Mali disiplin başından beri başarıyla sürdürülüyor. 2003 yılında bütçe dengesinde 40,2 katrilyon açık verilirken, 18,4 katrilyon TL faiz-dışı fazla elde edilmişti. Oysa hedef 47 katrilyon açık ve 19,5 katrilyon TL de faiz-dışı fazlaydı. 2004 yılında başarı hızlandı. Bütçe açığı 46 katrilyon olarak hedeflenirken, 30 katrilyonda tutuldu. Bu da büyük ölçüde faizlerin düşmesi ve borç servisi vadesinin uzamasıyla sağlandı. 2004 yılında faiz-dışı hedef 20 katrilyonu biraz aşsa da, gerçekleşme 26 katrilyonu aştı. Aynı başarı oranını 2005 yılında yakalamak zor. Çünkü hem faizlerin düşüşü daha sınırlı, hem de vadelerdeki uzama. Bu durumda açığa neden olan diğer temel kalemlerin disipline sokulması gerekiyor. Bunların da başında, sosyal güvenlik konusu geliyor. Malum SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'dan oluşan bu kesim ciddi biçimde açık veriyor ve bu açık bütçeden karşılanıyor. Asıl ürkütücü taraf ise açığın, özellikle son üç yıldır, sürekli ve hızla artıyor olması. 2000 yılında açık milli gelir içinde yüzde 2,6'ya kadar düşmüştü. Son iki yıldır ise açık milli gelirin yüzde 4,5'u ediyor. Yine 2000 yılında sosyal güvenlik kurumlarına yapılan transferler bütçenin yüzde 6,9'u ederken bugün tam yüzde 13,8! Yani hemen hemen ikiye katlanmış. Bu da durumun vahametini gösteriyor.2005 yılına baktığımızda bütçede öngörülen yıllık transfer hedefinin 21,5 katrilyon TL (21,5 milyar YTL) olduğunu görüyoruz. Bu ciddi bir büyüklük. (Toplam konsolide bütçenin yüzde 13,8'i ediyor) Bütçenin ilk beş aydaki performansına baktığımızda ise yüzde 44'ünün şimdiden harcandığı ve böyle giderse maliye politikasındaki sıkı, dolayısıyla başarılı disipline rağmen sıkıntılar yoğunlaşabileceği görülüyor.Ne yapılabilir? Öncelikle belirtelim ki, sosyal güvenlik alanında atılacak her adım birkaç yıl sonra etki yaratıyor. Mesela emeklilik yaşının uzatılması. Bununla beraber, sigorta kapsamının, ya da süresinin daraltılması çabuk etki veren bir önlem. Özellikle kayıt dışında bulunan çalışanların sisteme sokulması ve prim öder hale gelmesi çok önemli. Ancak bir konu daha var ki, o da bu kurumlardaki verimsizlik ve israf. Biran önce bu kurumlar tek çatı altında birleşmeli ve sağlıktan da çıkmalı. Mevcut programın en başarılı tarafı hiç kuşkusuz enflasyonla mücadele. Bu da özellikle sıkı mali disiplinle elde ediliyor. Ancak mali disiplin her konuda aynı ölçüde başarılı değil. hgunes@milliyet.com.tr