Mevduat bankalarının faiz oranlarının yüksekliğini tartışıyoruz.
Bankacılık sistemimizde, mevduat bankaları yanında faizsiz bankacılık yapan katılım bankaları da var.
Acaba faizsiz bankacılık yapan katılım bankaları birikimleri değerlendirirken ne kadar kâr payı dağıtıyor? Fon kullandırırken, ne kadar kâr payı alıyor? Katılım bankalarının kâr payları mevduat bankalarının faiz oranlarının
altında mı?
Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) faiz ve kâr payı ilişkisini anlatan bir açıklama notu var. Bu notta “Katılma hesaplarına dağıtılan kâr, neden faizli banka faizlerine yakın olmaktadır?” sorusu cevaplanıyor.
Deniliyor ki, ”Katılım bankalarının kâr oranlarının mevduat bankalarının faizlerine yakın olduğu iddiası kısmen doğru, kısmen doğru değildir. Mevduat bankaları piyasadaki faiz oranlarına göre faiz oranlarını belirleyebilmektedir. Katılım bankaları ise işletme vaadi ile sermaye (birikim) kabul ettikleri için kâr payını önceden değil, sermayenin işletilmesinden (murabahadan) elde edecekleri kâra göre belirliyorlar. Netice itibariyle katılım bankaları ile mevduat bankaları aynı sektörde oldukları
için piyasalarını belirleyen temel faktörler aynıdır.”
Faizle kâr payı dengede
Gazi Mustafa Kemal Atatürk adına 1927 yılından bu yana düzenlenen ‘Gazi Koşuları’nın 91’incisi bayramın ilk günü İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda yapıldı.
2.400 metre çim pistte 3 yaşlarında 18 İngiliz safkan at yarıştı. Yılda 5.386 yarış düzenleniyor. Bu yarışlarda 6 bin at koşuyor.
Atlı sporlara, at yarışlarına ilgi giderek artıyor. At yetiştiricilerinin Türkiye Jokey Kulubü (TJK) isimli bir kuruluşu var. At yarışlarını düzenleyen bu kuruluş ne yapar? Merak ettim. Öğrendiklerimi özetleyeceğim...
Anadolu beylikleri, özellikle Germiyanoğulları ve daha sonra Osmanlılar at yetiştirmeye önem verdiler. Osmanlı döneminde at neslinin korunması ve daha iyi cins at üretmek için, çiftlikler (hara) kuruldu. Malatya Sultansuyu, Eskişehir Mahmutbey, Karacabey haraları Osmanlı’dan kalmadır.
Osmanlı döneminde at, ordunun ve de haberleşme birliklerinin ihtiyacı için yetiştiriliyordu. Sonraki yıllarda at yetiştiriciliğini geliştirmek için 1857’den sonra dışarıdan kaliteli at ithal edilmeye başlandı.
Safkan İngiliz atlarının 3 soy kurucu ata babası ise bu topraklarda yetişen daha sonra Osmanlı’dan alınan veya savaş sırasında ganimet olarak ele geçirilerek İngiltere’ye götürülen Byerly Turk, Darley
Antalya için Rus turistler, İstanbul için ise Batılı ülkelerden (Avrupa ve Amerika) gelen turistler oldukça önemli. İstanbul’da ekonominin bütünü ve turistik yapı, Batılı turist girişlerine göre oluştu. Batılı ziyaretçi sayılarının her yıl artacağı bekleyişinde yeni yatırımlar yapıldı. Yapılıyor.
İstanbul’a gelen Batılı turist orta ve üst gelir grubundan tarihe, kültüre meraklı turist. İstanbul’daki tarihi yapıları, kiliseleri, camileri geziyor. Kapalıçarşı’da alışveriş yapıyor. Halı, kilim, altın, gümüş eşya satın alıyor.
‘Her şey dahil’ değil
2015 yılında İstanbul’a 1.2 milyon Alman ziyaretçi gelmişti. ABD, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkelerin her birinden 500 bin dolayında ziyaretçiyi ağırlamıştık.
Çin, Japonya, Hollanda, İspanya, Belçika, Avusturya gibi ülkelerin her birinden 150 bin, 200 bin kişi İstanbul’a geliyordu.
