Gösterge Bundan sonra uygulanacak program hakkında ilk bilgi dünkü Milliyet ekonomi sayfalarında yer aldı. "IMF Türkiye'ye döviz rezervi şart getiriyor". Bunun üç tane nedeni olabilir. Birincisi, IMF YTL'yi (döviz kurunu) aşırı değerli bulabilir ve rezervlerin artırılması yoluyla YTL'nin değerinin düşürülmesi isteyebilir. İkincisi, 2008 yılında uluslararası piyasalarda oluşacak çalkantının boyutunda ürkerek bir sermaye çıkışının iç makro dengelere hasar vereceği kaygısıyla rezerv biriktirilmesi gerektiğini düşünebilir. Nihayet bundan böyle Türkiye'nin yapacağı tüm borçlanmalarda maliyetin düşük olabilmesi için yabancı finans kuruluşlarına borcun ödenme sorunu olmayacağının güvencesini gösterme olabilir. Sırasıyla değerlendirelim. IMF'nin Türkiye'nin değerli kur nedeniyle kaybettiği rekabet gücünden hiç endişe ettiği kanısında değiliz. Böylesi bir kanısı olsaydı, çok önceden bu talepte bulunurdu. Yani kurun yükselmesi için rezerv biriktirilmeyecek. Ancak rezerv hedefinin düzeyine göre elbette kurda değişiklikler oluşabilir. IMF ile stand-by anlaşması bu yılın sonunda tamamlanıyor. IMF ile şimdiye kadar yapılan anlaşmalar mali ve makroekonomik istikrar üzerine kuruluyordu. Ancak IMF ile ilişkilerin gelecek yıl sona ermeyeceği, bir başka biçimde süreceği anlaşılıyor. Çünkü IMF ile hükümet yetkilileri arasında müzakereler sürüyor. Türkiye'nin daha ucuz borç bulması da endişe kaynağı olamaz. Özellikle ABD'de faizler düşerken borcun maliyetinin çok önemli bir kaygı yarattığı düşünülmemeli. Nihayet makroekonomik dengeler düzeldikçe ve dünyada likidite bol oldukça sorun olmayacaktır. Henüz nasıl bir hedef konacağını, bu hedefin tutturulması için ortaya çıkan YTL likiditenin nasıl emileceğini bilmiyoruz. Ancak 2008 yılında olası bir küresel çalkantıda cari açığı en yüksek olan Türkiye'de çok büyük çalkantı ve büyük ölçekli çıkışlar oluşacağına kuşku duyulmamalıdır. İşte bu nedenle rezervler güçlendirilmektedir. Yani alacaklılara güven verebilmek için. (%) TÜRKİYE Gel. Ülkeler OrtalamasıRezerv/ GYİH 17 24 Rezerv/ Ay İthalat 5 7 Rezerv/ M2 34 37 Kısa vade Borç/Rezerv 52 15 Şu anda döviz rezervleri 71 milyar dolara yaklaşıyor. Bu rezervler aslında diğer gelişmekte olan ülkeler ortalamasıyla birçok kriter ortaya konduğunda yetersiz. Örneğin milli gelir içinde payı yüzde 17. Oysa diğer gelişmekte olan ülkelerde yüzde 24. Rezervler Türkiye'nin 5 aylık ithalatını karşılarken, diğer gelişmekte olan ülkelerde 7 ayı karşılıyor. Para arzı içinde Türkiye'nin rezervleri diğer ülkelerle aynı düzeyde. Yani rezerv biriktirirken para yaratma sorunundan pek de ürkmeye gerek yok. Bu veriler gösteriyor ki, Türkiye'de döviz rezervlerinin yeterli olması için milli gelir veya ithalat hesabıyla en az 100 milyar dolar, kısa vadeli borç hesabıyla da 200 milyar doların üstünde olması gerekli. Yukarıdaki tabloda en ürküten konu ise kısa vadeli borçların rezervlere oranı. Türkiye'de bu yüzde 52. Oysa diğer gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 15. Türkiye'nin Arjantin'den sonra dünyada dış borç-rezerv oranı en yüksek ülke olduğu biliniyor. IMF de olasılıkla Türkiye'yi bunu riskli bulup önümüzdeki yıl olası bir küresel çalkantıdan ürken ve Türkiye'ye muslukları kısmayı düşünebilecek olan alacaklılara güvence sağlamaya çalışıyor. hgunes@milliyet.com.tr