı Kız
Billur Yapıcı ve Tansel Turna’dan oluşan Nükleer Başlıklı Kız’ın “1” isimli bir albümü var. Geçenlerde bu albümden “Eğer İstersen” isimli şarkıya video çekildi. Ben uzun zamandır izliyorum, takibe almakta fayda var.
Nefes
Son dönemde dinlediğim en güzel rock şarkılarından bazıları Nefes’e ait. “Hep Sen Oldun” gerçekten insanda tekrar tekrar dinleme isteği uyandırıyor. Rakun Müzik’le çalışan Nefes geçen hafta “Seni Hayatımca Sevdim” isimli şarkısına çektiği yeni bir de klip yayımladı.
Flört
Anadolu popun izinden gidiyorlar. Funk ve rock’a selam çakan müzikleri dikkate değer. Çok güçlü, akılda kalan melodileri var. Bu bahsettiğim ekipler içinde en eskisi (Kim Bunlar? dönemlerini de sayarsak) onlar. Mesela “Sevmez Olaydım” son albümleri “Demli”den (2010) eğlenceli bulduğum bir şarkıdır. Anadolu popun dünyada yükselişte olduğu şu dönemde ne güzel olurdu...
Multitap
Yeni albümleri “Özel Birisin” geçen hafta yayımlandı. Çok güzel pop şarkıları... Bazı şarkıların 70’lerdeki Türk popunun altın dönemini anımsattığını bile söyleyebilirim. Modern, çağdaş ama çok da tanıdık bir müzikleri var. Sahnede rahatlar. “Ben Anlarım”ı bir dinleyin. Ya da “Öpüşelim Barışalım”ı...
Konserine bilet arayacağınız kızla tanışın!
Aylin Prandi. Babası İtalyan, annesi Arjantinli, kendi Paris’te doğmuş. Şarkıcı ve oyuncu. Adı tesadüfen Aylin (sahne ismi zaten). Türkçede Aylin diye bir isim olduğunu bile bilmiyormuş. Güçlü bir sesi var, çok eğlenceli şarkılar söylüyor. İtalyan pop klasiklerini... Adriano Celentano, Toto Cutugno’yu bir de ondan dinleyin bence. Albümünün adı “24.000 Baci” zaten (baktım, 1961’de hit olmuş İtalya’da), bir Celentano şarkısı. “L’Italiano” (hani bizde ‘laşatemiiii kantareee’ var ya),
“Tu Vuo Fa L’Americano”, “Sara Perche Ti Amo”, “Bambola”...
Şarkılar fantezi, yorumlar çok başarılı ve enerjik. Zaz konserini dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar dolduranlardansanız, Aylin Prandi adını yazın kenara. Yakın zamanda konsere geldiğinde
(ki gelmeli) sağa sola haber salıp davetiye/bilet arayacağınız konser bu olacak çünkü.
Fısıltılar...
Kulağıma gelen fısıltıları yazmadan duramıyorum. Gelecekmiş, kesinmiş, görüşülüyormuş tadında haklarında konuşulan isimler var. Kimler mi? Başkasından duyacağınıza benden duyun. Madonna ve Coldplay neredeyse kesinMİŞ. David Gilmour, Roger Waters (The Wall turnesi) ve Paul McCartney isimleri tabiri cazise kulislerde konuşuluyorMUŞ. En az iki baba rock grubunun da adı geçiyorMUŞ. Daha da söylemem.
İTİRAF EDİYORUM
* Berlusconi emekli olup Napoliten şarkıları albümü yapmaya karar verince aklıma Gorbaçov ve Chavez geldi. Gorbaçov 2009’da karısına ithaf ettiği “Songs For Raisa” isimli bir albüm yapmış, romantik baladlar seslendirmişti. Venezuela lideri Chavez ise halk müziğine meraklı. Albümünün adı “Canciones de Siempre ”. Bir tüyo: Müzisyenden siyasetçi oluyor ama siyasetçiden müzisyen olmaz.
* Türkiye’de artık fıçı Guiness bulunabildiğini görmek beni heyecanlandırdı. Başka yerleri bilmem ama Kadıköy’deki Belfast’ta mis gibi fıçı Guiness var. Şişe Leffe de satıyorlar. Meraklısına...
* Eski defterleri karıştırmayı seven biri olarak Cassius’un “1999” isimli albümünü yeniden dolaşıma soktum. Ne güzel albümmüş...
* Çay demleyen, Türk kahvesi yapan makine var ama ben teknolojinin kağıt gibi yamyassı tost yapmayan makineyi icat edeceği günü bekliyorum. İcat edilsin ve hızla büfelere dağıtılsın...
PAZAR ALBÜMÜ
“Take Care, Take Care, Take Care” - Explosions in the Sky
İçinde altı şarkı var. Üç küsur dakikalık olan biri hariç hepsi yedi-sekiz dakikalık, birbirinin devamı gibi duran müzikal formlar bunlar. Sizi bir yolculuğa çıkarıyor. Dağlardan, ovalardan, ormanlardan, göllerden, denizlerden geçiyormuşsunuz gibi bir his. Pazar günü evde oturup gazeteleri, dergileri karıştırıp akşama kadar toplanmayan bir kahvaltı masasının etrafında ne güzel dinlenir... Not: Ardından bir tavsiye. Bilgisayarı alın, bineviradyo.com adresine girin. “Sendrom” isimli programı dinleyin. Bakalım beğenecek misiniz. Kimin programı mı? Sürpriz.
Mektup
“1975-76 yıllardan beri Kayseri’de TRT 3 dinleyicisi olan benim için TRT Genel Müdürü, diğer icraatlarını bilmem ama Kayseri’den bu yayını kaldırıp yerine TRT Haber’i koyan kişidir. Yaklaşık 3 ay öncesine dayanan bu gelişmeye dair TRT’ye birkaç kez mail göndermeme rağmen hiçbir cevap alamadım. Selamlar, Şaban Altunbağ.” Valla Şaban bey, ben de yazdığım yazıya bir yanıt alamadım. Halen alan da yok zaten...
“1975-76 yıllardan beri Kayseri’de TRT 3 dinleyicisi olan benim için TRT Genel Müdürü, diğer icraatlarını bilmem ama Kayseri’den bu yayını kaldırıp yerine TRT Haber’i koyan kişidir. Yaklaşık 3 ay öncesine dayanan bu gelişmeye dair TRT’ye birkaç kez mail göndermeme rağmen hiçbir cevap alamadım. Selamlar, Şaban Altunbağ.”
Valla Şaban bey, ben de yazdığım yazıya bir yanıt alamadım. Halen alan da yok zaten...