Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

bizans@gmail.com

Tüm Yazıları

Tasarım öyle güçlü bir şey ki fikir sağlam olduğunda her tartışmadan galip çıkar. Kaybeden köhnemiş fikirlerdir. Taraflara gelince, tasarım tek başına meydana çıkmaz; bilim (astronomi, metalurji ve malzeme mühendisliği dahil yüksek teknoloji), sanat (resim, heykel ve müzik), zanaat, tarih, mimarlık, felsefe ve kültür ile birlikte hareket eder. Öyleyse çatışma nerede? Katma değerli üretimde.

Kraftwerk, Philip K. Dick, Le Corbusier ve Kollokium

Üretimi herkes biliyor ama “değer” nedir tam olarak bilinmiyor. Değer, fayda ile ilişkili bir kavram. Tuhaf gelecek ama bir ürünün fiyatı ile değeri her zaman eşit değil. Değer, faydanın bir fonksiyonu. Katma değerli üretim açısından baktığımızda saatçilik endüstrisi, her türlü fikir, emek, fayda ve değerin yarıştığı müthiş bir dünya. Saatçilik dünyasında üretilen bazı saatler ise minyatür mimari şaheserlerdir. Le Corbusier, “Mimarlık, ışık altında bir araya getirilen kütlelerin, ustalıklı, doğru ve görkemli oyunudur. Gözlerimiz biçimleri ışıkta görmek için yaratıldı; ışık ve gölge biçimleri ortaya çıkarır; küpler, koniler, silindirler ve piramitler, ışığın etkisiyle ortaya çıkan önemli temel biçimlerdir” diyor.

Haberin Devamı

Ürettikleri saatleri “yapı” olarak ele alan Kollokium kurucuları da Le Corbusier’nin ilk örneklerini verdiği brütalizm akımına gönderme yaparak saatlerini neo-brütalist olarak tanımlıyor, malzeme, biçim ve fonksiyonun yenilikçi bir yaklaşımla ilgisine sunmayı hedefliyorlar. Kollokium girişimini kuran üç arkadaş (saat koleksiyoncusu

Amr Sindi, Louis Erard CEO’su Manuel Emch ve tasarımcı Barth Nussbaumer) “Projekt 01” olarak adlandırılan ilk saatleri için 2020’de konuyu tartışmaya başlamış.

İlk saat 2023’te birkaç yenilikle birlikte çıktı. Saat kasaları CNC makinesiyle yapılır oysa Kollokium saatlerinin çelik kasası beşik ve gövde olarak iki parça halinde eski usul bir işlem olan kalıp döküm ile yapılıyor. Yüksek saatçilikte büyük önem verilen cilalama yok, döküm çelik kasa

 “DÖKÜLDÜĞÜ” HALİYLE SUNULUYOR.

Bezel yani bir çerçeve yok, kadranda marka ismi de yok (zaten bir marka olmadıklarını iddia ediyorlar), keskin kenarlara sahip safir kristal bir “kapak” altında tuhaf bir kadran var. En büyük yenilik saatin yüzünde: Kadran karanlıkta ışıldaması için uçları elle tek tek Super-LumiNova doldurulmuş altı farklı çap ve yükseklikte toplam 468 ince çubuktan oluşuyor. Philip K. Dick’in bilimkurgu romanlarındaki şehir manzaralarını andıran çubuklar saat başlarında yükselip aralarda alçalan bir şekilde eğimli yapıda. Saat otomatik ve La Joux-Perret üretimi mekanizmasında ek bir işlem yapılmamış.

Haberin Devamı

Doku, derinlik, kontrast ve elektronik müzik titreşimleriyle (Kraftwerk) koleksiyoncuların aklını başından alan “Projekt 01” çok güzel bir saat ama aslında bize bir saatten daha fazlasını, bir tartışma fırsatını da sunuyor. Güzel olan nedir? Ne değerlidir? Alıştığımız bilgi, tecrübe, işçilik, fikir ve tasarım kodlarını değiştirmek kolay mı? Katma değerli saatlerin ortak noktası nedir? Gibi sorular zihnimde birikiyor.

Meraklısına katma değerli iktisat dersi: Turuncu ışıltılı ilk baskı “arkadaşlar ve aileler” için ayrılmış 99 saatten oluşuyordu. İlgi görünce bu yıl 199 adet ve kadranda mavi bir ışıltıyla ikinci baskısı çıktı ve kısa sürede hepsi satıldı. 1 Ekim Salı günü saat 14.00’te satışa sunulan ve bir kısmı önceki baskıyı alamayanlara tahsis edilmiş 299 yeşil ışıltılı saat ise 2 dakikada tükendi.