Gösterge Haziran ayında cari işlemler açığı geçen yıla göre yüzde 16 büyümüş. Demek ki, sıkı para politikası ile kontrol edilmeye çalışılan iç talebe rağmen ithalattaki büyüme sürüyor. 12 aylık birikimli cari işlemler açığının da 32.8 milyar dolara tırmanması kimilerini kaygılandırabilir. Ancak 6 aylık birikimli cari açık geçen yıla göre yüzde 0.1 büyümüş. Önceki akşam haziran ayına ait ödemeler dengesi rakamları açıklandı. Bu rakamlar bize son derece önemli gelişmelerin ipuçlarını veriyor. Malum ödemeler dengesinde özellikle cari işlemler açığı ile ilgileniliyor. Doğrusu da o. İhracattaki artış oranının yüzde 24, ithalatın da yüzde 16 olduğu anlaşılıyor. Buna rağmen dış ticaret açığı büyüyor. Çünkü ithalatın miktarı çok fazla. Açığın daralmaması da kısa vadede buradan kaynaklanıyor. Öte yandan turist sayısı bu yıl tekrar yükselmeye başlasa da, gelirlerde bir artış gözlenmiyor. Çünkü hem fiyatlar gevşek hem de turizm giderlerinde hızlı bir artış görülüyor, nette durum iç açmıyor. Ulaştırma giderlerinde de yükselme var. Kısacası, toplam döviz gelirleri ihracat, biraz da bavulla yapılan ticaretteki kıpırdanma dışında parlak görünmüyor.İşin gerçeği şu: Cari işlemler hesabı aslında ithalatın egemenliği altındadır. İç talepte ciddi bir yavaşlama gözlenmesine rağmen faturanın düşmemesinin temel nedeni enerji fiyatlarındaki artışın sürmesi. Bunu ve ihracatın sürüklediği ithalat gereksinimini ayıklarsak aslında ithalatta bir artış yok. Bu en önemli yapısal değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Ve bunu da sadece sıkı para politikası ile elde ettik. Bunun yanına bir de sıkı mali disiplin gelseydi çok daha olumlu sonuçlar alınabilirdi.Yatırım gelirlerinin transferi geçen yılın ilk 6 ayında 5.2 milyar dolardı. Bu yıl ise yüzde 22 artarak 6.4 milyar dolara yaklaştığı görülüyor. Kısacası, bu yıl 12 milyar doların üstünde bir gelir transferinin yapılacağı anlaşılıyor. Bunlar bono, borsa ve satın alınan şirketlerin gelirlerinin transferinden oluşuyor. İç talebin etkisi Fakat şu nokta da gözden kaçmamalı: Geçen yıl ilk 6 ayda 617 milyon dolar olan kâr transferleri bu yıl yüzde 58 artışla 973 milyon dolar olmuş. Diğer bir deyimle, yıl sonunda daha şimdiden 2 milyar dolara yakın kâr transferinin gerçekleşeceği görülüyor. Daha yolun başındayız. Yanıp yıkıldığımız yabancı sermaye ileride ciddi bir döviz çıktısı ya da cari açık nedeni olabilir. Bu da ortaya çıkan ikinci önemli yapısal değişimin ipucu.Yılın ilk 6 ayında 12 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaye çekilmiş. Bu bir rekor. Bunun içinde sigorta sektöründeki şirketlerin yabancılara satış geliri bulunuyor. Üstelik portföy yatırımları bunun yarısı kadar gerçekleşmiş. Bu trend sürerse cari açığın en az üçte ikisinin bu yolla finanse edileceği anlaşılıyor.Tabii bu hesap, cari açığın bu düzeylerde kalmasına bağlı. Eğer milli gelirin yüzde 8'ini aşar ve 35 milyar dolar gibi bir düzeye dayanırsa (ki seçim sonrası canlanma ile bu gayet olası) o zaman sıcak para ve yabancı kredilerin etkisi daha fazla olur. hgunes@milliyet.com.tr Kâr transferlerine dikkat