İstanbul’da, Balat’a gidiniz. Görülecek, gezilecek çok farklı bir semt.
Eminönü’nden Eyüp’e doğru, Haliç kıyısından giden caddenin adı Mürselpaşa Caddesi. Balat bu caddenin üzerinde. Caddeye açılan ara sokaklardan yürüyerek Balat semtine giriliyor.
Balat’a girmeden, cadde üzerinde yeni açılan “The Pill” isimli galeride şimdilerde Leyla Gediz’in sergisi var.
Fransız asıllı Suela Jane Cennet’in kurduğu, Mehmet Kıvanç Hökmen’in eş direktörlüğünü yaptığı sergiyi gezerken Muhittin Murat Alat’a rastladık.
Gençlere sanat kursları düzenleyen Alat, yirmiyi aşkın öğrencisine sergideki eserler hakkında bilgi veriyordu.
The Pill Galerisi, New York’ta Chelsea bölgesindeki galerilere benzer, yüksek tavanlı bembeyaz, ferah bir mekâna sahip.
The Pill’in hemen yan sokağından Balat’a yöneldik. Hafta sonu Balat sokaklarını her yaştan, çoğunluğu genç insanlar doldurmuş. Ne var ki o dar sokaklarda insandan çok motorlu araç dolaşıyor. Daha doğrusu, dolaşmaya çalışıyor. Araç trafiğinden Balat’ın tarihi ve renkli sokaklarını rahat rahat yürümenin imkânı yok.
Balat, Haliç kıyısında Ayvansaray ile Fener arasında uzanıyor.
Merkez Bankası, “Geç Likidite Penceresi” borç verme faiz oranını ise 0.75 puan artırarak % 11.00’den yüzde 11.75’e yükseltti. Politika faizini yüzde 8’de sabit bıraktı.
Bu karar sonucu “Türk Lirası’nın faizi yükselecek” diyerek, ”iş âlemi ve piyasa” memnun.
Çünkü “iş âlemi ve piyasa (paradan para kazanan kesim)“ uzun zamandır Merkez Bankası’nın faizi artırmasını istiyordu.
Hükümet “ucuz faiz”den yana, faizin aşağıya çekilmesini istiyor. Türk Lirası faiz düşünce yatırımların artacağını, ekonominin canlanacağını söylüyor.
İş âlemi ve piyasa aksi görüşte, “Türk Lirası faizi artsın ki yatırımlar başlasın, piyasa canlansın” diyor.
Böyle bir çelişki olur mu? Olur. Çünkü burası Türkiye a’bicim!
Bizde piyasada iki para birimi var.
Çarklar iki para birimiyle dönüyor. Yurt içindeki bankaların kullandırdıkları kredilerin % 40 dolayındaki kısmı döviz kredisi. Bankaların, finans kesimi dahil özel sektörün yurt dışına 220 milyar dolar uzun vadeli, 100 milyar dolar kısa vadeli borcu var.
TÜİK, 2016 Aralık ayı işgücü istatistiklerini yayımladı. 2.5 ay öncesi yansısa da bu sayede istihdam gelişmelerini öğrenebiliyoruz.
Son göstergeler hükümetin 1 milyon kişiye iş bulma çabalarının önemini ortaya koyuyor.
- Ekonomi, iş bulduklarında çalışmaya hazır kadın ve erkeğe iş imkânı yaratamıyor.
- Ekonominin iş yaratma gücü yavaşladı.
- Sanayi sektöründe çalışan sayısında azalmalar başladı.
- Tarım ve sanayi gibi doğrudan üretime katkı yapan sektörlerde iş imkânı azalınca, iş arayanlar hizmetler sektörünü şişiriyor. Çalışanların % 55’i hizmetler sektöründe. % 20’i sanayide, % 19’u tarımda. Son göstergelerin bir önceki yılın aynı ayıyla karşılaştırılması, istihdamdaki olumsuz gelişmeyi sergiliyor.
Sanayi küçülüyor
- Aralıkta, bir önceki aralık ayına göre iş bulduklarında çalışmak isteyen sayısındaki artış 888 bin. Bunların 222 binine iş bulunabildi. 666 bini işsizler ordusuna eklendi.
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE), ocak ayında % 9.51 artmıştı. Şubatta bir önceki aya göre %1.36 geriledi. Böylece yılın ilk 2 ayındaki fiyat artışı % 8.02 oldu. Tarım ürünleri üretici fiyatları ocakta (bir önceki aya aralık ayına göre) yüksek bir artış göstermişti. Şubattaki gerileme, ocaktaki bu yüksek artışa göre gerilemedir.
Tarım ürünlerinde 2016 Şubat ayına göre %9.29 fiyat artışı var. Buna karşılık son 12 aylık ortalama fiyat artışı sadece %3.19 oranında. Tarım ürünleri üretici fiyatları hava şartlarından ve mevsimlik değişimlerden etkilendiği için aylık dalgalanmalar sert olabiliyor.
Bu nedende, yıl ortalaması fiyat değişimleri daha sağlıklı gösterge oluyor.
2010’da 100 olan yıl ortalaması tarım ürünleri üretici fiyatları 2016 yılında 134 olmuştu. 2017’nin ilk 2 ayında ortalama 149’a yükseldi. Şubattaki gerilemeye rağmen ocaktaki büyük fiyat artışı nedeniyle yılın ilk 2 ayında ortalama fiyat artış oranı yüksek gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu “Tarım Ürünleri Üretici Fiyatları” değişiminde, (1) tarım ve avcılık, (2) ormancılık, (3) balıkçılık ürünlerindeki fiyat değişimini ayrı ayrı izliyor. Sonra birleştirerek tarım ürünleri fiyat artışını belirliyor.
