Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ekonomik manzaranın seçim sonuçları üzerinde etkili olduğu bilinir. Halkın refahının giderek yükseldiği bir ortamda, özellikle işsizlik azalıyorsa, iktidar seçimlerde başarılı sonuçlar alır. Seçimler yaklaşıyor. Ana muhalefette olan CHP işi daha da öne zorlayıp Erdoğan'ın Çankaya yolunu kesmeye çalışırken, Erdoğan da "Hele ben bir Çankaya'ya çıkayım. Sonra seçim tarihini belirleriz" diyor. Gelişmeleri izleyeceğiz. Tabii öte yandan da seçim sonuçlarına göre mali piyasalar tepki verir. Bu da çok çeşitli etmenlerden etkilenir. Ancak çoğu zaman bu etmenlerin başında mali piyasaların kısa vadeli kâr beklentileri öne çıkar.Seçim sonuçlarına bağlı olarak mali piyasalar etkilense de bu kısa vadeli olur. Seçimlerin ekonomik dengeler üzerindeki etkisi ise belirlenememiştir. Birçok gözlemci adayların ve partilerin zamanla aynı politikalarda birleştiğini savunmaktadır. Özellikle ortalama seçmenin bunu sağladığı gözlenmektedir. Kimileri ise siyasal partilerin farklı ekonomik beklentiler yarattığını ve bunun seçimleri ve piyasaları etkilediğini savunmakta.Geçen ekimde ABD'nin yarı resmi araştırma kuruluşu NBER bir araştırma yayımlamıştı (Erik Snowberg, Justin Wolfers ve Eric Zitzewitz): Ekonomi üzerinde partizan etkiler öngörme piyasaları ve kapalı seçimlerden deliller. Araştırma ABD'deki, 1880'den bu yana tüm (ama özellikle de 2000 ve 2004) başkanlık seçimlerini ele alıyor. Elbette Türkiye farklı bir ülke, ama yine de dikkate almakta yarar var. Sonuçlar gösteriyor ki hisse senedi fiyatları Cumhuriyetçiler kazandığında yüzde 2 oranında daha yüksek oluyor. Ancak faizler de son dönemlerde yüzde 0.12 daha yüksek oluyor. Araştırmacılar bu gözlemleri çeşitli mali piyasalardan oylar sayılırken yapmış. İlginçtir, Amerikalı bahis kuruluşu Tradesports, Bush'un yeniden kazanmasına 10 dolar verip kaybetmesine hiçbir şey vermezken, Avustralyalı bahis kuruluşu Centrebet seçim sabahı Bush'un kazanmasına yüzde 60 olasılık veriyormuş. Buna rağmen mali piyasalar farklı tepkiler vermeyi sürdürmüş. Araştırmacılar borsanın Bush'un kazanmasıyla neden yüzde 2-3'lük bir prim yapmasına ise şöyle açıklama getiriyor: Şirketlerin emek yerine, sermaye kazançları ile piyasa yeni girenler yerine mevcutların kollanması ve ekonomik canlanmanın sağlanması. Beklentilerin gerçekleşmemesi Peki gerçekleşme nasıl oldu? Tabii ekonomik canlanma anlamında bu yıla kadar beklendi. Cumhuriyetçiler hiç de sanıldığı gibi başarılı olmadı. Üstelik uzun vadeli faizler sıkı mali disiplin olur beklentisiyle piyasalarda seçim öncesi yükselmesine rağmen, Bush zamanında en düşük faizler sürdürüldü ve mali disiplinden belki de en uzak dönem yaşandı. Bu nedenle mali piyasalarda beklentilerin rasyonel olduğunu savunmak pek doğru değil. Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla. Buradan bizim mali piyasaların çıkarması gereken dersler var. AKP'nin tek başına iktidarının çok olumlu olduğu üzerine mali piyasaların bir yargısı oluştu. Bu doğru olmadığı gibi, mali piyasaların tepkilerinin reel ekonomideki gelişmeleri yansıttığı da doğru değil. hgunes@milliyet.com.tr Mali piyasalardaki irrasyonellik