Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir hafta önce TAV CEO’su Sani Şener’in oğlunun düğününde Doğan Holding’in patronu Aydın Doğan’ı görünce kendisine 4 Şubat tarihindeki “Aydın Doğan’ın kur sorusu” başlıklı yazımı hatırlattım. Malum, o dönemde yine Aydın Doğan’a rastlamış ve onun sorusu üzerine doların yaza doğru 1.50 TL’nin altına gevşeyeceğini belirtmiştim.
Fakat bu tahminden okurlar da yararlansın diye, sohbeti köşemde dile getirmiştim. NTV’de dostum Mahfi Eğilmez bu sayede Aydın Doğan’ın bir hayli para kazanmış olabileceğini sıklıkla dile getiriyor. Orasını ona sormak gerek.
Yılbaşında kur tahmini yaparken hemen her gün gelecek aylara ait olası döviz hareketlerini hesaplıyordum. Tabii çok zor bir işti. Bir sürü varsayım gerektiriyordu. Bu varsayımlarımın büyük çoğunluğu gerçekleşti ve benim de tahminim tuttu. Gerçi hiç tahmin edemediğim (ama tahminlerimi yanıltmayan) gelişmeler de yaşandı. Örneğin ödemeler dengesi verilerindeki net hata noksan verileri...

Haberin Devamı

Kaynağı belirsiz döviz girişi
Geçen yıl (2008) ödemeler dengesi tablosunda net hata noksan tam 1.9 milyar dolar fazlalık gösteriyordu. Üstelik mayıs ve haziran ayında tam 7.4 milyar dolarlık aksi yönde (çıkış) döviz hareketi gözlenmişti. Her ikisi de son derece ilginçti. Geçen yıl oluşan 41 milyar doların üzerindeki dış açığa bu kaynağı bilinmeyen 2 milyar dolarlık döviz girişini eklemek gerekiyordu.
Bu yıl da yine benzer gariplikte, yani belirlenemeyen döviz hareketleri verileri yayımlanıyor. Geçen yıl ilk 6 ayda 1.7 milyar dolarlık döviz çıkışı açıklanamamıştı (net hata noksan verisi). Bu yıl ise ilk 6 ayda 8.5 milyar dolarlık açıklanması olanaklı olmayan döviz girişi gözleniyor. Yani çok daha büyük bir garabetle karşı karşıyayız. Çünkü kriz boyunca kaynağı belirlenemeyen bir yerlerden döviz girişi olduğu anlaşılıyor.

Merkez, açıklama yapmalı
Rakam büyük. Merkez Bankası bu konuda açıklama yapacağını söylese de, hâlâ herhangi bir açıklama yapılmış değil. Profesör Korkut Boratav bu durumu hayli şaşırtıcı buluyor. Hadi şubat ve mart aylarındaki 4.9 milyar dolarlık girişi varlık barışına bağlayalım.
Peki mayıs ve haziran aylarındaki 2.9 milyar dolarlık girişi neye bağlayacağız? Boratav bir söyleşide bunu Gülen cemaatinin Türkiye’ye yolladığı para olabileceği fantezisinden bahsettikten sonra, Prof. Yılmaz Akyüz’ün batıdaki off-shore sistemlerde artık para tutmanın zorluğuyla kopup gelen para açıklamasına işaret ediyor. Gerçekten Türkiye bir kara para merkezine mi dönüşmeye başladı? Sanmıyoruz.
Bu konuda bankalardaki mevduat verilerini izlemek gerek. Bizim gördüğümüz kadarıyla bankalarda dikkat çekici ölçüde aşırı bir mevduat artışı gözlenmiyor. Bu nedenle yastık altındaki para ortaya çıktı görüşüne de katılmıyoruz. İşin özeti şu ki, kendi kendimize bir yorum yapacağımız yerde, en doğrusu, Merkez Bankası’nın bir an önce bir açıklama yapması. Beklenen de bu.