Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yılda 900 bin ton yağlık zeytin sıkılıyor. Bunlardan 200 bin ton dolayında zeytinyağı elde ediliyor.
Zeytini sıkarak zeytinyağını çıkaran tesislerde, yağı alınan zeytin posalarına prina adı veriliyor.
Zeytinyağı çıktıktan sonra geriye kalan bu zeytin posaları, prinacılar tarafından toplanıyor.
Prinacılar özel tesislerinde, posada kalan asidi yüksek zeytinyağını ayırıyorlar. Prinalardan yaklaşık yüzde 4-7 oranında yağ elde ediliyor. Bu yağa prina yağı deniliyor.
Prina yağı geleneksel olarak sabun yapımında kullanılıyor. Ama şimdilerde prina yağı gene özel tesislerde rafine edilerek yenebilir yağ haline getiriliyor.
Prina satışı serbest
Prina yağının asidi sıfıra kadar düşürülüyor. Tatsız, renksiz rafine edilmiş bir yağ ortaya çıkıyor.
Son yıllarda gıda tüzüklerinde yapılan değişiklikler sonucu prina yağının rafine edilerek riviera tipi zeytinyağlarına katılabilmesinin önü açıldı. Bu yağlar hakiki zeytinyağıyla karıştırılarak ve tatlandırılarak rafine prina yağı adı altında satılabiliyor.
Rafine edilmiş prina yağı ısıyla işlem gördüğü için içerisinde yanabilecek bir madde kalmıyor.
Yüksek ısılara dayanıklı bir yağ haline geliyor. Bu nedenle kızartmalarda kullanılabiliyor.
Kalıntısı yakıt oluyor
Prina tesislerinden prinadaki yağ çıkarıldıktan sonra kalan kuru maddeler preslenerek odun haline getiriliyor. Preslenmiş prinalar evlerde ve sanayide oduna ve kömüre rakip olarak kullanılıyor.
Yakıta dönüştürülen preslenmiş prinayla tam yanma gerçekleşebiliyor. Yakıt olarak ithal kömüre rakip olabilecek özellik taşıyor. Isıl değerleri 4000-4500 kcal/kg arasında. Kükürt oranı düşük oluyor.
Prina yanma esnasında cüruf oluşturmuyor, kül bırakmıyor, tozu ve kokusu yok.