Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

bizans@gmail.com

Tüm Yazıları

Moda devi Chanel, 23 Ağustos Cuma günü bağımsız saatçilik şirketi MB&F (Maximilian Büsser and Friends) ile ortaklık anlaşması yaptığını, bu amaçla (ve açıklanmayan bir meblağ ödeyerek) MB&F hisselerinin yüzde 25’ini satın aldığını duyurdu. Chanel’in azınlık hissesi butik bir marka için istikrar ve güç anlamına geldiği gibi yüksek saatçilik firmalarının küçük ölçekli ama büyük düşünen işletmelere yaptığı yatırımlar silsilesinde yeni bir sayfanın daha açıldığını gösteriyor. Yüksek saatçilikte ciddi bir üretici olan Chanel daha önce benzer yatırımlar yapmıştı: Bell & Ross (1998), Romain Gauthier (2011) ve F.P. Journe (2018).

Haberin Devamı

Asıl şaşırtıcı olan, evindeki salonda otururken bağımsız bir saat şirketi kurmaya karar veren annesi Hintli babası İsviçreli Maximilian “Max” Büsser’in bu girişiminde çok başarılı olması. Yüksek saatçilik tarihinin en tuhaf en çirkin veya bir başka bakış açısıyla en güzel ve en heyecan verici saatlerini üreten Max Büsser çok zeki, çok kültürlü (Ursula K. Le Guin hayranı), gerçek bir sanatsever (sanat galerileri var) ve çok yaratıcı: köpeğe, baykuşa, uzay gemisine, denizanasına ve örümceğe benzeyen saatler üretiyor.

Maximilian Büsser ve dostları

Büsser bir yerde markasıyla ilgili dev firmaların “olumlu bir kıskançlık” içinde olduklarını söylemiş. Yılda milyar dolar kazanan şirketler geçen yılki geliri 49 milyon dolar olan MB&F’i neden kıskanıyor peki? Max Büsser’in hayatı bu sorunun yanıtı olabilir.

Max Büsser, dünyanın en iyi teknik üniversiteleri arasında ilk sıralarda yer alan EPFL (École Polytechnique Fédérale de Lausanne) mikro-teknoloji yüksek lisans mezunu. Mezuniyetten sonra 1991’de efsanevi saat üreticisi Jaeger-LeCoultre’un CEO’su Henry-John Belmont ile kahve içerken tesadüfen tanışmış. Küresel bir firmada çalışmak isterken Belmont ona “Büyük bir şirketteki 200 bin kişiden biri mi olmak istersiniz yoksa Jaeger’i kurtaracak beş kişiden biri mi?” demiş. Jaeger-LeCoultre firmasında 24 yaşında ürün müdürü olarak işe başlayan Büsser 8 yıl sonra iflasın eşiğindeki Harry Winston saat bölümünün genel müdürü olarak yeni bir işe girmiş. O dönem günde 18 saat çalıştığı için ülsere yakalandı ancak bir süre sonra ünlü Opus serisini tanıtarak şirketi kurtardı.

Haberin Devamı

Büsser 2005’te kendi şirketi MB&F’i kurdu. Başlangıçta çeşitli zorluklar yaşadı. Bir saat markasına verilebilecek en kötü isim diye markası eleştirildi. Büsser özellikle marka ismindeki “F” yani “Friends” (arkadaşlar, dostlar) konusunda çok eleştirilmiş. O da “Gerçek ünlüler onu yaratan saatçiler, mühendisler ve zanaatkârlar olduğu halde saatler ünlüler aracılığıyla pazarlanıyor” diyerek yüksek saatçilik sektörünü eleştiriyor.

MB&F sitesinde üretimde emeği geçen 122 kişinin fotoğrafının bulunduğu bölümde şöyle bir ibare var: “İsviçre saat endüstrisi, her şeyi ‘kendi bünyesinde’ ürettiğini iddia ederken uzmanlığı dışarıdan temin eden markalardan oluşan adaletsiz bir kültüre sahiptir.” Görüldüğü gibi Max Büsser sözünü esirgemeyen birisi.

Chanel’in ortaklığı ile şimdi 19 yaşında olan MB&F artık uzun ömürlü şirketler arasına girebilir. MB&F’den yapılan açıklamada Max Büsser de “geleceğimizi güvence altına almak için bu büyük adımı atmak sorumluluğumuzdu” diyerek kalıcı olmanın önemini vurguluyor.