Gösterge Ancak SHP'nin elinde ekonomiyle ilgili bir tek Sanayi Bakanlığı vardı. Takımdaki akademisyen arkadaşım Prof. Erol Katırcıoğlu o zamanlar rekabet konularına odaklanıyordu. Rekabet Yasasını çıkarma fikri ilk ondan geldi. Ben de "Tüketici yasası çıkaralım" deyince, esnafla ilgili de bir genel müdürlük kurmayı projeye sokup adına "Ekonomide Demokratikleşme Paketi" dedik. Bunların hepsi gerçekleşti. Ama ekonomide demokrasi mücadelesi hâlâ sürüyor. Bundan tam 15 yıl önce DYP-SHP koalisyonunda Erdal İnönü Başbakan Yardımcısı olmuş ve beni ekonomik işlerden sorumlu Başdanışman yapmıştı. Ben de bazı kamudan ve üniversiteden arkadaşlarla bir takım kurmuş, heyecanla bir şeyler tasarlamaya çalışıyordum. Açıkçası, ülkemizde rekabet yasası çıkarmanın zorluklarını işin başında görüyorduk. Mamafih, koalisyon protokolünde bu projelerin yer alması ortağımızı ikna etmemizi epeyce kolaylaştırdı. Geriye kalan büyük iş dünyasını Roma Antlaşması'nın ilgili maddelerini göstererek ikna ettik. Bu arada birçokları bu yasanın Gümrük Birliği sürecinde AB tarafından dayatıldığını sandı. Oysa onları devreye sokan bizdik. Kaldı ki öyle olsaydı bugün AB'ye tam üye olan yeni ülkelerin hepsinde böylesi düzenlemeler zorunlu kılınırdı.Rekabet yasası o koalisyon sürecinde yasalaştı ve 1994 yılında yürürlüğe girdi. Yasa hazırlanırken, Katırcıoğlu ABD ekolünde parçalanma hakkını istedi. Ama tasarıyı hazırlayan kurulda Avrupa ekolü kabul gördü. Rekabet ancak engellendiğinde ceza görecekti. Yani yapı değil, fiiller cezaya tabi olacaktı. Bu yasanın hazırlanmasında o tarihteki Müsteşar Yardımcısı Ersen Yavuz bürokrat kompleksi göstermeden tasarının bakanlık dışında hazırlanmasına yardımcı oldu. Şimdiki Kurum Başkan Yardımcısı (o zaman ilgili Genel Müdür) İsmail Hakkı Karakelle de koordinasyonu üstlendi. Prof. Nurkut İnan'ı Murat Karayalçın önermişti. Bizim için büyük bir şans oldu. Çünkü o tarihlerde öğrencisi (şimdi profesör) olan Yılmaz Ateş ile birlikte yasanın omurgasını oluşturdular. Dr. Ateş Akıncı da tasarının raportörlüğünü yaptı. Gümrük Birliği katkısı O tarihlerde hukukçularla ekonomistler tartışıyorduk. Biz oluşacak kurumun sadece davalarla ilgilenmesini değil, aynı zamanda rekabet politikalarını da tasarlamasını arzu ediyorduk. Kurumun geçmiş on yılına baktığımızda hâlâ bu alanda ilerleme sağlanamadığını, görev alanının dar tutulduğunu görüyoruz. 1999 yılından 2004 yılına dek kurul 1063 karar almış. Bu sayı her yıl giderek artıyor. İncelemeye alınan ve bildirilen görüşler ise çok daha fazla. Ancak kurum oturduğu yerden herhangi bir sektörü alıp rekabet konusundaki ekonomik önlemleri hâlâ hükümetlere önermiyor. Tekrarlayalım, bu kurum sadece bir idari yargı mekanizması değil, aynı zamanda da hükümet için bir danışma organıdır. Çeşitli sektörlerde yapılar mercek altına alınarak fiyat oluşumlarının (şikâyete bağlı olmaksızın) incelenmesi gerekir. Hâlâ rekabetin olmadığı, fiyat kartellerinin olduğu birçok sektör var. Kurul bunlara el atmakta zorlanıyor. Çünkü ne yazık ki kurum tam bağımsız değil. Olsaydı daha katı bir çizgi izleyebilirdi. Yahut arkasında çok güçlü bir iradeyi hissedebilseydi. Öte yandan, kurum bir türlü yaygın kamuoyu iletişimi kullanmıyor. Oysa toplumsal destekle kurum kendini daha güçlü hissedecektir. Buna rağmen ülkemizde böylesi bir kurumun olması bir şanstır. Bu kuruma sahip çıkılmalı ve iki yıldır bekleyen yasa tadilatı da bir an önce gerçekleşmelidir. Onuncu yıl kutlu olsun. hgunes@milliyet.com.tr Hukukçularla ekonomistler