Batılı turistin ilgi alanları ve yaşam biçimlerine göre Karaköy’de Galata’da, Nişantaşı’nda tarihi yapılar butik otellere dönüştürüldü. Yeme içme mekanları açıldı.
2016 yılında biz sadece gelmeyen Rus turistlerine üzüldük. Halbuki gözlerden kaçtı, en büyük kayıp İstanbul’a gelmeyen Batılı turistler oldu. İstanbul’a gelen turist “Her şey dahil” modeli ile otele ka
Bugün 3 gün sürecek bayram başlıyor... Ramazan Bayramı veya Şeker Bayramı olarak adlandırılan bayram günleri Müslümanlar için önemli günlerdir.
Müslümanlar 30 gün süren oruçtan sonra yeme-içme rahatlığını bayram yaparak yaşayacak.
Bu üç günlük kutlamalar, bu üç gün süren bayram ile ilgili olarak Müslümanların kitabı Kuran-ı Kerim’de bir buyruk yoktur.
Kuran-ı Kerim’de “bayram” ifadesi sadece bir surenin, bir ayetinde bir kelime olarak yer alır. “Maide” suresinin 114 numaralı ayetinde: “Meryem oğlu İsa, ‘Allahım... Rabbimiz... Bize ve bizden sonra geleceklere bayram ve Sen’den bir delil olarak bir sofra indir. Bizi rızıklandır. Sen rızık verenlerin en hayırlısısın dedi” ifadesi vardır.
Din bilginleri bu anlatımın, “İsa’nın son yemek sofrası ile ilgili bir anlatım” olduğu seklinde yorum yaparlar. Ramazan ve Kurban bayramlarıyla ilgili düzenlemeler “hadisler”e dayanır.
Hadislerde nakledildiğine göre, Hazret-i Muhammed, Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde Medine’de yaşayan İran asıllıların “Nevruz” ve “Mihrican” kutlamalarından etkilenmiştir. Bu folklorik kutlamaların İslam cemaatinde “ümmetin tevhidi”ne ters düşeceğini görerek, Ramazan ve Kurban kutlamalarının bu kutlamaların yerini
Okullar tatil oldu. Bayram tatili araya girdi. Hane halkı yollara düştü. Büyüğüyle, küçüğüyle yaklaşık 40 milyon kişi yurt içinde yılda 70 milyon seyahat yapıyor. Bazıları bir seyahat, bazıları birden çok seyahat yapıyor.
70 milyon seyahatin tamamı tatil seyahati değil.
Sadece 14 milyonu tatil, gezi, eğlence seyahati. 45 milyon seyahat ise akraba, yakın ziyareti için yapılan seyahat.
Yollara çıkan 100 kişinin 65’i akraba ziyaretine gidenler. Köyden kente, kentten kente o kadar dağıldık ki insanlar doğdukları, büyüdükleri yörelerden uzaklaştı. Ailelerini akrabalarını, yakınlarını, doğdukları yöreleri ziyaret etmek istiyorlar.
Onun için otobüs terminallerinin, havalimanlarının kalabalığa, karayollarındaki özel araç trafiğine bakarak, insanlar akın akın tatile gidiyor demeye imkân yok.
Seyahat mevsimi başladı
Bizde genelde her ay yaklaşık 4 milyon seyahat gerçekleşiyor. Ama haziran, temmuz, eylül ayları her ay yapılan seyahat sayısı 10 milyonu geçiyor.
Bir yıl içinde yapılan tüm seyahatlerin neredeyse yarısı haziran, temmuz ve ağustos aylarında, bu 3 ayda yapılıyor.
Bu bayram öncesinin özelliği var. Babalar Günü alışverişi, tatil alışverişi ve bayram alışverişi bir araya geldi.
Çarşıların pazarların bu nedenle hareketli olması beklentisine girdik.
Ne var ki farklı nedenlerle bu bayram öncesi şu günlerde İstanbul’da çarşı pazar pek hareketli değil.
Eski yıllarda “İstanbul’da çarşı pazar ne durumda?” diye merak edildiğinde, Mahmutpaşa’daki alışverişe bakardık. Eminönü’nde Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin, Namlı‘nın önünde kuyruk ne kadar uzun, ona bakardık. Beyoğlu’nu, Şişli’yi, Bağdat Caddesi’ni dolanır, “İşler iyi veya durgun” derdik.
