Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge Bu değişikliklerin başında mali disiplinde başlayan gevşeme gözleniyor. Bunun yanı sıra sıkı para politikası artık gevşetilmeye başlıyor. Kısacası genel bir gevşeme söz konusu. Bu gevşeme iç talepteki durağanlaşmanın doğal bir tepkisi olarak nitelenebilir. Ancak bu kesinlikle doğru olmaz. Çünkü bir yıldır para politikası olması gerekenden çok daha sıkıyken mali disiplin raydan çıkmıştı. Dün Meclis Genel Kurulu'na 2008 bütçesinin son hali sunulmaya başladı. 2008 yılı kriz sonrası ekonominin önemli dönemeçlerinden birini oluşturuyor. Çünkü ilk defa uygulanan politikalarda bazı değişikliklerin yer aldığı söylenebilir. Gerçi bu değişiklikler belli sorunları aşmak için değil de, farklı rüzgârların etkisiyle ortaya çıkmış durumda. Yani iradi bir karar aslında yok. Mali disiplindeki gevşeme nedendir bilinmez, kamuoyunda yeterince eleştirilmedi. Bunun da temelinde ilk başlarda bu gevşemenin ciddi bir bütçe açığına neden olmaması etkili oldu. Ne ilginçtir ki, para politikasının sıkılığı daha çok tartışıldı. Oysa mali disiplin sürdürülseydi, para politikasının da bu denli sıkılmasına gerek kalmazdı. Kamu maliyesindeki gevşeklik ve sıkı para politikası bileşimi dış açıktaki olağanüstü şişmeyi engelleyemedi. Bununla beraber, 2006 ortasında başlayan sıkı para politikasıyla dış açıktaki başıbozuk tırmanışın frenlendiği söylenebilir. Keşke mali disiplin de çok sıkı olsaydı sadece para politikası gevşetilseydi. Çünkü o durumda faizler daha düşük olacağından sıcak para girişlerinin kur üzerinde baskısı daha sınırlı kalacak, mali disiplin de iç talebin aşırı ölçüde ısınmasını engelleyecekti. Oysa tersi yapıldı. Mali gevşeklik eleştirilmiyor 1) Krizden bu yana vergi gelirleri ilk defa ciddi biçimde 2007 yılında tıkanmaya başladı. Önümüzdeki yıl büyümenin duraksayacağı beklendiğine göre vergi gelirleri de gevşemeyecektir. Dolayısıyla, sırada bekleyen özelleştirmeler gerçekleşmezse 2008 yılında bütçe epeyce olumsuz bir yapıya bürünebilir. 2) 2007 yılında faiz dışı harcamalar (belki de seçimler nedeniyle) çok hızlı biçimde artmıştı. Bununla beraber, bu harcama bonkörlüğü azalan vergilerle birlikte bütçe açığının kopup gitmesine neden olmadı. Çünkü bütçeye çok yüksek boyutlu özelleştirmelerin bedelleri gelir olarak yazıldı.3) 2007 yılında bütçe açığının sorun olmamasının bir başka nedeni de sıcak para akımının gayet güçlü olmadıydı. Faizler hızla düştüğü için faiz harcamaları bütçe açığını rayından çıkarmadı. Aksine yardımcı oldu. Fakat (mevcut riskler altında) 2008 yılında çok hızlı faiz düşüşleri beklemek pek de kolay değil.Kısacası, 2008 bütçesi elek gibi olma riskini taşıyor. Kaldı ki kendi içinde tutarlı da değil. Bu durumda siyasal baskılarla para politikası da gevşetilince, gerek enflasyon performansı, gerek dış açık olumsuz etkilenebilir. Üstelik büyüme de yükselmeyebilir. Petrol fiyatlarının hızla yükseldiği, mali kesimde küresel endişelerin yatışmadığı bir ortamda Merkez Bankası faiz indirimlerini yavaşlatırsa, yine başa dönülmüş olur. Yani ikili yanlıştan tekli yanlışa... hgunes@milliyet.com.tr Bütçe gerçekçi değil 2008'e dönersek;