Gördüğü her şeyi ve aklına gelen her şeyi yazdı.
Çağdaş Alman edebiyatı yazarlarından Wilhelm Genazino, günlük rutini belli biriydi: Hemen her sabah evden çıktığında önce bir gazete alır sonra yakındaki bir kafede oturup okumaya başlar, notlar alırdı. Ardından uzun bir yürüyüşe çıkar ve bu arada küçük kağıtlara not almaya devam ederdi. Cep telefonu yoktu, hiç olmadı.
Binlerce not tutan Genazino 2014’te bir röportajda bu kayıtlardan söz ediyor: “Yaklaşık 30 yıldır not tutuyorum. Bu benim çalışma yöntemim. Yani bir fikrim olduğunda, bir keşif veya gözlem yaptığımda, bunu bir kâğıt parçasına yazıyorum, tarih ekliyor ve bir sıra numarası veriyorum. Bir kitap yazdığım zaman da notların olduğu klasörleri karıştırıyorum.”
Genazino küçük kâğıtlara yazdığı notları kendine has bir kodlama sistemiyle A4 boyutundaki kâğıtlara aktarıyordu, yıllar geçtikçe, tuttuğu notlar birikti. Yazar 12 Aralık 2018’de vefat ettiğinde geride 38 klasör ve 7 bin A4 sayfası bulundu. Bu devasa arşiv aslında bir korkunun birikimiydi. Bir gün yazı yazma yeteneğini kaybedeceğinden korkuyordu.
Genazino’yu herkes beğenmez, hatta bazıları onu edebi yeteneği olmayan biri olarak görüyor. Genazino’nun neden sevildiğini anlamayan, “büyük bir yazar” olmadığını söyleyenler var. Haklılar Genazino büyük bir yazar değil, zaten bu yüzden küçük şeylere takılan bir yazar olduğu için seviliyor. Örneğin O Gün İçin Bir Şemsiye isimli kitabında roman kahramanı “Olduğum yerde kalmak ve minik şeker kâğıdının hışırtısına biraz daha kulak vermek istiyorum. (…) Hayatın tüm tuhaflığını hışırtı olarak adlandırmak istiyorum” der.
Sebastian Riemann’a göre “Wilhelm Genazino beklentilerin tersine yazan biri. İnsanın hayatını nasıl yaşaması gerektiği ya da bir yazarın nasıl roman yazması gerektiğiyle ilgilenmiyor. Bencil, tüm beklentilere meydan okuyor, şehirde dolaşıyor ve okuyucunun edebi gezilerine katılmasına izin veriyor.”
Wilhelm Genazino’nun ölümünden önce yayımlanan son romanı Ne Para Ne Saat Ne Kasket, Tevfik Turan’ın Almanca aslından çevirisiyle birkaç gün önce Jaguar Kitap tarafından yayımlandı. Jaguar Kitap daha önce de yazarın O Gün İçin Bir Şemsiye, Aşk Aptallığı ve Elden Düşme Dünya isimli kitaplarını yayımlamıştı. Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk romanı ise Ayrıntı Yayınları’ndan çıkmıştı.
Wilhelm Genazino, II. Dünya Savaşı sürerken 22 Ocak 1943’te Mannheim’da doğdu. Almanca, felsefe ve sosyoloji okudu, 1965’e kadar gazetecilik yaptı. 1970’ten sonra radyo oyunları, tiyatrolar ve romanlar yazdı. 1980-1986 arasında, edebiyat dergisi Lesezeichen’in editörlüğünü üstlendi. 2004’te Almanya’nın en prestijli edebiyat ödülü Georg Büchner’e layık görüldü.
Genazino’nun evinde bulunan klasörler, arşiv uzmanı Dr. Jan Bürger ile edebiyat tarihçisi Prof. Dr. Friedhelm Marx tarafından incelendi ve notların onda birinden yapılan küçük bir derleme “Gözlemcinin Rüyası” adıyla yayımlandı. Henüz Türkçeye çevrilmeyen bu kitabın kapağındaki fotoğrafta ayağında çizmeleriyle sırtı denize dönük bir şekilde sahilde duran yazar, elinde küçük bir kalemle avuç içi kadar küçük bir kâğıda not alıyor. Bileğinde ise metal bilezikli bir saat var.