ABD binmediği ata ot vermez

17 Ocak 2022

ABD’nin arabuluculuk önerileri… Fransa’nın Yunanistan’a kullanılmış uçaklarını ve savaş gemilerini satarak bir taşla iki kuş vurma çabaları… AB bürokratlarının siyasetçilere ayar verip, onların üzerinden Türkiye’ye “akıllı olma” çağrıları…

Hepsi geldi, Doğu Akdeniz’e 3 bin kilometrelik boru döşemenin fizibilitesine takıldı ve hayal oldu! Önceki gün Libya’yı ikiye bölen, hem ABD hem de Rusya’nın kullanışlı mareşali (!) Hafter, iki saatlik bir İsrail ziyareti yaptı. Herhalde İsrail—Musevi ihtiyatı ile—son bir kez daha seçimleri iptal edip, Türkiye ile denizlerde münhasır ekonomik bölge iş birliği anlaşmasını yırtıp atacak bir yönetimin kurulmasının imkânı olup olmadığını soruşturmuş olmalı. Yoksa Hafter denen adamı İsrail’in bırakın iki saat ağırlamayı, hava sahasından geçmesine bile izin vermemesi lazımdı.

Hafter’e, İsrail’e sıçradım; fazla heyecanlanmış olmalıyım. Başa dönelim:

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan isminin açıklanmasını

Yazının Devamı

‘Bunların anlaşacağı yok’ mu dersiniz?

13 Ocak 2022

Diplomasi balesi denen sanatın “posturing” denen bir figürü vardır ki, tam tercümesi “etkilemek veya yanlış yönlendirmek amacıyla yapılan davranış” veya daha kestirmeden “yapmacık tavır takınmak” diye çevirebiliriz.

Bütün dünya, “ABD ile Rusya Dışişleri Bakan Yardımcıları Cenevre’de bir araya geliyorlar, Üçüncü Dünya Savaşı veya o kadar geniş olmasa da bir Karadeniz Savaşı için zemin hazırlanacak mı?” diye nefesini tutmuş bekliyor. Bir gazeteci, Beyaz Saray sözcüsüne “Ne çıkar görüşmelerden?” diye soruyor. Sözcü, “Görüşmeler hakkında Rusya tarafı yalan bilgiler yaymaya başlarsa şaşırmayız!” diyor. Bununla da yetinmiyor, “Rusya daha da ileri gider ve daha fazla istikrar bozucu faaliyet için bahane olarak bir şeyleri kışkırtırsa kimse şaşırmamalı” diye ilave ediyor.

Sonra ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman ile Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Cenevre’de tam 10 saat görüşüyor. Mesleği diplomatlıktan çok

Yazının Devamı

Konuşa, konuşa...

10 Ocak 2022

Kazakistan olayları yüzünden dikkatlerimiz bu son hafta Ukrayna’dan uzaklaştı. Ancak Kazakistan’daki olayların nispeten sakinleşmesi ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü barış gücünün güvenliğini sağlaması, dikkatlerimizi yeniden Ukrayna’ya çevirme imkânı sağlayacak. Ayrıca, bugün Rusya ile NATO ülkeleri arasında başlayacak güvenlik görüşmeleri, bu görüşmeleri acil hale getirmiş olan Ukrayna sorununu yeniden uluslararası gündemin ön sırasına taşıyacak.

Çarşamba günü bu kez Rusya ile ABD, Stratejik Diyalog adı verilen bir toplantıda bir araya gelecek. Amerikan NBC televizyon kanalı, Çarşamba günü, ABD’nin Rusya’ya Avrupa’da konuşlandırılmış nükleer silahlarda karşılıklı indirim önerisinde bulunacağını bildirdi. Güya bu bilgiyi, TV kanalına, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nden bir yetkili vermişti.

Rusya ve birçok ülke, Çarşamba toplantısında Karadeniz’de savaş ihtimalinin ortaya çıkmasına sebep olan NATO’nun Ukrayna’yı silah deposuna

Yazının Devamı

Bosna’yı 30 yıl öncesine götürme hazırlıkları

6 Ocak 2022

Üstüne ne vazife ise, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Avrupa Birliği genişleme süreci içinde Bosna-Hersek’in birliğe katılmasının ortaya “2 milyon Müslüman’ın Avrupa’ya entegrasyonu sorunu” çıkartacağını söyledi.

Orbán, Avrupa’nın milliyetçi ve muhafazakâr ve hatta “Koyu Hıristiyan”’ lideri olarak tanınırken, bugün ülkesinde kiliseleri bile “kendisinden yana” ve “kendisine karşı” olarak ikiye bölmeyi ve alenen “Faşist” diye nitelenmeyi başardığı için, onun bu sözleri en fazla, Avrupa’yı pençesine alan İslamofobi’nin bir yeni ifadesi sayılarak bir kenara bırakılabilirdi. Ama bu sözler, Bosna’nın üçlü yönetimindeki Sırpların lideri Milorad Dodik’e yeni bir müttefik ve ilave güç kazandırmış oldu. Dodik, bir süreden beri Bosnalı Sırpları birlikten çekilmeye ve bağımsızlık ilan etmeye teşvik ediyor. Dodik sadece ayrılıkçı söylem üretmekle kalmıyor aynı zamanda, Bosna-Hersek içindeki iki

Yazının Devamı

AB üyeliğimiz başka bahara kaldı. Hangi bahara?

