Geçen hafta sonu Bakanlar Kurulu kararıyla, (1) Devletin sahip olduğu, (2) Gelirleri Hazine tarafından tahsil edilerek bütçeye katılan bazı kamu sermayeli şirketler ile (3) Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla özelleştirme programında bulunan bazı şirketlere ait hisseler Türkiye Varlık Fonu’na devredildi.
Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ’nin (TÜRKSAT) sermayelerinde bulunan Hazineye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ’nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur) Türkiye Varlık Fonu’na devredildi.
Ayrıca mülkiyeti Hazine’ye ait Antalya, Aydın, İstanbul, Isparta, İzmir, Kayseri ve Muğla’da bulunan bazı taşınmazların tahsislerinin kaldırılarak Türkiye Varlık Fonuna devredilmesi kararlaştırıldı.
THY ile Halk Bank’taki özelleştirilmesi beklenen kamu paylarının da fona devredilmesi bekleniyor.
Özel hukuk işleyecek
Şirketlerin mevcut yönetimleri ve işletme politikalarının, iş planları, yatırım ve büyüme stratejilerine uygun olarak devam edeceği belirtiliyor.
Türkiye Varlık Fonu, fona devredilen şirketleri Bakanlar Kurulunca onaylanacak Stratejik Yatırım Planı çerçevesinde yönetecek. Yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için farklı fonlar oluşturacak.
Devletin, kamunun parasının, malının mülkünün bekçisi Hazine’dir. Paranın, malın, mülkün belgesi, tapusu, kaydı, kuydu Hazine’dedir. Hesabı Hazine’de tutulur.
Mal mülk satılırsa parası Hazine’ye gelir. Paranın, malın, mülkün geliri Hazine tarafından toplanır.
Mal, mülk satıldığında, malın mülkün geliri toplandığında, gelir devlet bütçesine kaydedilir.
Örneğin, devlet bankasının sermayesi Hazine tarafından temin edilmiştir. Banka Hazine’nindir. Yıllık geliri Hazine’nin geliridir. Örneğin, Boğaz Köprüsü Hazine parasıyla yapıldı. Hazine’nin malıdır. Geliri Hazine tarafından toplanır. Bütçeye gelir yazılır.
Varlık Fonu, özel hukuk hükümlerine tabi, bir özel şirket gibi faaliyet gösterecek şekilde oluşturuldu.
Varlık Fonu, sahip olacağı her türlü parayı, malı mülkü, devletin tabi olduğu usul ve şartlara tabi olmadan, istediği gibi değerlendirecek. Alacak, satacak. Gelirlerini toplayacak. Uygun görülen şekilde harcayacak.
Gelir azalacak...
Hazine’nin belli parası, malı, mülkü Varlık Fonu’na devredilince, devlet parası, malı mülkü olmak özelliğini kaybediyor. Özel hukuk hükümlerine tabi bir fonun parası, malı, mülkü oluyor.
Basit anlatımla, Hazine’nin (devletin) varlığı ve geliri, Varlık Fonu’nun varlığı ve geliri haline geliyor.
Bütçe gelirlerinin bir bölümü devamlı olarak Varlık Fonu’nun geliri oluyor. Varlık Fonu’na devredilen paralar, mal, mülk ve bunların gelirleri, devlet kontrolü, denetimi dışına çıkıyor.
Varlık Fonu sahip olacağı parayı, malı mülkü, devlet parası, malı ve mülkü gibi belli sınırlamalara tabi olmadan belli denetime tabi olmadan değerlendirecek.
Bizde daha önceleri de (Turgut Özal döneminde) fon uygulamaları denenmişti. Ancak daha önceki uygulamalarda Hazine’nin belli gelirleri, belli amaçla kurulan fonlara devredilerek, harcama kolaylığı hedef alınıyordu.
Varlık Fonu, uygulamasında, sadece gelir değil, varlık da fona devrediliyor. Hazine’nin (devletin) varlığı olmaktan çıkıyor.
Devletin varlıklarının ve gelirlerinin fona devri bütçe birliği ilkesinin yaralanması demektir. Devletin tüm varlıklarının sahibi Hazine’dir. Varlıkların satışı halinde satış geliri bütçeye gelir olur. Varlıkların geliri bütçe geliridir. Varlıkların fona devriyle bütçe önemli büyüklükte varlık gelirinden yoksun kalır.