2011 yılında seçimler var. Geriye pek de bir zaman kalmadı. Önümüzdeki seçimlerde AKP’nin oy oranını etkileyecek 3 temel konu olacak. Bunlardan biri hükümetin denediği Kürt açılımı oldu. Bu açılımın toplumda nasıl karşılandığını yahut da nasıl bir siyasal davranış farkı getireceğini henüz kestiremiyoruz. Ancak genel olarak tahminler oy kaybına neden olacağı yönde.
Seçimlerde etkili olacak ikinci unsur hükümetin medya ile kavgası olacak. Aslında iktidarın medya ile kavgası ne yeni, ne de iktidarın tek kavgası. Hükümetin TSK ve Yargıyla da sorunlu olduğu biliniyor. Fakat medya hepsinden farklı. Çünkü medya siyaseti etkiliyor.
Fakat bize kalırsa seçimlerde en etkili unsur yine ekonomik büyüme ve işsizlik olacak. Yerel seçimlerde küresel kriz nedeniyle iktidar partisinin bir hayli oy kaybettiğini biliyoruz. O tarihten bu yana yahut da seçimlere dek ekonomik toparlanma ne kadar hızlı ve güçlü olursa, AKP de oylarını o denli koruyabilir.
Pekiyi ekonomik büyüme ile ilgili veriler ne gösteriyor? Hemen özetleyelim.
Daralma yavaşlamış
İmalat sanayinde yılın ikinci çeyreğinde daralma yüzde 8.7 olmuş. Bu birinci çeyreğe göre elbette çok daha sınırlı. Öte yandan iç ticaret verilerine baktığımızda daha ciddi bir daralma gözlüyoruz. İlk çeyrekte yüzde 26.4 daralan ticaret, ikinci çeyrekte yüzde 15 daralmış. Nihayet bir de inşaatta daralma gözleniyor. İlk çeyrekte bu daralma, yüzde 18.9, ikinci çeyrekte yüzde 21.0 olmuş. Ulaştırmada ikinci 3 aydaki daralma yüzde 11.5, madencilikte yüzde 15.3 olmuş. Bu da gösteriyor ki, daralma azalsa da hâlâ egemen olarak 2 haneli. İmalat sanayinin daha az daralması ise bir miktar ihracat desteğinden ve vergi indirimlerinin sağladığı tüketim genişlemesinden kaynaklandı.
Demek ki, ikinci çeyrekte genel olarak daralmalar azalmış. Bu bir ölçüde krizin dip noktasının aşıldığını gösteriyor. İkincisi, açıklanan bu sektörler dışında daralma değil, büyüme yaşanıyor. Üçüncüsü, daralan sektörlerdeki küçülme çok yüksek ve hem iç, hem de dış talepten kaynaklanıyor.
Milli gelire üretimden değil de, harcamalardan baktığımızda görülen manzara şu: İç tüketim yılın ilk 3 ayında geçen yıla göre yüzde 10.2 daralırken, ikinci 3 ayda yüzde 1.2 daralmış. Demek ki, vergi indirimleriyle iç tüketim gerçekten yükselmiş. Bunu CNBC-e’nin tüketim verilerinden zaten gözlüyorduk. Doğruluğu ortaya çıktı.
Asıl daralma özel yatırımlarda
Fakat 2009 krizinin asıl daralma nedeni yatırımlarda gözleniyor. Özellikle özel kesimde yatırımlar ilk 3 ayda yüzde 32, ikinci 3 ayda da yüzde 33.5 daraldığına göre müthiş bir güven kırılması ve belirsizlik izlenimi doğmuş.
Oysaki, tüketici güven endeksi yılın ilk 6 ayında sürekli toparlanma göstermişti. Bu anlamda bu iki veri çelişiyor. İhracat daralması ise her iki çeyrekte de yüzde 10-11 kadar.
Dolayısıyla yaşanan daralma daha çok iç talepten ve özellikle de yatırımlardan kaynaklanıyor. Olasılıkla büyüme oranı yılın ikinci yarısında daha olumlu olacak. Ancak 2009 yılında daralma yüzde 6’yı geçer, 2010 yılında da yüzde 3’ün altında kalırsa işsizlik artmaya devam eder. Bu durumda da 2011 seçimleri iktidar için pek de hayırlı sonuçlar vermez.