Gösterge Önce şunu belirtelim: Ünlü bir İngiliz iktisatçı meslektaşım tahminde bulunmamayı, ancak çok zorda kalınca da tarih vermemeyi salık vermişti. Yani eğer o tahmin tutmazsa sallama, savsaklama fırsatı bırakmamı söylemişti. 1 doların 1 YTL değerine düşmesi elbette mümkün. Ama bunun 2007 yılında mı, 2008 yılında mı, yoksa 2009 yılında mı olacağını bilemeyiz. Üstelik hiç de olmayabilir. Ancak belli koşullar gerçekleşirse, yani dolar diğer konvertibl paralar, özellikle de euro, karşısında değer kaybederse, YTL de tüm paralar karşısında değer kazanırsa bu gerçekleşebilir.Doların diğer paralar karşısında değer kaybedeceği birçokları tarafından öngörülüyor. Hatta kimileri 2008 yılı içinde doları euro karşısında 1.50 paritesine geleceği düşünüyor. Bu, YTL'nin dolar karşısında 1.13'e çıkmasını sağlayacaktır. Geri kalan yüzde 13'lük değerlenme de Türkiye'deki döviz dengelerine bağlı. 1 ABD doları 1.20 YTL'ye yaklaşınca YTL'nin değer kazanarak, hatta 1.20 çıtasını da kırarak 1 dolara eşitlenmesi tartışılmaya başladı. Peki, bu olabilir mi? Neden olmasın. Fakat bunun için belli şartlar gerekiyor. Döviz mevduatlarının rekor düzeylere tırmanarak 90 milyar dolara geldiği biliniyor. Yerli tasarruf sahipleri YTL üzerindeki yüksek faizin sürmesi ve olağanüstü bir riskin oluşmaması durumunda bu dövizleri yavaş yavaş bozabilir. Bu da kuru aşağıya doğru itebilir. Tabii bunun karşısında MB'nin izleyeceği döviz rezervi politikası bulunuyor. Eğer MB günlük döviz alımlarını aşırı düzeylere hızlandırmazsa, örneğin bu düzeyde tutarsa, YTL değer kazanmayı sürdürecektir. Şu anda MB piyasadan günlük 45 milyon dolar (yılbaşından bu yana 6.7 milyar dolar) topluyor. Gerçi biz MB'nin döviz alımlarının hızlanacağını yıllık 10 milyar dolara yaklaşacağını düşünüyoruz. Ama bozulan döviz daha fazla olacaktır.Tabii cari dengenin nasıl gelişeceğini de görmek gerekiyor. 2007 yılında cari işlemler dengesi geçen yıla göre daha fazla açık verecek; olasılıkla 35 milyar doları geçecek. Bu da dövize talebi elbette artıracak. Ancak euro'nun yükselmesi karşısında dış ticaret açığı dolar bazında çok da açılmayabilir. Tabii bu arada turizm gelirlerinde bir çatlama ya da tökezlemenin olmaması gerekiyor. İhracat dışındaki döviz gelirleri hızla artmaya devam ederse, bu, sorunu hafifletebilir. Vatandaşın dövizleri YTL'nin değerini en fazla etkileyecek olan unsur kuşkusuz sermaye akımları. Dünyada sermaye akımlarının daralacağı görülüyor. Bu, sıcak para akımlarını etkileyebilir. Ancak Türkiye'de faizler yüksek olmaya devam ettikçe bunun etkisi daha sınırlı kalacaktır. Üstelik ABD'de faiz indirimleri sürdükçe Türkiye daha cazip olacaktır. Bunun yanı sıra, doğrudan sermaye yatırımlarının önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceği düşünülmelidir. Çünkü özelleştirmede sıra bekleyen ve yabancıların girmeyi beklediği daha birçok sektör bulunuyor. Bunların da sağlayacağı döviz az değil.. Kısacası, 1 YTL elbette 1 dolar edebilir. Ama bunun şartları var. Başta da içeride veya dışarıda bir kargaşa çıkmaması gerekiyor. hgunes@milliyet.com.tr Sıcak para yine önemli