Giyim ve konfeksiyon sektörünün önde gelen isimleriyle bir araya gelmeden önce ders çalıştım. İstanbul’da ve Anadolu’da piyasada olan biteni öğrendim. Daha sonra da Abdullah Kığılı, Vahap Küçük ve Yalçın Ayaydın ile sohbet etme imkanımız oldu. Anladığım kadarı ile sektörün başka sorunları da var ama güncel olanı “kira sorunu”. Giyim ve konfeksiyon sanayii iki bacak üzerinde duruyor. Biri iç pazar, öbürü dış pazar.
Kârdan ‘feda’ sezonu...
İç perakende pazarında neler oluyor?
Halkın talebinde bir daralma var. Nüfus artışına rağmen talep artmıyor. Hatta geriliyor.
Yabancı markalar perakende pazarında giderek fiyat rekabeti ile pay almaya başladı. Bengaldeş’te, Çin’de ürettikleri ürünlerle içeride müşteri kapıyorlar.
Markalaşma arayışındaki giyim ve konfeksiyon firmaları, hemen her AVM’de mağaza açmak zorunda kalıyor. Dolara bağlı kiralar, ciroların düşmesi ve dolar fiyatının artması ile taşınamaz hale geldi. Yabancı grupların sahibi olduğu AVM’lerde dolara bağlı kiralarda ayarlama imkanı olmuyor. Bu ise firmaları belli AVM’lerde çıkma mecburiyetinde bırakıyor.
Genelde firmalar yaşanan sorunların geçici olacağına inanarak, kârdan fedakarlık ederek, küçülerek, ayakta kalma çabasını sürdürüyor.
Maliyetlerde artış var
Dış perakende pazarında neler oluyor?
Markalaşma arayışındaki giyim ve konfeksiyon firmaları yurtdışında çok sayıda mağaza açtı. Bu mağazaları yaşatmanın ötesinde, mağaza sayısını artırma çabaları devam ediyor.
Yurtdışı mağazalarda esas olarak Türkiye’de üretilen giyim eşyası ve konfeksiyon satılıyor. Fakat müşterinin aradığı ve rakip satış noktalarında bulunan ucuz Çin ve Uzakdoğu ürünleri Türkiye üzerinden mağazalara ulaşınca, rakiplere göre maliyetlerde ciddi artışlar ortaya çıkıyor.
Yabancılar buraya gelmeli
İhracat pazarında neler oluyor?
Giyim ve konfeksiyon sanayii her şeye rağmen ihracatı sürdürme çabasında. 2016 yılında hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı bir yıl önceye göre gerilemedi, 17 milyar dolar olarak gerçekleşti. Toplam ihracatın yüzde 12’si büyüklüğünde.
Ne var ki üreticiler, terörün yarattığı olumsuz havadan zarar görüyorlar. Sipariş için Türkiye’ye gelmeyen alıcıların ayaklarına gidildiğinde, fiyatta fedakarlık zorunluluğu ortaya çıkıyor.
Erkek ve kadın farkı
Genel olarak ne oluyor?
İçeride giyim ve konfeksiyon pazarında toplam satışlarda kadın ürünlerinin payı yüzde 60, erkeğin payı yüzde 20, çocuk ürünlerinin payı yüzde 20 dolayında. Bu yüzden sektör, “Erkekler satın alır, kadınlar alışveriş yapar” diyorlar.
Giyim ve konfeksiyon sanayinde finansman sorunu firmaları baskı altında tutuyor. Banka sistemi genelde giyim ve konfeksiyon sanayini kredilemede isteksiz davranıyor. Çeklerin teminata kabul edilmemesi, firmalar arası ödemelerdeki tıkanıklık sektörü baskı altında tutuyor.
Yabancı giyim ve konfeksiyon perakendecilerinin pazar payları giderek artıyor. Şimdilerde yüzde 15 dolayında ama, ucuz satışlarda piyasaya baskı yaratabiliyorlar.