Gösterge Harcama yönünden milli gelir rakamlarına bakarsak çıkan manzara şöyle özetlenebilir:1) Özel kesimde tüketim birden bire yılın ikinci yarısında durgunluğa girmiş. Bu özellikle dayanıklı mal tüketiminde gözleniyor.2) Kamu kesiminin cari harcamalarında ise sadece yılın son üç ayında tasarrufa geçildiği gözleniyor. Mamafih bu kalemin ekonomideki ağırlığı artık küçük.3) Özel kesimin yatırımlarında çok bariz bir yavaşlama gözleniyor. Fakat bu sürecin 2006 yılının ikinci çeyreğinde başladığına dikkat etmek gerek. Mali dalgalanma ile bunun sadece hızlandığı söylenebilir.4) İç talepteki yavaşlamaya bağlı olarak yılın ikinci yarısında ithalattaki artış eğilimi ortadan kalkmış görünüyor. Dış denge bakımından en önemli gelişme de bu.5) İhracatta ise olağandışı bir değişim gözlenmiyor. Ancak aynı artış sürdüğü için ithalatın önüne geçmiş görünüyor. Nihayet 2006 büyüme performansı açıklandı: yüzde 6. Mayıs ayında küresel mali dalgalanmaya ve içeride sıkılan para politikasına rağmen bu performans oldukça yüksek. Hatta daha açık ifade edelim, arzu edilenin de üstünde. Özel Tüketim 8,1 11,5 2,3 0,1 5,2Kamu Tüketimi 10,1 18,3 14,8 0,7 9,6Ö. Yatırımlar 32,1 18,4 15,0 5,6 17,4K. Yatırımları 32,8 -11,9 -4,1 1,8 -0,2İhracat 6,8 9,1 11,5 6,2 8,5İthalat 10,0 13,7 3,6 1,0 7,1GSMH 6,4 9,3 4,3 4,3 6,0 Üretim yönünden milli gelir rakamlarına bakıldığında ise tablo net değil.1) Tarımı bir yana bırakmak gerekiyor. Çünkü tarım kesimi makroekonomik, hele uluslararası konjonktüre pek bağlı değil. Üstelik üretim mevsimsel nitelik gösteriyor. Kısacası, tarımda yılın ikinci yarısını bu çerçevede yorumlamak hatalı olacaktır.2) İnşaat kesiminin mali dalgalanma, artan faizler ve kırılan güvenle ciddi biçimde etkileneceği varsayılıyordu. Oysa bunun pek doğru olmadığı görülüyor. Bu sektör hemen hemen aynı gelişme hızını sürdürmüş. Anlaşılan, içinde bulunulan durumun kısa süreceği ve başlanmış yapı üretimine ara vermenin mümkün olmayacağı varsayılıyor.3) Sanayi kesiminde yılın ikinci yarısında çok az bir yavaşlama gözleniyor. Olasılıkla daha derin bir duraklamaya geçişi ihracattaki olumlu performans durduruyor.4) Öte yandan, ticaret kesiminde yılın ikinci yarısı gözle görülür bir yavaşlama gözleniyor. Bu da iç talepteki daralmaya bağlı olarak tüketimin daraldığını ancak üretimin henüz buna uyum sağlamadığını gösteriyor. (% değişim) I II III IV TOPLAM Tarım 7,6 -0,4 0,5 9,7 2,9Sanayi 4,5 11,1 7,2 6,5 7,4İnşaat 27,1 14,9 21,3 16,1 19,4Ticaret 7,1 8,0 5,0 4,0 5,9GSYİH 6,7 8,3 4,8 5,2 6,1 (% değişim) I II III IV TOPLAM Eldeki verilerden 2007 konusunda tahmin yapmak biraz daha kolaylaşıyor. 2006 yılının üçüncü çeyrek milli gelir rakamları ilk açıklandığında daha düşüktü. TÜİK bunları yukarı doğru revize etmiş. Hem de güvenleri sarsacak ölçüde. Eğer revize edilen rakamlar doğruysa ve son çeyrek rakamları da değişmeyecekse, ekonomik yavaşlamanın pek de sert olmadığı söylenebilir. Bu durumda seçim sonrası MB faizleri hızla gevşetebilir ve 2007 büyümesi yüzde 5'e yakın olabilir. Bununla beraber seçimlere daha çok var; seçimler ekimde, ya da kasımda olacak. MB faizleri sonbahara kadar bir iki puan düşürse bile, bu oran yine de yüksek kalacağından, mali disiplin özellikle gevşemediği sürece, iç talep 2007'de büyümeyi sürüklemekten uzak kalacaktır. Belki de doğrusu bu. Ancak ihracatın bu kur düzeyiyle daha hızlı gelişmesini beklemek saflıktır. İşte bu nedenle, 2007'de durgunluğun derinleşmesi beklenmese de, hızlı canlanma senaryosu da akla yatkın gelmiyor. hgunes@milliyet.com.tr 2007'de ne olacak?