Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YÖK hükümete yeterli öğretim üyesinin bulunmadığını ve bu yeni üniversitelerin açılamayacağını belirtmiş. Bu da Başbakan'ı kızdırmış ve bunun da YÖK'ün görevi olduğunu belirtmiş.Başbakan bu yanıta inanmamış. Demiş ki, insanların kafasının içiyle uğraşacağınıza işinizle uğraşın. Oysa gerçek durum tam aksi. Başbakan bu yeni üniversiteleri kurma hakkını elde ederse rektörlerini de kendi atayacak. Sonrası malum. Tüm öğretim üyeleri de böylece o rektör tarafından belirlenecek. Geçen hafta Deniz Ticaret Odası'nın düzenlediği bir toplantıda Başbakan Tayyip Erdoğan YÖK'ü eleştirmiş. (Eh ne de olsa bizim armatörler yükseköğrenim konularından iyi anlar!) Başbakan yeni kurmak istedikleri 10 yeni üniversite için gerekli kararı YÖK'e yolladıklarını belirterek bunun bir türlü yürürlüğe konulmamasından şikâyet etmiş. Diyelim ki, hükümet 100 yeni üniversite kurmak kararı aldı. Bu mümkün mü? Değil. Bu durumda YÖK itirazı haklı sayılmaz mı? Elbette sayılır. Demek ki, kadrosuz bir üniversitenin kurulması mümkün değil. Peki hali hazırda bu yeni 10 üniversite için yeterince kadro var mı? Açıkçası, bırakınız bunları, mevcut üniversiteler bile kadrosuzluktan mustarip. Dolayısıyla hükümet tam bir umursamazlık içinde.Geçen hafta Kocaeli Üniversitesi'ndeydim. Rektör seçilen Prof. Sezer Komsuoğlu'nu ziyaret ettim. Bu üniversitenin kuruluşunu iyi anımsarım. 1992 yılında çok sınırlı koşullarda, başına da İzmitli bir profesör Atıf Ural getirilerek kurulmuştu. İlk yıllarında üniversite bir sanayi bölgesinde ve İstanbul'a çok yakın olmasına rağmen çok sıkıntı çekti. Yine de şanslıydı; mesela SSK'nın bir türlü dolduramadığı Sopalı Hastanesi sanki Tıp Fakültesi'ni bekliyordu. Hemen faaliyete başlayabildiler. Bununla beraber, kaç yıl süreyle bellerini bir türlü doğrultamadılar. YÖK'e büyük haksızlık 1999'da deprem olunca İzmit'e yardım yağdı. O tarihte rektör olan Prof. Baki Komsuoğlu açıkgöz davranıp birçok yurtiçi ve yurtdışı kuruluştan elde ettiği kaynakla kentin dışında yeni bir kampus kurdu. Tüm fakülteleri de oraya taşıdı. Çok da modern bir üniversiteyi böylece kurabilmiş oldu. Ancak Mühendislik Fakültesi'ne para yetişemedi ve hâlâ o fakülte kampusa taşınamadı. Başbakan yeni üniversiteler kurma hayalinden önce mevcut olanlara yardım etse daha iyi olmaz mı? Bize kalırsa, asıl Başbakan kendi kafasının içine göre üniversiteler yaratmak istiyor.Anadolu'da öğretim elemanı ve mali kaynak açısından üniversitelerin çektikleri sıkıntıları düşündükçe Başbakan'ın ne kadar haksızlık yaptığı daha iyi görülür.Hepsinden öte, bir başbakanın ülkedeki tüm bilim adamlarını temsil eden bir kurumu uluorta eleştirmesi hiç hoş değil. Ordu yan gelip yatma değil diyen Başbakan, çekinmese, YÖK de yan gelip yatma yeri değil diyecek. Ama şimdilik buna cesaret edemiyor. Özetle, önce orduyu karşısına alıp sonra basın ve bilim dünyası üzerinde ciddi baskılar yaratma girişimi iyi yankılar vermiyor. Nereye gidiyoruz? hgunes@milliyet.com.tr Nereye gidiyoruz?