Metronun Üçyol-Üçkuyular güzergahı; o da biterse, ya da bitirilebilirse, teknik olarak da proje olarak da dünyada eşi benzeri olmayan bir yapı olacak.
Yapılan hataları, eksiklikleri, ihale ve yapım aşamasındaki yanlışları söyleye söyleye biz bıktık, usandık ama nedense Büyükşehir Belediyesi bürok-ratları, ısrarla yanlış yapmaktan vazgeçmiyorlar.
Bir proje yapıyorsunuz; Üçyol-Üçkuyular arasında 5.5 kilometre metro, altı istasyon yapacağım diyorsunuz; aradan dört yıl geçiyor, metroyu bitiremediğiniz gibi, üçüncü kez ihaleye çıkarken istasyon sayısının beşe indirildiğini açıklıyorsunuz.
Neden?
...(!)
Ne bilen, ne açıklama yapan, ne de mantıklı bir gerekçe sunan var...
* * *
FATİH DALAN, atamayla geldiği DP?İzmir İl Başkanlığı görevini, dün sabahtan itibaren “seçilmiş” olarak sürdürüyor.
Dalan’ın kongrede elde ettiği sonuç, küçümsenmemesi gereken bir başarıdır.
Moda deyimle, Fatih Dalan ve arkadaşları, merkezde sağda yeni bir “açılımı” gerçekleştiren ilk ekip olmuştur.
Ve Demokrat Parti İzmir delegeleri, tercihlerini, “eskileri” sandık dibine iterken, partinin genç ve vizyon sahibi “yenilikçi” ekibine yol vermiştir.
11 Ekim 2009 tarihini, İzmir’de Demokrat Parti ve merkez sağ için, iktidara ortak olma yolunda atılan “ilk adım” olarak görüyorum.
31 Ekim sonrasında Anavatan Partisi’nden Dalan’ın il yönetimine gelecek katılımlarla bu yapı daha da güçlenecek, yaratacağı sinerjiyle İzmir’i kucaklayacaktır.
* * *
İzmir’de yaşayan bir araç sahibi olarak ne yapıyorsunuz diye sorsam, eminim siz de benim gibi yanıt verirdiniz:
Yollarda ESHOT’tan geriye kalan boşluklarda bin bir cambazlık yaparak araç kullanmaya...
Hangi kaldırımı otopark olarak kullanayım diye aranıp durmakla...
Ceza yememek ve aracımın çekilmemesi için polis ve belediyecilerle “kap-kaç” oynamakla!
Ve tabi sonuçta, sinir katsayısı binlere çıkmış, öfkeden çıldırmış ve sürekli ona buna çatarak-sataşarak...
Ne yazık ki son dönemlerde İzmir’de araç kullanmanın kaçınılmaz sonuçları bunlar...
O zaman niye, o güzel canınızı sıkıyorsunuz?
İZMİR’E yapılacak olan 40-45 bin kişilik olimpik stadın yeri Örnekköy olarak kesinleşti.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, geçtiğimiz pazar günü, Örnekköy’deki stat arazisi ile ilgili incelemeler yapan Almanların dünyaca ünlü şirketi Arena temsilcilerinin, İzmir Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından gösterilen Örnekköy’deki yeri “uygun” bulduklarını açıkladı.
Biliyorsunuz, 2016 yılında yapılacak Avrupa Futbol Şampiyonası’na adayız.
Bu şampiyonanın Türkiye’de yapılmasını istiyoruz.
Özgener’in en büyük rüyası da bu.
Mahmut Özgener, UEFA’nın, maçların oynanacağı kent olarak istediği 7 asil, 3 yedek il içine İzmir’i de dahil etti.
Üstelik, yedek değil, asil kentler listesine alınan bir il olarak bu şampiyona için hazırlık yapmamız gerekiyor.
