Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

bizans@gmail.com

Tüm Yazıları

Her hayalperest saat meraklısının gönlünde “kendi saatini yapmanın vakti geldi” diye arada sırada kükreyen bir aslan yatar. Fakat bu vahşi ses aynı zamanda çok korkutucu bir yolun da habercisidir. Bu yola adım atmak maddi/manevi cesaret ve daha önemlisi zevk sahibi olmayı gerektirir.

Her alanda olduğu gibi, saatçilik dünyasında da cesaret var ama zevk sahibi pek azdır. Bu nedenle piyasayı yavaş yavaş estetik zevk yoksunu saatler ele geçiriyor. Oysa bir saati üst düzey yapan estetik (tasarım) ve teknik kalitedir. Ustalık ve işçiliğin yanında zekâ, yenilik ve mizah da varsa işte o zaman ortaya muhteşem bir eser çıkar. Bu özellikler meraklısına bir saati aldıracak cazibe demektir. (Yatırım için saat alanlar zaten saate meraklı değil.)

Haberin Devamı

Oliver Gallaugher ve yıldızlı saati

Saat meraklıları arasında cesur ve zevk sahibi bağımsız saatçilerin özel bir yeri var. Bu arada “bağımsız” tanımı bazen yanlış anlaşılıyor, büyük kurumsal yapıların dışında kalanlar yani küçük ölçekte üst düzey saatler üretenler bu kapsamda değerlendirilir.

Bu sayıca az ama tutkulu ve yaptığı işe takıntılı insanlar özellikle 2000’den sonra yüzlerce yıldır saat üreten firmalardan daha çok ilgi ve saygı görmeye başladı. François-Paul Journe, Roger Smith, Philippe Dufour, Rémi Maillat, Kari Voutilainen, Max Büsser, Hajime Asaoka, Simon Brette, Romain Gauthier, Rexhep Rexhepi, Christine Hutter, Dr. Rebecca Struthers, Fiona Kruger ve benzeri bağımsız saatçiler şimdi bir rock yıldızı gibi popüler. Benim ilgilendiğim bağımsızlar ise çok daha mütevazı bir yerde duran Laurens de Rijke ve Oliver Gallaugher gibi müthiş insanlar.

On yıl boyunca birçok başarısız girişime imza atan ama sonunda hayalindeki saati gerçeğe dönüştüren 32 yaşındaki İngiliz tasarımcı Oliver Gallaugher’ın küçük atölyeler yardımıyla ürettiği “Deep Space” isimli saatini çok beğeniyordum. Kadranın fırçalama tekniği ve ışık oyunlarıyla elle oyulmuş küçük oyukların yıldız yağmuru izlenimi vermesiyle dikkat çeken “Deep Space” saati vesilesiyle tanıştık. (İster istemez akla Ömer Hayyam’ın meşhur rubaisinin ilk dizesi geliyor: “Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?”)

Haberin Devamı

Oliver çok samimi bir adam ve övgüyü hak eden bir girişimci. Hayranları da öyle düşündüğü için on adetle sınırlı ve ömür boyu garantili ilk koleksiyonu kısa sürede tükendi. Yeni bir koleksiyon da merakla bekleniyor. (Ne yazık ki bu saatlerden bir tanesi meraklısına ulaşamadan yolda kaybolmuş.)

Oliver; mühendis, mucit ve girişimci büyükbabası Guy Arengo’ya hayran bir çocukmuş. II. Dünya Savaşı’nda yarbay olarak görev yapan Guy Arengo, dönüşte yazı araç gereçleri ve çeşitli sektörler için üretim sürecini kısaltan patentli makineler üretmiş, yarış otomobilleri tasarlamış ve yarışlara katılmış. Oliver’ın büyükbabası son yıllarında bir felç geçirmiş. Buna rağmen eşi Vivian’a birkaç eşya istediğini iletebilmiş. Bunlardan biri de küçük yaştaki Oliver’ın çok ilgisini çeken bir kol saatiymiş.

Bağımsız saatçilik zor zanaat; saatçilik eğitimi olmayan, her şeyi kendi kendine öğrenen Oliver prototip saatini geliştirirken bir yandan ailesinin kafesinde bulaşık yıkıyordu. Sadece dört rakamlı bir yatırımla üst düzey bir marka (O.G.) oluşturmayı başaran Oliver’dan bir ayrıntı daha: saatinde kullanılan mekanizmaya büyükbabasının adını vermiş.