İstanbul’un çarşı pazarında büyük değişim oldu. Günümüzde İstanbul’da alışverişe çıkanlar artık eskisi gibi Mahmutpaşa’ya Beyoğlu’na, Şişli’ye, Bağdat Caddesi’ne gitmiyorlar.
Yeni yapılaşma sonucu merkezden uzaklaşan İstanbullular yaşadıkları semtteki AVM’lerden alışveriş yapıyorlar.
Ümraniye, Ataşehir, Maltepe, Tuzla, Pendik bölgelerindekilerin alışveriş yaptıkları AVM’ler farklı, Bağcılar, Esenyurt, Bayrampaşa, Küçükçekmece, Bakırköy, İkitelli, Mahmutbey’deki AVM’lerin müşterileri farklı.
Mağazalardaki durum
Önce, sanayi-leşme istiyoruz. Sonra, sanayinin Anadolu’ya yayılmasını istiyoruz.
İstanbul Sanayi Odası’nın 2016 yılı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde yer alan sanayi tesislerinin 11’i kamu kuruluşu. Kalıyor geriye 489 özel sektör kuruluşu. 489 özel sektör sanayi kuruluşunun 180’i İstanbul’da, 309’u Anadolu’da.
Trakya, İstanbul’dan sonra sanayinin gelişme alanı olarak kabul ediliyor. Ne var ki Tekirdağ’dan 4, Edirne ve Kırıkkale’den birer olmak üzere Trakya’dan 500 büyük listesine sadece 6 firma girdi.
Sanayi tesisleri Kocaeli’den güneye, Ege Bölgesi’ne doğru alanda yoğun.
Kocaeli’de 32, Sakarya’da 7, Yalova’da 2, Bursa’da 31, Çanakkale’de 2, İzmir’de 36 sanayi tesisi 500 büyük listesinde yer alıyor.
Ankara’dan 29, G. Antep’ten 26, Kayseri’den 14, Adana’dan 13, Denizli’den 11, Hatay’dan 10 sanayi tesisi 500 Büyük listesinde.
Anadolu’dan 34 şehirden tek bir sanayi kuruluşu 500 Büyük listesine giremedi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan Elazığ’dan, Siirt’ten ve Erzurum’dan birer sanayi kuruluşu 500 Büyük içinde yer alabildi. Bunlardan ikisi çimento fabrikası, biri krom işletmesi. Doğu Karadeniz’den ise Rize’den bir, Trabzon’dan 2 sanayi tesisi 500 Büyük listesine girdi.
Rekabet Kurulu, 2016 yılında 107 Türk şirketinin yabancı şirketler tarafından satın alınmasına izin verdi. Türk-yabancı ortaklığıyla satın alınan Türk şirketlerinin sayısı ise 50 oldu.
Türk şirketlerinin yabancılara satışı 2017 yılında da devam ediyor. Ulaştırma sektörünün önemli kuruluşu TAV’ı Fransızlar satın aldı. MNG Kargo, Dubai merkezli bir yabancı şirkete satıldı.
Hamdi Akın, 1997 yılında, Doğramacı’nın kurduğu Bilkent Holding’in Tepe Grubu ile yarı yarıya ortak olarak TAV’ı hayata geçirdi. İstanbul Atatürk Havalimanı ihalesini kazandı.
Daha sonra ortaklık havaalanları işletmesi ve inşası olarak gelişti. Yüzde 40.6 hissesi halka açık olan TAV’ın % 38 hissesi 2012 yılında Aéroports de Paris’ye 874 milyon dolara satıldı.
Bu satıştan sonra Akfen’in şirkette % 8.1, Tepe’nin % 6.1, Sera Grubu’nun (Sadi Şener’in) % 2 hissesi kaldı.
Yapılan açıklamalara göre, Hamdi Akın TAV’daki % 8.1 hissesini 160 milyon dolara satarak TAV’dan ayrılıyor.
Aéroports de Paris’nin hisse payı % 46.1’e yükseliyor.
Dünyanın önde gelen havalimanı işletmecileri arasında olan TAV Havalimanları firması, İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Gazipaşa Alanya ve Milas Bodrum Havalimanı’yla, Suudi A