Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Konferansın içeriği gerçekten çok dolu. Konunun iyi bilinen uzmanlarından Charles Freedman sabahki oturumda yer alırken, yine Latin Amerika'da enflasyon deneyimlerini iyi izleyen ve şu anda İngiliz Merkez Bankası'nda görevli Mario Blejer göze çarpan isimler.Konferansta Polonya, Çek Cumhuriyeti, Güney Afrika, Yeni Zelanda gibi ülkelerin merkez bankalarının başkanları sunum yapıyor. Hele Yeni Zelanda çok önemli. Çünkü bu ülke enflasyon hedeflemesinin ilk uygulandığı ve başarılı sonuçlar alınan ülkelerden biri oldu. Dün Merkez Bankası'nın (MB) düzenlediği, enflasyon hedeflemesine (EH) ilişkin konferans başladı. Bu yazıyı konferans başlamadan kaleme aldık. Konferansı daha sonra aktaracağız. Türk ekonomisi 2001 yılında krize girdiğinde enflasyon hedef olmaktan çıkmıştı. Kontrolüne bile çalışılmadı. Böylece kamu borcunun reel faizi düşürülüyordu. 2002 yılında enflasyon politikası açıklaştı ve üç yıl boyunca, konan hedefin çok altında gerçekleşmeler oldu. Bunun hem iyi, hem de kötü yanı var. Kötü yanı, çok sıkı para politikasının getirdiği yüksek reel faizli ortamdı. İyi yanı ise, Merkez Bankası'nın kredibilitesi sağlamlaşması oldu.Merkez Bankası'nın kredibilitesi enflasyon hedeflemesi bakımından çok önemli. Çünkü konan hedefin ekonomideki tüm oyuncular tarafından benimsenmesi şart. Gerçi MB her seferinde hedefin altında gerçekleşme sağladı. Ama bu MB'nin başarısızlığı olarak değil, aksine başarısı olarak nitelendi. Gerçek de öyle. MB, enflasyon hedeflemesini şimdiye dek örtük biçimde izledi. Ancak bu aslında pek de işin kuralına uymuyor. Çünkü EH'de açıklama biçimi ve taahhüt son derece önemli. Her şey şeffaf değilse, kullanılan göstergeler, farklı gelişmelerde olası değişiklikler bilinmiyorsa, EH de kuralıyla uygulanmıyor demektir. Krizde serbest kaldı Bu yıl açık EH'ye geçildi. Ancak açık EH de kolay bir politika değil. Dış şoklar karşısında yapılabilecekler son derece sınırlı. Mesela petrol fiyatları artarsa bunun iç fiyatlara yansımasını engellemek çok zor. Faizleri büsbütün artırmak gerek, ki bu da büyümeyi toptan durdurabilir. Yine aynı biçimde bir kur düzeltmesi karşısında MB'nin (kur dalgalı olduğuna ve müdahale edilmeyeceğine göre) bunun maliyetlere yansımaması için zorlanacağına kuşku yok.Ekonomideki tüm ajanlar MB'nin koyduğu enflasyon hedefinin ne kadar farkında? Yahut ne denli izliyor? Bu önemli bir soru. Fiyatlardaki istikrar asgari ücretin, kiraların belirlenmesi süreciyle ve nihayet kurdaki istikrarla mı sağlanıyor? Veya durgunluk mu buna yardım ediyor? Yoksa kur mu bunu zorluyor? Ucuz ithalat iç fiyatları disipline ederken, ihracatçı da kullandığı ara malların fiyatlarını kontrol mu etmeye çalışıyor? Bunları tartışmak gerekirdi.Konferans, enflasyon hedeflemesine geçildikten sonra toplanıyor. Şimdi Türkiye'deki uygulama yöntemine ilişkin bir eleştiri gelse bu nasıl yürürlüğe girecek, merak ediyoruz. Keşke Merkez Bankası bu konferansı geçen yıl düzenleseydi. Yine de konferans çok yararlı. hgunes@milliyet.com.tr Açık EH kolay değil