Göçün temel nedeni biliniyor; daha yüksek bir refah düzeyine kavuşmak. Fakat bunun için öncelikle iş bulmak şart. 4 milyon Türkün ise ancak 1.5 milyona yakın kısmı çalışma olanağı bulabilmiş durumda. Tabii Avrupa'da işsiz kalmak bile fena değil, çünkü yüklü işsizlik ücretleri var. Fakat bunu da alamayanlar saatli bomba gibi dolanıyor. Ülkemizin nüfusu 70 milyonu aşıyor. Ancak ülkemizin dışında da ciddi bir nüfus var ve bununla ilgimizi kesemeyiz. Avrupa'da kimi rakamlara göre 4.0, kimi tahminlere göre de 4.5 milyon Türk yaşıyor. Doğru rakam herhalde hâlâ 4 milyonun altında olsa gerek. Resmi verilere göre Avrupa'da 219.3 bin Türk işsiz. Toplam sayı olarak İtalyanlar ikinci geliyor; 52.5 bin. Tabii bu İtalya dışındaki İtalyanları gösteriyor. Oransal olarak İtalya'nın dışındaki işsizliğin içeridekinden fazla olmaması gerekir. Yani abartılacak bir durum yok.Ancak oransal olarak bakıldığında en fazla işsizlik Rus göçmenler arasında görülüyor. Bu da hayli ilginç. Acaba neden bu denli Rus Avrupa'da işsiz olarak geziyor? Malum, Ruslar da daha yüksek bir refaha kavuşmak arzusuyla Avrupa'ya geliyor. Fakat Ruslar Türklerden farklı. Birincisi, her işi yapmak istemiyorlar. Diğer bir deyimle, Rus işsizliğin bir kısmı gönüllü. Fakat daha önemlisi, kaçak yollarla gelen ve genellikle ahlak dışı kesimlerde çalışan Ruslar da bu rakamın içinde. Ruslar henüz Türkler gibi birbirlerine kebapçı dükkânlarında iş verecek olanağa sahip değiller. Aralarında dayanışma az. Türkler daha erken gelmişler. Ruslar Türkler kadar bile ortalığı tanımıyorlar.Tabii her üç Türkten birinin Avrupa'da işsiz olması da inanılmaz bir olgu. Hatta dikkat edilirse Türkler Faslılardan daha zorda görünüyor. Üstelik Avrupa'da birçok Türk işletme sahibi ve kendi vatandaşlarına iş veriyor. Buna rağmen bu denli yüksek bir işsizlik oranı oluşuyor. İşsizliğin yoğun olması Avrupa'da Türkler arasında suç oranının yüksek olması potansiyelini doğuruyor. Din ve geleneksek değerlerle şimdilik bu patlamış değil. Ancak zamanla tıpkı Fransa'da olduğu gibi bir patlama oluşabilir. Yani sorun çok önemli. Her 3 Türkten biri işsiz Ne yapılabileceği konusuna gelince. Birincisi, her zaman olduğu gibi eğitim. Eğitim hem iş bulabilmelerini kolaylaştıracak hem de işsiz kaldıklarında onları suçtan uzaklaştıracak bir bilinç düzeyine kavuşturacaktır. İkincisi, göç yavaşlatılmalıdır. Göçün hızı uyumu zorlaştırmaktadır. Böylece, ayrışmış bir azınlık ortaya çıkmakta, kuşaklar boyunca entegre bir toplum oluşmamaktadır. Üçüncüsü, iş talebinde görülen sorunlar, örneğin ırkçı yaklaşımlar, uyum politikalarıyla aşılmalıdır. Konu elbette hem Türk devletinin hem de AB ülkelerinin yakından ilgilenmesi gereken bir konu. İşsizlik oranlarının AB içinde farklı düzeylerde olması kuşkusuz ayrımcılıktan kaynaklandığından konu insan hakları boyutu kazanıyor. Bu nedenle Türkiye AB ile müzakerelerde belli yükümlülükler ve yaptırımlar talep etmeli. Mesela belli tarihler verilerek o tarihe kadar düzeltilmesi istenmeli, olmuyorsa müzakereler askıya alınmalıdır. gunes.jpg hgunes@milliyet.com.tr Müzakereler askıya alınabilir