Yılmaz ve Demirel

Demirel'e "siyasette pişmanlığınız" diye sormuştum.
Cevabı şöyleydi:
"1970'de partideki arkadaşlarımın bir kısmını kırdım. Benden koptular. Demokratik Parti'yi kurdular. Bir daha da tek başına iktidar olamadık. Şimdiki aklım olsaydı, o arkadaşlarımın gönlünü alır, partide kalmalarını sağlardım."
Anavatan'dan istifalar ve çalkantılar için bu bir mesajdır.
Anavatan'dan dün istifa eden Süha Tanık, telefonda "sizinle İzmir bitpazarı'nın Adil Lokantası'ndan konuşuyorum. Masalardan kalkıp beni kucaklıyorlar, tebrik ediyorlar" diyordu.
Süha Tanık, şöyle devam ediyordu:
"Ekonomik durum, siyaset çıkmazları ve yolsuzluklar nedeniyle, 1 yıldır insanlar üstüme geliyor...
Bundan sonra siyaseti bağımsız milletvekili olarak sürdüreceğim.
Her ay bir kez, gündem dışı konuşmalar yapacağım; 'Lider sultasının kalkması için Siyasi Partiler Kanunu mutlaka değişmelidir' diyeceğim.
Ömür boyu liderlik olmaz ki!"

Süha Tanık, Mesut Yılmaz için İzmir'de ilk bayrak açandır.
Anavatan'ın kurucuları arasındadır.
Kızı, yakın zamanlara kadar konutta Berna Yılmaz'la birlikte çalışırdı.
Mesut Yılmaz'ın yıllarca en yakınında oldu.
Artık yolları ayırıyorsa tavrı simgeseldir.
"O bile giderse, diğerleri ne yapmaz!" diye düşünülebilir.
Geçen hafta, büyük yankılar yapan deklarasyon taslağının arkasındaki Işın Çelebi de anlatıyor:
"Haftasonu İzmir'deydim. Deklarasyon haberlerinden sonra halk, içinde bulunduğum belediye otobüsünü durdurdu... Beni indirdiler, kucakladılar. Deniz Restoran'a gittik. Çevredeki restoranların garsonları bile gelip sarıldılar, kutladılar. Halk da öyle...
Millet artık dolmuş. Bir işaret yetiyor."

Biz bu konuşmaları yaparken, Anavatan'da başta Yıldırım Akbulut olmak üzere İlhan Aküzüm, Veysel Atasoy, Burhan Kara gibi lokomotif isimlerin de aralarında bulunduğu 17 Anavatan milletvekili toplantı halindeydi.
Sadece Anavatan değil, bazı DSP'liler... Bazı DYP'liler, hatta bazı MHP'liler de...
"Tepki" ortak payda...
Ayrıca "AK Parti dışında bütün partilerin, yüzde 10 barajının altında kalacağı" ya da "1 - 2'sinin barajı çok az aşacağı" yolundaki araştırmalara da dikkat...
AK Parti'yi içine sindiremeyen ve yüzde 50'yi bulan kararsız oylar, demokraside çıkmaz sokaklar oluşturmamalı. Çözüm gene TBMM içinden olmalı...
Meclis'te en az 200 milletvekili, "bir daha seçilememek kuşkuları" içinde.
Yeni oluşumlara yöneliyor ve kendi partilerinden istifa görüntüleri yaratarak seçim güvencesi arıyorlar. Belki geçebilecekleri başka bir partiden de...
Ama... Deklarasyon hareketinin içinde olanların çoğunluğu onlar değil...

Anavatan'ın ikinci adamı Erkan Mumcu üzgün. Partisini "dibe vurmuş" halinden kurtarmak için yoğun çalışma sürdürüyor. Kriz içinde alıp, kanatlandırdığı Turizm Bakanlığı performansını, partide de tekrarlamak için biraz zaman istiyor. "Abant'ta dertleşelim" diyor. Zaten tavır koyanların da Mumcu ile hiç sorunları yok.
Gene de 17 Anavatan'lı, dün "Anavatan'ın Abant'ta yapacağı toplantıya gitmemek" kararını aldılar bile.
Çünkü... Mesut Yılmaz'ın "ilk gün ben orada olmayacağım. Böylece rahatça beni eleştirirsiniz" söylemi, bardağı taşırdı.
"Kendi kendimize konuşturacak. Önemsemiyor. O halde biz niye gidelim?" dediler.
Ardından.. Daha önce basına sızmış olan deklarasyon taslağının sahiplenilmesi gündeme geldi. Meclis toplantısından sonra, gece bu konuda karar alınacak ve DYP, DSP ve MHP'dekilerle de paylaşılacaktı.
Liderler burunlarından kıl aldırmayan havalarını bırakabilseler...
Ama milletvekillerine de bir anı...
Demirel'e pişmanlık duyguları veren eski arkadaşlarından çoğu tekrar yuvaya dönmüşlerdi.
Ama artık hem yuva bozulmuştu... Hem de dönüş için çok geçti.