Hal
Güngören pazarında dün domatesin kilosu 1.5-2.5 TL arasındaydı. Patlıcan 6, kabak 4, sivri biber 6, hıyar 4, ıspanak 1.5 TL’den satılıyordu.
Bugünlerde bakliyat fiyatlarının yüksekliğinden yakınılıyor. Pazarda pirincin kilosu 4.5, fasulye ve yerli nohudun kilosu 7 TL idi.
Güngören İstanbul’un en küçük ilçesi. Doğuda Zeytinburnu, Esenler, güneyde Bakırköy, batıda Bahçelievler ilçelerine komşu. 11 mahallesi var. Pazartesi günleri Genç Osman ve Mareşal Fevzi Çakmak mahallelerinde iki pazar kuruluyor.
Berfu Güven ile Mareşal Fevzi Çakmak Mahallesi’ndeki pazara gittiğimizde pazarda hareket başlamamıştı. Öğleden sonra hareket olur dediler.
Pazarcılar pazar yerinde haftada bir gün tezgâh açmak için belediyeye yılda metrekare başına 130 TL işgaliye ödüyorlar.
Pazarda kendi ürününü satan kalmamış. Pazarcıların tamamı profesyonel pazarcı. Daha doğrusu, esnaf.
Halsiz olmuyor
Pazarcılar, her sabah sebze haline giderek o gün satacakları malı satın alıyorlar. Aldıkları malı akşama kadar satmak zorundalar. Soğan, patates gibi bozulmayacak ürünler bir yana, taze meyve ve sebzeyi akşamüzerine doğru fiyatı indirerek bitiriyorlar.
İmalat Sanayi (PMI endeksi) “Satın Alma Yöneticileri Endeksi” imalat sanayinde şubat ayında toparlanma işareti verdi.
Aralık ayında 47.7 iken, ocak ayında 48.7’ye yükselen endeks, şubat ayında 49.7 oldu.
Türkiye’de ve bir çok ülkede, ekonomideki gelişmeler kısaltılmış adı ile PMI endeksinden (Purchasing Manager Index), “Satın Alma Yöneticileri Endeksi”nden izleniyor.
Bu endeks ülkenin önde gelen büyük şirketlerin satın almalarından sorumlu yöneticilerin değerlemelerinden oluşuyor.
5 farklı değişim
Endeks, satın alma yöneticilerinin değerlemelerine dayalı olarak hazırlanırken, 5 farklı göstergedeki değişimler endekse değişik ağırlıklarda yansıtılıyor.
(1) Yeni siparişlerin durumu yüzde 30 ağırlıkta, (2) Üretimdeki değişim yüzde 25 ağırlıkta, (3) İstihdam durumu yüzde 20 Ağırlıkta, (4) Tedarikçilerin teslim süreleri yüzde 15 (ters yönlü olarak) ağırlıkta, (5) Girdi stokundaki değişim yüzde 10 ağırlıkta genel endekse yansıyor. Endeks sonuçları:
50’nin altında kalması ekonomide kötü gidişin sürdüğünü gösteriyor. 50’ye yaklaşıldıkça kötüden iyiye gidiş başlıyor.
Hafta sonu Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başkan Putin ile görüşmek için beraberindeki 8 bakanla yaptığı Moskova ziyaretinde 8 anlaşma (protokol) imzalandı.
Rusya ile ticari ilişkilerimizdeki tıkanıklığın giderilmesi ekonomimiz için çok önemli.
Rus hükümeti, uçak krizi sonrası, ihracatımıza, Türklerin Rusya’daki faaliyetlerine engeller koydu. Ruslar tatil için Türkiye’ye gelmiyor. Rus hükümetinin engellemeleri ekonomik bakımdan büyük zararlara yol açtı, açıyor.
Yaş meyve ve sebze ihracatı geliri son 3 yılda 940 milyon dolardan 330 milyon dolara geriledi.
Tüm ihracat gelirindeki gerileme daha büyük. Rusya’ya toplam ihracatımız 5.9 milyar dolardan 1.7 milyar dolara düştü.
İhracat geliri yanında turizmdeki gerileme dikkatlerden kaçıyor. Üç yıl önce Türkiye’ye 4.4 milyon Rus turist gelirken, geçen yıl 866 bin Rus turist geldi.
Turizmde sorun var
Rus turistlerin turizm gelirine katkısı (yaklaşık olarak) 2.9 milyar dolardan 550 bin dolara geriledi.
Bakanlar Kurulu, ithal nohutların tüketiciye ucuz olarak satılması için, yeni ürünün piyasaya çıkacağı 1 Temmuz 2017’ye kadar nohuttaki gümrük vergisini sıfırladı.
AB ve EFTA, Malezya, D-8 ülkeleri ve diğer ülkelerden yapılan ithalatlarda nohuttan yüzde 19.3, Güney Kore’den yapılan ithalatlarda ise yüzde 10.5 gümrük vergisi alınıyor.
Geçen ürün dönemi yaz yağışlarının olmaması nedeniyle nohut üretimi büyük ölçüde azaldı. Yerli nohut üretimi her yıl talebi karşılamadığı için ithalat yapılırdı.
Bu yıl ithalat ihtiyacı arttı.
Yerli nohudun kilosu 7 TL’den 14 TL’ye yükseldi.
Önceki yıllar ithal nohut yerliden ucuza satılırken, şimdilerde ithal nohudun toptan kilosu 15-16 TL’ye yükseldi. Perakendede kilosu 20 TL’den satılıyor.
Yerlisi yetmiyor
Nohut Arjantin, Meksika ve Hindistan’dan ithal ediliyor. Halkımız Hindistan nohudunu beğenmedi. Meksika nohudu “Koçburnu” diye adlandırılan iri nohut.