Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge İkinci adaylığı resmileşen, yani dilekçesini Meclis Başkanlığı'na veren Gül'ün seçilmesine kesin gözüyle bakılabilir. Çünkü, MHP aday çıkardığı için oturumlara katılacak, toplantı yeter sayısı da sağlanmış olacak. Belli olmayan tek şey, işin kaçıncı turda biteceği.Bununla beraber Gül'ün adaylığı tekdüze bir süreç olmadı. 22 Temmuz seçimleri öncesinde Gül ilk aday olduğunda AKP grubunca coşkuyla karşılanmıştı. Ancak, bu coşku sadece Gül'ün şahsiyetine dayanmıyordu. AKP grubu, bir yandan Erdoğan'ın adaylığıyla yaşanacak toplumsal gerginlikten çekiniyor, diğer yandan da karşıtlarına karşı teslim olmayı yediremiyordu. Nihayet AKP'nin cumhurbaşkanı adayı açıklandı: Abdullah Gül. Aslında, Gül'ün adaylığı hemen hemen belliydi. Ama, Meclis Başkanlığı'na Köksal Toptan gibi merkez sağdan bir isim gelince değişik umutlar da belirmişti. Biz ise başından beri Gül'ün ilk adaylığından sonra bir daha geri dönüşünün olanaksız olacağını düşünüyorduk. Yeter ki, seçimlerde AKP'nin milletvekili sayısı çok düşmeseydi. Nitekim çok az düştü. Gül'ün adaylığının Erdoğan'daki duygu ve düşünce tarafları da bir kenara atılmamalı. Erdoğan, duygu dünyasında çok istediği o makamı, mantık dünyasında gerek parti içi kesimlerin arzu edeceği, gerekse parti dışı toplumsal kesimlerin tepkisini azaltacağı gerekçesiyle Gül'e bıraktı.Bu kez dengeler ters dönmüş bulunuyor. AKP içinde toplumsal gerginlikten kaygı duyanlar şimdi tam aksine Gül'ün adaylığını istemiyor. Bunların da başında Başbakan Erdoğan'ın geldiği anlaşılıyor. Üstelik unutmayalım ki, AKP'nin grup bileşimi de 22 Temmuz öncesine göre epeyce farklılaşmış durumda. Pekiyi ne oldu da, Gül artık bir çözüm formülü olmaktan çıkıp bir gerginlik unsuru haline geldi?Unutmayalım, şimdi adeta çöken borsa, Gül'ün ilk adaylığı açıklandığında yükselmişti. Yine o tarihlerde Gül'ün adaylığı yurtdışında destek görüyor, Batı basınında bundan övgüyle söz ediliyordu. Bu kez Batı basını, Gül'e sırtını dönmüş durumda; daha merkezden bir adayı arzu ettiler. TSK'nın tepkisi ortadayken ve muhalefetin de Meclis Başkanlığı seçiminde ılımlı bir sağ aday üzerinde uzlaşabildiği görülmüşken farklı bir bakış da düşünülmemeli. Üstelik, AKP grubunun yapısı artık farklı. Erdoğan'ın düşünceleri Piyasaların bir toplumsal uzlaşma aradığı ortada. Hele küresel konjonktür bu denli sıkışmışken, gerginlikten çok ürkülüyor. Gül'ün Köşk'e çıkmasıyla ileride yaşanabilecekleri piyasalar daha iyi görebiliyor. Gül seçilirse Köşk, birçok kamu kurumu ile gerginlikler yaşayacak. Belki de bu gerginlik bazen hükümete sıçrayacak. Çünkü, Gül'ün siyasal kariyerinde artık AKP'ye bir nokta konuluyor. Belirgin bir örnek vermek gerekirse, dış politikada (Sezer'in aksine) Gül daha aktif olmak isteyebilir. Bu da kimi zaman hükümetle çatışmaya neden olabilir. İç güvenlik konularında da, örneğin MGK toplantılarında, Gül'ün TSK ile hükümet arasında nasıl bir rol oynayacağını kestirmek pek kolay değil. Bütün bunlar mali piyasaların dikkate aldığı konular.Kısacası, Gül'ün yeniden adaylığı ile Türkiye Cumhuriyeti yeni bir döneme giriyor. hgunes@milliyet.com.tr Piyasanın ürkme nedeni