Metronun Üçyol-Üçkuyular güzergahı; o da biterse, ya da bitirilebilirse, teknik olarak da proje olarak da dünyada eşi benzeri olmayan bir yapı olacak.
Yapılan hataları, eksiklikleri, ihale ve yapım aşamasındaki yanlışları söyleye söyleye biz bıktık, usandık ama nedense Büyükşehir Belediyesi bürok-ratları, ısrarla yanlış yapmaktan vazgeçmiyorlar.
Bir proje yapıyorsunuz; Üçyol-Üçkuyular arasında 5.5 kilometre metro, altı istasyon yapacağım diyorsunuz; aradan dört yıl geçiyor, metroyu bitiremediğiniz gibi, üçüncü kez ihaleye çıkarken istasyon sayısının beşe indirildiğini açıklıyorsunuz.
Neden?
...(!)
Ne bilen, ne açıklama yapan, ne de mantıklı bir gerekçe sunan var...
* * *
Projeden son anda çıkarılan, yapılmayacağı açıklanan istasyon Güzelyalı istasyonu.
Yani, bu sistemde en çok yolcunun seyahat edeceği, bunun için de binip -ineceği bir bölgenin istasyonu.
Peki İzmir’in en yoğun nüfusunun yaşadığı Güzelyalı’da oturanlar ne yapacak?
Sabah, akşam metroya binebilmek için ya Üçkuyular ya da Poligon istasyonlarına kadar yağmurda-çamurda ya da bunaltıcı sıcakta yürüyüp metroyu kullanacaklar.
Doğru bir karar mı?
Asla değil...
Bitmeyen metroda, alınan çok yanlış bir karar daha...
Çünkü Güzelyalı’ya istasyon yapmayacaksınız da nereye yapacaksınız?
Nüfus yoğun, yolcu sayısı çok yüksek. Buna bu yıl bir de İzmir Üniversitesi eklendi.
Ama istasyon iptal!..
* * *
Metro inşaatlarında uluslararası kriterler ve standartlar vardır.
Uyulması gerekenlerden biri de istasyon aralıklarıdır.
Uluslararası ulaşım kriterlerine göre, metroda istasyon aralıkları en fazla 1.3 kilometre olmak zorundadır.
Yapılan fizibiliteye, taşıyacağınız yolcu kapasitesine göre daha kısa aralıklarla istasyon yapabilirsiniz ama, 1.3 kilometrenin üzerinde bir aralıkta istasyon yaparsanız, bu sistemden gereken verimi alamazsınız.
Büyükşehir Belediyesi, Üçyol-Üçkuyular arasında, Güzelyalı İstasyonunu projeden çıkartarak bu aralığı 2.5 kilometreye taşıdı.
Yani 5.5 kilometre bir metro hattı yapacaksınız, bunun 2.5 kilometresini istasyonsuz geçeceksiniz; öyle mi? Vallahi şaşırmışlar, billahi üşütmüşler (!...)
Başka söyleyecek bir söz, yazacak bir kelime bulamıyorum.
Genel Müdür telefona çıkmıyor?
KARABAĞLAR Belediyesi’ne bir iş için uğramıştım.
Bir yetkili, üstelik de başkanvekili düzeyinde..
Koltuğunda hop oturup, hop kalkıyordu. Başkan Sıtkı Kürüm soruyor, o ise ne yanıt vereceğini bilemiyordu.
Sonunda ağzındaki baklayı çıkardı: “Efendim, iki gündür arıyorum, genel müdür bir türlü telefonlarıma çıkmıyor. Not bırakıyorum, geri de dönmüyor!..”
Meraktan çatlamadan, sıkıtının ne olduğunu sordum. Aldığım cevap beni daha da şaşırttı. Karabağlar Belediyesi’nin önceki hafta sonu Kavacık Köyü’nde “Üzüm Festivali” vardı.
İnsanları bu köye taşımak için belediye olarak ESHOT’tan otobüs kiralamak istenmiş. Başkanvekili de ESHOT Genel Müdürü’nü bu nedenle arıyormuş.
Başkan Kürüm de haklı olarak açtı ağzını, yumdu gözünü:
“Bırakın aramayı kardeşim. O genel müdür, belediye başkanlarının bile telefonlarına çıkmıyor. Verin parasını dışarıdan tutun otobüsleri. Biz değil onlar utansın!...”
Villakent’e otobüs çalıştırma, özürlü insanları yarı yolda bırak, belediyelere bedeli karşılığı otobüs verme; nerede bu ESHOT Genel Müdürü, bir bileniniz var mı?