Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Denizli

Türkiye İstatistik Kurumu mevsim ve takvim etkisinden arındırdığı eylül ayı sanayi üretim endeksinin yüzde 3.8 azalma gösterdiğini açıkladığında ben Denizli’de bir tekstil fabrikasındaydım.

İplik, dokuma, boyama ve konfeksiyon bölümleri bulunan fabrika 30 yıllık bir sanayi tesisi. Şimdilerde ayda 80-100 ton havlu ve kumaş üretiliyor. Yıllık ciro 25 milyon dolardan 8 milyon dolara, çalışan sayısı 1600’den 600’e gerilemiş. İhracatı da 28 milyon dolardan 9 milyon dolara inmiş.

Denizli, Türkiye’de ev tekstili sanayiinin merkezi. Ne var ki ev tekstilinde Çin’in ABD pazarına girmesi ve AB ülkelerinde pazarın daralması nedeniyle ihracat imkânlarının azalması, ihracata dönük üretim yapan firmaları zor duruma düşürmüştür.

Haberin Devamı

Piyasada ne oluyor?

Denizli sanayicisine iplik veren başka şehirlerdeki büyük firmalardan bazıları, alacaklarını tahsilde zorlanınca, “zoraki olarak” Denizli’de ev tekstili konusunda faaliyet gösteren firmalara ortak olmak veya bu firmaları devralmak zorunda kalmışlar.
Bundan 15-20 yıl önce Denizli’de “Nöbetçi Kuyumcu” âdeti vardı. Aynı “Nöbetçi Eczane” örneği, bir kuyumcu gece boyu ve tatil günleri alışveriş edecekler için açık kalırdı.
Dün çarşıdaki Zerafet kuyumcusuna girdim. “Hocam, ‘Nöbetçi Kuyumcu’ âdeti bitti. İnsanlar gündüz kuyumcuya uğramaz oldu. Nerede kaldı gece ve tatil günü alışverişe gelecek olanlar?” dedi.

Eylül ayı “Sanayi Üretim Endeksi” sonuçlarını Denizli ekonomisindeki bu gelişmeler ışığında değerlendirmekte yarar var.

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmamış, kaba göstergelere göre eylül ayında sanayi üretimi 2015 Eylül ayının yüzde 4.4 oranında, bir önceki ayın yüzde 7.1 oranında gerisinde.

Özellikle dayanıklı tüketim malı üretiminde yavaşlama var.

Üzerinde en fazla durulması gereken ise, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yılın 3’üncü 3 aylık döneminde bir önceki 3 aylık dönemin yüzde 3.1 gerisinde kalmasıdır. Görülüyor ki ekonomide şu günlerde önceliğimiz, yeni yatırımları düşünmekten önce mevcut tesislerdeki mevcut kapasiteleri harekete geçirmek olmalıdır.
Döviz fiyatının devamlı yükselmesi ihracat için önemli bir teşvik aracı. Ama bu yetmiyor. Türkiye’nin dış politika ilişkileri, ihracatın gelişmesinde sorunlar çıkarıyor.
İhracata dönük üretim yapanlar ve ihracatçılar ile doğrudan temas edemeyenlerin, onları dinlemeyenlerin sorunun büyüklüğünü anlamaları mümkün değil.

Haberin Devamı

İç talep sadece gelir yetersizliğinden değil, moral bozukluğundan da daraldı.

Genişleyemiyor. İhracat talebinde ise en büyük engel, Türkiye’nin önemli pazarları olan ülkelerle politik ilişkilerinin bozulması.

Basit anlatımla, nasıl ki Rusya ile ilişkiler gerginleşince, Rusya’dan turizm girişi azaldı, Rusya pazarı bize kapandı ise benzer durumlar (maalesef) şimdilerde başka pazarlar için de söz konusu.

Sanayideki gerilemeyi sadece aylık bir gerileme olarak değil, ekonomideki sorunların ana göstergelerinden biri olarak değerlendirmek zorundayız.