SİYASETİ, özü-sözü doğru kişiler yapmalı. İnsan “balık hafızası”na sahiptir, unutur, gider mantığıyla yaparsanız, başarılı olamazsınız.
Bir de siyasetçi başarılı olmak zorundadır.
Bunun için de bir-iki kriter vardır. Seçildiğiniz makamı en iyi şekilde temsil etmek ve yönetmek, seçimlerde başarılı olmak.
Bu pazar İzmir’de DP’nin; Demokrat Parti’nin İzmir İl Kongresi var.
Anavatan Partisi ile birleşerek merkez sağda önemli bir siyasi misyon üstlenmeye hazırlanan ve ülkemizde tıkanan siyaset için yeni bir umut olma iddiası ile çıkılan yolda, DP İzmir İl Kongresi, önemli bir viraj olacak.
Nedenine gelince;
İzmir İl Kongresi, merkez sağı, Demirel ve Tansu Çiller’den sonra tüketen, oy oranını neredeyse sıfırlayan eski kadrolarla, DP’yi yeniden merkez sağın umudu yapmak için uğraşan genç kadroların mücadelesi şeklinde geçecek.
İZMİR için el ele toplantısına Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’un davetlisiydik. Havagazı Fabrikası’ndaki gecede, sloganları “el ele” olan İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, neredeyse tam kadro oradaydı.
Kurulun Aziz Bey hariç 80 üyesi var.
İşadamları, sanayiciler, odaların başkanları, üniversite rektör ve öğretim üyeleri ve İzmir’de kurulu bulunan çok ortaklı özel sektör kuruluşlarının yöneticileri.
Vali yok, kaymakam yok, ilçe belediye başkanları yok, bürokrat yok, devlet memuru yok, siyasetçi yok.
Tamamen sivil bir inisiyatif...
Yapılan dört toplantı. Önceki gece de gazeteci ve yazarları, çalışmalarla ilgili bilgilendirmek için yapılan beşincisi...
Ve 80 kurul üyesinin eksiksiz katılımı, beni biraz şaşırttı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, bu kentte hem siyaseten hem de dost olarak en yakın arkadaşlarından biridir Alaattin Yüksel.
Arkadaşımız Banu Şen’in Milliyet Ege’de yayınlanan Alaattin Yüksel ile yaptığı söyleşiyi bu nedenle ilgi ile okuyorum.
Alaattin Yüksel 2004 yerel seçimlerine girilirken CHP İzmir İl Başkanıydı.
Rahmetli Ahmet Piriştina Büyükşehir, Aziz Kocaoğlu da Bornova CHP adayıydılar. İkisi de seçildiler.
Sonra o hazin son yaşandı. Piriştina’yı Haziran 2004’de zamansız kaybettik.
Rahmetli Piriştina’nın o yıllarda DSP’den ayrılıp CHP’ye geçişi, adaylık sürecinde ve listelerin oluşturulmasında, il başkanı Alaattin Yüksel ile yaşadıkları, ölümünden önce ve sonrasında Kocaoğlu’nun yerine seçilişi sürecini tüm detaylarıyla yaşayan birkaç canlı tanıktan biriyim.
Hem gazeteci olarak, hem de rahmetli Piriştina’nın bir yakın arkadaşı ve aile dostu olarak...
RAKAMLARIN dili, yalan söylemez..
İzmir, yıllardan beri kongreler kenti olmaya, turizmde “devler ligine” girmek için çabalaya dursun, Muğla’nın bir ilçesi olan Bodrum, tek başına turizmde İzmir’i sollayıp geçiyor.
İşte gerçek.
Son bir yılda Bodrum’a gelen turist sayısı 1 milyon 90...
İzmir’e ise 1 milyon 35...
İnanılır gibi değil ama, Güney Ege’deki bir sahil ilçemiz, turizmde hem ziyaretçi sayısında hem de turizm gelirinde tek başına koskoca İzmir’i geride bırakıyor...
* * *