Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge 1) AKP dünya ekonomik konjonktürünün belki son otuz kırk yılın en parlak döneminde iktidar oldu: Son dört yıldır dünya üst üste yüzde 5'e yakın büyüyor. Üstelik bundan yükselen ekonomiler (Türkiye'den de fazla) daha hızlı (yüzde 7) büyüyor. Bu ne denli halka yansımadı desek de bir kesimin refahının değişmediğini, bir kesiminin de arttığını görüyoruz.2) AKP Batı dünyasıyla uyuma özen gösterdi. Tüm anlaşmazlıklara rağmen de bunun karşılığında Batı'dan ciddi destek gördü. ABD ile (olabildiğince) karşı karşıya gelmemeye, AB'nin istemlerini de (her koşulda) karşılamaya çalıştı. Bu da Batı sermayesinin akmasını sağladı. Uzun vadede bunun sonuçları tartışılabilir. Ama kısa vadede bu rahatlık sağladığına kuşku yok. Seçim sonuçlarını yorumlamaya devam ediyoruz. Birincisi, bu sonuçlar 1987'den bu yana bir siyasal partinin en yüksek oy oranını yakaladığını gösteriyor. AKP neden bu başarıyı elde etti? Çok mu muazzam bir politika yürüttü? 3) Toplumların siyasal hafızası çok uzun erimli değildir. Ancak halk 1990'lı yılların istikrarsızlığını unutmuş değil. O dönemde siyasetçi de çok yıpranmıştı. Necmettin Erbakan'ın ya da Mesut Yılmaz'ın yeniden sahneye çıkmak istemesi, ana muhalefetin liderinin yıllardır aynı olması seçmeni hâlâ yeni bulduğu AKP'ye adeta zorla sürüklüyor4) E-muhtıranın da bu seçimlerde etkisi olduğu gözden kaçmamalı. 12 Mart muhtırası Demirel'e verildiğinde Bülent Ecevit bunu üstüne alıp karşı çıkarak sivil bir demokratik tepkinin halk üzerindeki olumlu etkisini uyandırmıştı. Türk halkı askerini kollasa da siyasete bulaşmasını hep yadırgamıştır. Oysa son muhtırada tüm muhalif partiler adeta dillerini yuttular. AKP ise usturuplu biçimde buna karşı çıktı.5) Bu seçimlerde muhalif partilerin siyasal söylemleri hep iktidarı yıpratmak üzerine oldu. Oysa iktidarı yıpratarak iktidara gelinmez. Seçmenin içine bir umut salmak gerekir. Bu seçimlerde seçmen refahını artırmayı vaat eden bir siyasal partiyi ya da söylemi yakalayamamıştır. İşsizler, vahim durumdaki çiftçiler AKP iktidarından memnun olmasalar da herhangi bir başka iktidarla daha iyi durumda olacaklarına ikna olmamışlardır. Zaten kampanyanın özü laiklik, cumhuriyet değerleri, Apo'nun asılması ve yolsuzluklar gibi konular oldu. İktidarı yıpratma stratejisi 6) Bu seçim kampanyasında seviye düşmüş, bu da halkı güçlü ve taşlanan hedefe doğru sevk etmiştir. Bu seçim kampanyasında akla gelenler ip ve kol saatidir. Bunlarla iktidara yürünemeyeceği de ortadadır. Çünkü tam seçim kampanyasında halkın görüşü geri çevrilemez. Yolsuzlukların seçmeni etkilemesi için kampanyada ortaya çıkarılması geçtir. İktidar sürecinde ortaya çıkarılması gerekir. Unutmayalım, seçmenin eğilimi önceden oluşur, kampanyada bu sonuçlanır.Kimileri AKP'nin olağanüstü performansının efsanesini yazsa da gerçek şudur: Eğer dünya ekonomisi son yıllarda yüzde 2 büyüseydi, yahut Sarkozy iki yıl önce Fransa başkanı olsaydı, bu hükümet bu kadar başarılı olamazdı. Ama bu muhalefetle ve yeni bir umut hareketi doğmadıkça da AKP'nin oyları düşse de diğerlerinden biri tek başına iktidar olamazdı. Koalisyonlar dönemi başlardı. İşte AKP efsanesinin özeti... hgunes@milliyet.com.tr Yeni bir umut hareketi