Nerede o eski bayramlar

3 Eylül 2017

29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos çok da fark etmez. Heyecan aynıdır. Hazırlıklar bazen günler öncesinden, bazen sabahtan başlar. Her yan bayraklarla donanır. Okuldaki törenin ardından akşam gerçekleşecek fener alayı adeta yılda bir kez tanık olunan sihirli bir doğa olayı gibi beklenmeye başlanır.

23 Nisan’da diğerlerinden farklı olarak televizyonda bir yandan dünyanın dört bir yanından gelen çocukların gösterileri merakla izlenir. Akşamına da kurtuluş savaşı filmleri...

30 Ağustos’ta televizyonlar Büyük Taarruz filmleriyle dolar. Spikerler heyecanla Ankara’daki geçit törenini maç anlatır gibi anlatır. Oturup evde sonuna kadar izlersiniz bu töreni tek kanaldan.

19 Mayıs’ta hazırlıklar günler öncesinden başlar. Stat veya en yakın alandaki gösteriler, geçit töreninde görünmek ve okulu en iyi şekilde temsil etmek bir gurur meselesi halini alır. Başka okullardan öğrencilerle (kızlarla/çocuklarla diye de okuyabilirsiniz) tanışma kısmı var bir de işin.

İsterseniz dalga geçin benle. Ne derseniz deyin, kabul ediyorum. Tamam eskiden komikti, karikatürizeydi şöyleydi böyleydi. İyi de şimdi daha mı iyi, doğru, cool oldu her şey? Bunları bitirdik peki iyi güzel aferin bize, peki yerine ne

Yazının Devamı

Shazam’lanmak mı YouTube’da tıklanmak mı

2 Eylül 2017

Shazam’ın ne olduğu biliyoruz değil mi? Bir yerlerde duyduğunuz müziğin/şarkının ne olduğunu belirleyen uygulama. Hayatında internete girmemiş, bilgisayar görmemiş 25 milyon insanımız var (TUİK, 2017), Shazam’ı bilmeyenler de vardır doğal olarak, bu açıklamayı yadırgamayalım.

Shazam, dünya çapında ve yerel olarak pek çok liste yayınlıyor. Bunlar Billboard’un en çok dinlenenler, en çok çalanlar, en çok satılanlar listelerinden farklı. Aslına bakarsanız herhangi bir listeden çok farklı anlamı var Shazam listelerinin. Çünkü Shazam doğası gereği merak üzerine kurulu. Kafede ya da yandaki dairede veya partide çalan şarkıyı o kadar merak ediyorsunuz ki Shazam’lıyor ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorsunuz. Bu çok beğendiğiniz için de olabilir, çok çok kötü bulduğunuz için de olabilir. Neticede duyduğunuz şarkıya kayıtsız kalamadığınızı gösteriyor.

Benim en fazla Shazam’ladığım şeyler elektronik müzik, caz ve klasik müzik oluyor. Ama dünya, pop şarkılarını Shazam’lıyor. Mesela bu yazıyı yazdığım esnada Shazam’ın Hall Of Fame, yani Shazam tarihinde en fazla sorgulanan şarkılar listesinde bir numarada “Wake Me Up”ile Avicii var. 22.6 milyonkez sorgulanmış “Bir dakika bu çalan neydi?” şeklinde.

Tab

Yazının Devamı

Sanırım kıskanıyorlar

29 Ağustos 2017

Dünyanın yaşanılası şehirleri araştırması sonuçlanmış. Melbourne en yaşanılası kent. Viyana ikinci sırada. Kanada’dan üç şehir Vancouver, Toronto, Calgary üç, dört ve beşinci sırayı almış. 140 şehir içinde sizce herhangi bir kentimiz var mı?

Bir şehri “yaşanılası” kılan nedir diye tartışabiliriz. Hepimizi bu konuda gayet sübjektif nedenler öne süreriz ve kendimizce haklı da oluruz.

Mesela, “Ben başka yerde yaşayamam abi, bu kaosu seviyorum”. Bu model var mı? Var.

“Bizim insanımız çok pratik abi, İngiliz’i, Fransız’ı aynı işi bir saatte yapar, bizde iki dakikada tamam.” Bu var mı? Var. Ama konu bunlar değil.

Bir şehri sevmenin, tercih etmenin parametresi olmaz. Ama “yaşanılası” olmanın bilimsel bir temeli olabilir.

The Economist’in listesi beş temel değerlendirme parametresi üzerinden hazırlanmış.