3 Ocak 2022

Hatırlıyor musunuz, Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olmak istiyor. Hala istiyor; 31 Temmuz 1959’dan beri istiyor. O zaman birliğin adı “Avrupa Ekonomik Topluluğu” idi. “AET” kısaltması hala gözümüzün önünde. Birlik, zamanla tek boyutlu bir “ekonomik” topluluk olmaktan çıkıp parlamentosu, bakanlar kurulu, yüksek mahkemesi, sayıştayı, merkez bankası olan bir Avrupa Birleşik Devletleri olmaya evrildi ancak bu yeni felsefe, örneğin İngilizleri birlikten çıkmaya sevk etti.

AB’nin yeni merkezi hükumeti Brüksel’deki Avrupa Komisyonu, 2016’da Türkiye’nin tam üyelik koşullarını yeniledi. Bu yeni belge, sadece Türkiye’nin birlik üyesi olması için gerekli, yasalardaki AB hukukuna uyumu sağlama hedefini tekrarlamıyor ama Türkiye’nin “AB’nin üye olarak kabul edeceği bir siyasal yapıya sahip olması” gerektiğini ifade ediyordu. O tarihte, bu ifadenin AET’nin ilk 7 üyesinden sonra, Türkiye beklemede iken aldığı 20 yeni üye ülke gibi demokratik bir anayasa,

Yazının Devamı

FETÖ, SİHA’larımızdan intikamını alıyor!

30 Aralık 2021

New Jersey, Pensilvanya’nın komşusu bir küçücük eyalettir. İki senatörü vardır; ikisi de Başkan Joe Biden gibi Demokrat Partilidir. 2006’dan beri bu eyaletin gedikli senatörü olan Bob Menendez’i, ABD’nin himayesinde hâlâ milyonlar kazanmaya devam eden Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) okullarının bağış listesinde adı sık sık yayımlandığı için tanıyabilirsiniz. 2013 yılında aldığı bağışların şaibesi ayyuka çıkıp da Washington Post gazetesinin rezaleti açıklaması üzerine, aldığı “bağışları” bir hayır kurumuna aktarmak zorunda kalmış olduğu da hatırlardadır.

Menendez’in bir diğer şöhreti, FETÖ ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle tutuklanan ABD konsolosluk çalışanlarından Metin Topuz’un salıverilmesi için eski Başkan Trump’a “Türkiye’ye baskı yapması” talebiyle mektup yazmış olmasından gelir. Bir süre önce, Senato'da Türkiye’yi hedef alan bir konuşma yapmış ve bu kez Biden’a Türkiye'yi CAATSA (ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlarla Karşı

Yazının Devamı

Suriye İran’ın uydusu olamaz

27 Aralık 2021

Amerika’nın içerde ne zaman başı sıkışsa, dışarıda devasa büyüklükte planları devreye sokar. 1982’den bu yana en yüksek fiyat enflasyonu ile karşı karşıya kalmak, siyasal tepkiden korkarak kapanmaya gitmeyip günde 1500 kişinin ölümünü seyretmek, seçim vaadi haline getirdiğin “yeniden kalkınma” projesinin göz göre göre elinden uçup gitmesini çaresizce takip etmek, sanırım “içerde başı sıkışma” tanımına girer. Elde hazır Bush’tan miras kalmış Şahinler ve Neocon’ların dünyaya yeniden ayar çekme projeleri varken, dikkatleri usulca dışarı çevirmek ve böylece önümüzdeki 1000 günü yeniden seçilme umuduyla geçirmek mümkün. Joe Biden’dan söz ediyoruz; gelecek yıl 50 yılı dolacak siyasal yaşamı, iç değil dış politika ile geçmiş bir kişi...

Hal böyle iken, İsrail’in, gizli saldırılarıyla Suriye’de kuş uçurtmadığı bilinirken, “İsrail’i haritadan sileceğiz” saçmalığı sadece İsrail’in değil ama

Yazının Devamı

Biden bu kadar kötü mü olacaktı?

23 Aralık 2021

'Omicron geldi; burada. Yayılıyor ve bu daha da artacak. Bizi çok ağır hastalık ve ölüm dolu bir kış bekliyor.’

Bunlar Başkan Biden’ın sözleri. Konuşmanın burasında dramatik bir duraklama yapıyor ve ekliyor: “Eğer aşılanmazsak.”

Televizyonlar, sosyal medya platformları, kişisel YouTube kanallarında konuşmanın sadece duraklamaya kadar olan bölümünü kullanıyor beş günden beri. Tabii ne kadar danışman, sözcü, sağlık kurumu temsilcisi varsa, hepsi bulabildikleri bütün mikrofonlara sarılıp Başkan’ın gafını düzeltmeye çalışıyor: “Yok öyle demedi de böyle dedi.”

Söylenenin tevil edilecek bir tarafı yok. Halkın aşılı veya aşısız, ağır hastalıktan, ölümden, korkunç kıştan veya yazdan korunmasından sorumlu kişinin ağzından felaket senaryosu çıkar mı? Yürütme organının görevi halkı uyarmak, onları kötü durumlara, afetlere hazırlamaktır. Ancak bunu Biden’ın bu konuşmasındaki ses tonu, vurgulamasıyla ve bu cümleyle yapması... En koyu Demokratlar bile “Böyle olmamalıydı” diye başladılar

Yazının Devamı