Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge Siyasette referanslar elbette önemlidir. Bu referanslar kimi zaman geçmişteki başarılara, hatta efsanelere bağlanır. Kimi zaman da bir siyasal parti yakın zamandaki icraatlarına dayanarak oy ister. Kısacası o parti "Geçmişte yaptıklarımız gelecekte yapacaklarımızın teminatıdır" der. Bunların her ikisi de geçmişe referanslı oluşumlardır. Siyasal partilerin var oluş nedenleri iktidara gelmektir. Hiçbir siyasal parti muhalefeti hedefleyerek oy isteyemez. Sürekli muhalefete düşeceği belli olan bir parti zamanla ömrünü tamamlar. Siyaset kabristanı bunun örnekleriyle doludur. Çünkü seçmenler geleceği ya da yaşamıyla ilgili belli bir umudu besler ve siyasetten de beklentileri bunun gerçekleşmesidir. Buna dayanarak oy verirler. Ancak her insanın ya da toplumun bir hafıza boyutu vardır. Dolayısıyla seçmenler yakın zamandaki icraata bağlı olarak siyasal tercihte bulunsa da, çok eskilere bağlı olarak tercihte bulunmaz. Hem seçmen değişmiştir, hem de toplumsal yapı. Üstelik yakın zamandaki icraat o seçmen için bir teminat oluştursa da, çok eskilerin anımsatılması seçmen için etkili olmaz. Bunları yazmamızın nedeni bugün baraj sıkıntısında olan Demokrat Parti'nin sürekli referanslarını geçmişteki Demokrat Parti'ye dayaması. Hatta sırf bu nedenle seçim kampanyasını Adnan Menderes'in memleketi olan Aydın'dan başlatması... Birincisi, Demokrat Parti kapanalı tam 47 yıl oluyor. Bugünkü seçmen içinde eski DP varken seçmen olmuş insan sayısı 4 milyonu bulmuyor. Bu, toplam seçmen kitlesinin yüzde 10'u bile etmiyor. Üstelik o dönemin her seçmeni de DP'ye oy vermiş değil. Yarısının DP seçmeni olduğunu varsaysanız bile (ki 1957 seçimlerinde DP yüzde 48 oy almıştır) bu yüzde 5 eder. Yani DP referansını yüzde 5'lik bir nüfusa dayıyor. Ya da onları çocuklarına, torunlarına, vb. Toplumsal hafızanın boyutu Şimdi birileri çıkıp CHP'nin de aynı biçimde referansını cumhuriyetin kuruluşuna dayadığını ve bunun yanlışlığını belirtebilir. Ancak elmalarla armutları karıştırmamak gerek. Cumhuriyetin kuruluşu çok daha güçlü bir referanstır. Buna rağmen 1946'da ya da 1950'de bu referans ne oy sağladıysa bugün çok daha azını sağlayacaktır. Nitekim öyle olmaktadır.Siyasal partiler mevcut bir sorun karşısında da sivrilebilir. Örneğin MHP yükselen terör karşısında milliyetçilik talebi olarak, CHP İslamcı siyaset karşısında aydınların bir sığınağı olarak güç kazanıyor. Bunlar tepkisel siyasal davranışlar. Ancak tüm toplumun yaşam tarzının değişmesiyle kitlesel hareketler oluşur. Burada tek bir motif yoktur. Ciddi bir sosyoekonomik değişim, refah artışı beklentisi vardır. 2001 krizinden sonra ilk defa kurulan Genç Parti ve AKP toplam oyların yüzde 40'ından fazlasını aldı. Yani AKP de 2002'de bir tepki partisi olarak serpildi. Ancak AKP bu seçimlerde tepki oyları yerine, icraatlarına bağlı olarak oy istiyor. Gelecek seçimlerde bu etkili olmaz. Çünkü seçmen uzun süredir bir umut arıyor. Özetle, geçmişe bakan partiler sonunda geçmişte kalırlar, siyasette geleceğe bakan ve umut verenler ise mutlaka kazanır. hgunes@milliyet.com.tr Geçmişe referansların gücü