İlki istikrar. Bizde hep aynı insanlar yönetiyor ama istikrar sağlanamıyor. Yaşanılası şehirlerde yönetimler değişiyor ama istikrar var. Gel de çık işin içinden.

İkinci parametre sağlık hizmetleri. Sorsanız sağlıkta devrim yaptık. Ama dünyada doğru dürüst sağlık hizmeti alınabilen 140 şehir içine bir şehrimiz bile girmemiş.

Yazının Devamı

Yeni baskı!

27 Ağustos 2017

Plağa basılan yeni albümleri veya yeniden plağa basılan eskileri ara ara tanıtmak istiyorum. Müzikseverlerin gelişmelerden haberdar olmalarını sağlarsam ne mutlu bana...

Eskiden bir albüm sadece CD formatında basılır ve piyasaya sürülürdü. Şimdi mutluluk verici bir yenilikten söz edebilirim. Yeni çıkan albümlerin artık büyük kısmı plak olarak da basılıyor veya muhakkak basılmak üzere sıraya girmiş oluyor. Bir diğer gelişme de eski albümlerin plağa basılması yani yeni baskıya girmesi.

O yüzden ben de Hafif Müzik’te ara ara “Yeni baskı” başlığı altında plağa basılan yeni albümleri veya yeniden plağa basılan eski albümleri tanıtmak istiyorum. Böylece müzikseverlerin bu gelişmelerden haberdar olmalarını sağlarsam ne mutlu bana.

45’lik bir single plak

Bu hafta ilk plak Vintage Records’dan yeni bir plak. Mete Avunduk’un sahibi olduğu plak dükkanı Vintage geçen hafta resmi olarak bir label da oldu. (Üst katından yayın yapan Standart.fm’i de hesaba katarsak radyosu ve plak şirketiyle eksiksiz bir müzik noktası artık Vintage).

Vintage Records’ın ilk yayını 45’lik bir single plak: “Honey Babe”. The Young Shaven’ın iki şarkısı yer alıyor bu plakta. Grup Kadıköylülerin tanıdığı bir ekip. Söz

Yazının Devamı

Zorlu’nun yeni sezonu

26 Ağustos 2017

Zorlu Center yeni sezon programının bir bölümünü duyurdu. Belli ki bu yıl heyecanlı ve hızlı bir sezon geçireceğiz. İşte ilk izlenimlerim...

Zorlu PSM yeni sezon programının bir kısmını geçen hafta açıkladı. Bir kısmını diyorum çünkü Genel Müdür Murat Abbas tam olarak teyit edilmeyen konserleri ve etkinlikleri bu basın toplantsında aktarmadı. “Bir de festival var ama şu anda henüz burada” diyerek kafasını gösterdi. Anlaşılan bu yıl heyecanlı ve hızlı bir sezon geçireceğiz.

Michael Kiwanuka, Tom Odell gibi isimleri bir süre önce ilan eden Zorlu PSM’in bu detaylı sezon bilgilendirmesinden anladığımız kadarıyla bu yıl da etkinliklere tam gaz devam ediliyor. Beşinci sezonda geçen yıl başlayan MIX Festival devam edecek. Sonar ve Zorlu PSM Caz Festivali de öyle. Movies in Concert, Gururla Yerli gibi oluşturulan ve başarılı olan serilerin de bu yıl yeni etkinliklerle zenginleşerek sürdüğünü görüyoruz.

Geçen yıllarda en iyi bilet satan müzik dışı etkinlik tiyatroydu. Bu yıl da aynı ilgi devam edecek gibi duruyor. 19 tiyatro grubu 31 oyun sergileyecek.

İlgimi çekenler

Programda pek çok yerli ve yabancı isim var, ben ilgimi çeken, beni gizli gizli memnun edenleri anayım. Mesela Roni Size’ı

Yazının Devamı

Hiç bilgisayar görmemiş 25 milyon

22 Ağustos 2017

TÜİK geçen hafta açıkladı. Araştırmanın adı 2017 Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması. Bu araştırmaya göre Türkiye’de 16-74 yaş aralığında, yani bilgisayar kullanabilecek yaşta olup, hayatında hiç bilgisayar kullanmamış 25 milyon 300 bin kişi var.

Bu yaş aralığındaki erkeklerin 10 milyonu, kadınların ise 15.2 milyonu hayatında hiç bilgisayara dokunmamış. Aynı aralıkta toplam 19 milyon insan hiç internete girmemiş.

