Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge Akla ilk sıcak para girişi geliyor. Fakat tam seçim arifesinde para girişi akla yatmıyor. Ortada sıcak paranın iştahını kabartacak bir durum yok. Gerçi yurtdışına baktığımızda çoğu mali piyasalarda geçen haftanın aksine bir toparlanma görülüyor. Türkiye de bundan nasibini alıyor. Dün piyasalar açılır açılmaz bir hareketlilik dikkat çekmeye başladı. Doların YTL karşılığı sabahın ilk saatlerinde 1.31'e kadar düştü. Ve oraya oturdu. Öte yandan sınırlı da olsa borsada yükseliş gözlendi. Gün boyunca Merkez Bankası'nın döviz piyasasına müdahalesi tartışıldı. Kurun daha hızlı düşmesi gerçekten akılları karıştırıyor. Öte yandan, dün bir de yatırım kuruluşu olan Raymond James'in kamuoyu anketi yayımlandı. Bu ankette AKP'nin oy oranı yüzde 45'i buluyor ve Meclis'teki sayıları 310'u aşıyor. Bu sonuç mali piyasaları, özellikle yabancıları bir hayli sevindirebilir. Çünkü yabancılar yatıyorlar, kalkıyorlar tek başına bir AKP hükümeti istiyorlar. Ancak bir anketin sonuçları üzerine bu kadar risk de alınmaz ki!Nitekim yükselen bir tek YTL'nin değeri değil. Eurotahviller de dün önemli ölçüde değer kazandı. Geçen hafta 151 doların altına inen Türkiye Hazinesi 2030 vadeli eurotahvili dün 153.45 düzeyine geldi. Keza Amerikan 10 yıllık Hazine tahvillerinin faizleri de 5.14 düzeyine çıktı. Yani tüm tahvil fiyatlarında epeyce bir toparlanma yaşanıyor. Bu arada yurtdışında en önemli olay, doların euro karşısında değer kaybetmesiydi. Geçen hafta 1.32 düzeyinin altına inen euro-dolar paritesi dün sabah saatlerinde 1.34 düzeyini geçti. Paritenin bir süre sonra yeniden 1.35 - 1.36 düzeyine tırmanması bekleniyor. Orta vadedeki beklenti ise 1.40. Dün Avrupa borsaları inişteydi. Euro'nun değer kazanmasına rağmen borsaların az da olsa değer kaybetmesi ilginç. Ancak benzer bir yapı Amerikan piyasalarında da yaşanıyor. Asıl yükseliş ise gelişmekte olan ülkelerde. Çoğu yükselen piyasa dün yükseliş içindeydi. Demek ki, bu ara yabancı yatırımcıların risk iştahı yerli yerinde. Yahut Amerikan piyasaları artık yatırımcıları ürkütüyor. Tek başına AKP Kısacası, şu anda döviz kurunda gelinen durum küresel koşullardan etkileniyor. Merkez Bankası'nın (MB) seçim arifesinde müdahalesi ise zor görünüyor. Çünkü gerçekten kur yükselirse hem enflasyon beklentilerinin bozulabileceği endişesi, hem de aşırı bir artışın getireceği siyasal sorumluluk var. Tabii milyarlarca dolar alıp kurun düşüşünün engellenememesi riski de işin cabası. Bu durumda MB madara olabilir. Mamafih kritik eşik olan 1.29 kırılırsa MB'nin müdahalesi de kaçınılmaz olur. Artık yaz aylarına girdik. Özellikle turizmden yüklü efektif girişleri gözleniyor. Bu da döviz kuru üzerinde aşağıya doğru baskısı oluşturuyor. Kısacası seçimlere kadar ve seçimlerden sonra farklı etmenlerle döviz kuru düşecek görünüyor. Borsa ise seçim sonuçlarını görmeden ciddi bir yükselme trendine girmeyecek gibi. Eh ne de olsa dereyi görmeden paçayı sıvamak doğru olmaz. Biz bu yükselişin haftalarca süreceğini düşünüyoruz. Bono talebi de oluşacaktır. Ancak faizler hemen inmeyebilir, çünkü MB gecelik faizleri yıl sonuna dek indirmeyebilir. Fakat her halükârda döviz karşısında YTL değer kazanacaktır. hgunes@milliyet.com.tr Küresel koşullar egemen