Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez ülkelerine yaptığı gezi önemli. Körfez ülkeleriyle ticari ilişkilerimizi güçlendirmeye mecburuz.
Körfez ülkeleri genelde petrol ve gaz ihraç ediyorlar. Petrol ve gaz geliriyle, tarım ve sanayi ürünleri ithal ediyorlar. Alt ve üst yapı yatırımları yapıyorlar. Kalan paralarını da değişik ülkelerde değişik şekillerde değerlendiriyorlar.
Bizim, (1) Başta tarım ürünleri olmak üzere ihracatımız için Körfez ülkeleri önemli bir pazar.
(2) Müteahhitlerimiz için, alt ve üst yapı projeleri önemli bir iş alanı.
(3 ) Körfez ülkelerinin başka ülkelerde değerlendirdikleri fonlardan pay almak bizim için çok önemli.
Türkiye’ye ilgi zayıf
Körfez ülkelerinin başka ülkelerde değerlendirdikleri, toplam 1 trilyon dolara yakın olduğu tahmin edilen fonlardan Türkiye’ye çok küçük ölçüde kaynak girişi var.
2016 yılında Türkiye’ye değişik ülkelerden doğrudan yabancı sermaye girişi 12.1 milyar dolar oldu.
Bunun 3.9 milyar doları değişik ülkelerden gayrimenkul yatırımı için gelen döviz. 6.7 milyar doları ise, “doğrudan yatırım” için gelen döviz.
2016 yılında Türkiye’ye doğrudan yatırım için gelen 6.7 milyar dolar dövizin yüzde 65’i Batı Ülkelerinden geldi.
Körfez ülkelerinden gelen döviz, toplam doğrudan yatırımların toplamdaki payı yüzde 7’nin altında.
2015 yılında Körfez ülkelerinden 460 milyar dolar gelmişti. 2016 yılında toplam 445 milyon dolar geldi.
Azerbaycan’ın da katkısı az
2016 yılında doğrudan yatırım için Katar’dan gelen döviz 375 milyon dolar, B.Arap Emirlikleri’nden 37 milyon dolar, Kuveyt’ten 22 milyon dolar, Suudi Arabistan’dan 11 milyon dolar geldi.
Azerbaycan’dan gelen doğrudan yatırım dövizi 2015 yılında 839 milyon dolardı, 2016 yılında 652 milyon dolar oldu.
Görülüyor ki Körfez ülkelerinin başka ülkelerdeki yatırımlarından henüz yeterince yararlanamıyoruz. ”Ne yapalım?” diyemeyiz.
Körfez ülkeleriyle ticari ilişkileri geliştirmeye mecburuz. İşte bunun için Cumhurbaşkanı’nın gezisi önem taşıyor.