Bu gerçeklerle nasıl nitelikli insan yetiştirecek, geleceğin dünyasında kendimize bir yer bulacağız sorusunu bir kenara bırakalım, rakamlara başka bir açıdan bakalım.

Ülkemizde 2017 itibarıyla 58 milyon seçmen var (aynı yaş aralığı aşağı yukarı). Ve TÜİK verilerinden anlaşılan, onların 25 milyonu yani neredeyse yarısı hayatında bilgisayar görmemiş, internete girmemiş. Ama hepsinin evinde televizyon var. Ve biliyoruz ki ülkemiz dünyada en fazla televizyon seyredilen ülkelerden biri.

Bir başka rakam daha verelim. Türkiye’de 60 milyon kredi kartı var. 122 milyon banka kartı var.

Yani... Hayatında interneti bilmeyen, bilgisayar görmemiş ama borçlu olduğu bir kartı olan, dünyayı ve ülkesini sadece televizyonda gördükleriyle takip edip, değerlendiren 25 milyon

Yazının Devamı

3 plak, 3 hikaye

20 Ağustos 2017

Bu hafta size üç plaktan söz edeceğim. Her birinin benim için ayrı bir hikayesi var...

- “I Learned The Hard Way” - Sharon Jones and the Dap Kings (2010): İnsan taşınma sırasında bir sürü şeyi kaybediyor ve kaybettiği bir sürü şeyi de buluyor. “Bazı şeyler vardan yok oluyor, bazıları da yoktan var oluyor” gibi taşınmanın felsefi boyutlarına ve alt metinlere, analojilere doğru ineceğim neredeyse, o derece taşınmalardayız bu ara. Neyse bu plağı ne zamandır görememiştim. Kolinin en üstünden karşıma çıkıverdi. Yakında yitirdiğimiz büyük soul vokali, müzik emekçisi ve label sahibi (Daptone) Sharon Jones’u anmak için iyi bir fırsat diye düşündüm.

Bu güzel kadını İstanbul’da izledim. Yüz yüze tanışma fırsatı buldum. Çok şanslıyım. Bu plağı da o zaman imzalatırım diye satın almıştım. İyi de etmişim. Sharon çok güzel şarkılara ve birkaç albüme daha imza attı ve maalesef aramızdan genç yaşta göçüp gitti. Albümün arkasına karaladığı “Love Ya, Sharon Jones” yazısı hâlâ duruyor ve müziği cayır cayır yayılıyor odaya.

Kolilerin arasından bana bakıyordu

- “Go” - Dexter Gordon (1962): 1962 yılının bunaltıcı bir ağustos gününde Dexter Gordon, o dönem yaşadığı Paris’ten New York’a uçtu. Stüdyoya girdi

Yazının Devamı

Bursa’dan güzel haberler

19 Ağustos 2017

Cihan Mürtezaoğlu, In Hoodies, Gaye Su Akyol, Adamlar, Bubituzak, Son Feci Bisiklet, İnsanlar, Ponza, Nihil Piraye, Flört, Gevende, Duman, Sattas, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Büyük Ev Ablukada, Jakuzi, Korhan Futacı ve Kara Orkestra, İlhan Erşahin, Kaan Düzarat, Hey! Douglas. Yerli isimlerden bazıları. Erik Truffaz, Men With a Plan, La Caravane Passe, Maximo Park yabancı isimlerden bazıları.

Bütün bu isimleri ve daha fazlasını bir ormanda bir araya getiren ve artık unutulan “kamplı açık hava festivali” geleneğimize hayat veren etkinliğin adı Nilüfer Müzik Festivali. 10-13 Ağustos tarihlerinde Bursa’da, Nilüfer Belediyesi tarafından “birlikte güzel” sloganıyla gerçekleştirildi. Yer Balat Atatürk Ormanı’ydı.

Umarım kurumsallaşır

Sanırım uzun zamandır bu kadar güncel, kendi alanında popüler alternatif isimleri hep bir arada izlemek müzikseverler için mümkün olmamıştı.

Festival hakkında biraz bilgi vermek isterim. Avrupa Festivaller Birliği “YOUROPE”a Türkiye’den üye olan tek kamplı festival. Üç sahnede konserler gerçekleşiyor. Ayrıca atölyeler, oyun alanı, tasarım stantları var. 260 dönümlük bir ormanlık alanda kamplı ve kombine toplam 100 bin kişiyi geçmiş dört günde. Bu festival umarım ki

Yazının Devamı