Gösterge Öncelikle 1994-2006 dönemindeki dünya ekonomisinin büyüme performansına bakıldığında bunun ortalama yüzde 4 olduğu görülüyor. Yani son yıllardaki büyüme performansı yüksek olsa da, dünya ekonomisinde zaten daha önce yüksek sayılabilecek bir büyüme performansı gözleniyordu. Nitekim 1994-2000 döneminde de büyüme ortalama yüzde 3.8 düzeyindeydi. Dünya ekonomisi 2003-2006 döneminde ortalama yüzde 4,9 büyüdü. Son çıkan küresel dalgalanmaya kadar bu performansın 2007 ve 2008 yıllarında da sürmesi bekleniyordu. Ancak kriz çıkınca bunun düşeceği tartışılmaya başladı. Fakat daha sonra FED faizleri düşürmeye başlayınca yüksek büyüme performansı beklentisi yeniden güçlendi. Bu mantık açıkça dünya ekonomisindeki hızlı büyümeyi daha çok ABD'deki faiz düzeyine bağlıyor. Oysa gerçek biraz daha farklı.. İkincisi, ABD'nin dünya ekonomisi üzerindeki rolü artık abartılmamalı.. Kuşkusuz ABD ekonomisi dünyanın en önemli motoru. Çünkü dünyada en yüksek milli gelire ABD sahip. Ancak bu yapı giderek değişiyor. Başta Çin ve Hindistan olmak üzere, Asya ülkeleri dünya ekonomisinde giderek daha büyük paya sahip oluyor. Diğer bir deyimle, ABD'nin rolü azalıyor. Üçüncüsü faizlerle dünya ekonomisi arasında kurulan ilişkide hata yapmamak gerekiyor. Kuşkusuz küresel likidite bolluğunun ana etmeni düşük faiz düzeyi. Faizler düşük olunca kredi talebi patlıyor ve bu da küresel likiditenin bollaşmasına neden oluyor. Ortaya çıkan bu likiditenin bolluğunun yarattığı yatırım coşkusuyla küresel ekonomik büyümenin zıpladığı yadsınamaz. Nitekim 2001 sonrasında faizler hızla aşağıya çekilerek 2003'de en düşük düzeyine (yüzde 1) geldikten sonra dünya ekonomisinde büyüme performansı daha da yükseldi. Ancak 2007 yılı başında ABD'de faizler en üst düzeye geldiğinde bile dünya büyüme performansı tam gaz gidiyordu. ABD ekonomisinde de (konut kesimi hariç) henüz bir durgunluk oluşmamıştı. Demek ki, ABD faiziyle ABD ekonomisinin yakın ilişkisi olsa bile ABD'deki faizlerin tüm dünya ekonomisini belirlediğini iddia etmek güç. Kaldı ki, ABD'de faizler 2004'te yükseltilmeye başladığından çok sonra 2007 ortalarında büyüme endişeleri ABD'de tartışılmaya başladı. FED faizi tek belirleyici değil Şimdi ABD'de faizlerde düşüş trendi başladı. Acaba bu değişiklik (başka ülkelerde bir faiz değişikliği olmayacaksa) dünya ekonomisinde yeniden bir zıplama yaratabilecek mi, yoksa zaten yavaşlama olacaktı da bunu mu ortadan kaldıracak, yoksa hiçbir işe yaramayacak mı? Finans sektörünün gücü çok önemli Faiz indiriminin bir sıçrama olanağını vereceğini konuşmak için henüz çok erken. Belki 2008 sonlarına doğru bu oluşabilir. Üstelik dünyada büyüme performansını sadece likidite belirlemediğine göre, diğer etmenlere bakmakta yarar var. Asya ülkelerinin aynı performansı koruyacağı görülüyor. Euro bölgesinde de önemli bir değişiklik beklenmiyor. Bu durumda, ABD konut kesimindeki sorununu halledebilirse (ki kolay değil) dünya ekonomisinde bir yavaşlama oluşması için pek bir risk kalmıyor. Ancak unutmayalım ki, dünyanın büyük finans devleri mortgage piyasasında ciddi sermaye kayıplarına uğramış olabilir. Henüz riskin boyutu açıklanmış değil. Kısacası, her şey dünyanın finans devlerine bağlı. Ayakta durabilirlerse, dünya ekonomisi aynı hızda büyümeyi sürdürür. FED faiz oranı hgunes@milliyet.com.tr